Kemal Kılıçdaroğlu'nun casusluk davasından tutuklu olan Enis Berberoğlu için çıktığı yolda kimler kimler katılmadı ki konvoya? Kimi tweetleriyle, kimi köşe yazılarıyla destek verdi. Kimi çiçeğini alıp gitti, kimi karavanına misafir oldu, kimi de bizzat eşlik etti yürüyüşe.
9 Temmuz'da Maltepe'de büyük bir miting yaparak sokakta siyasi ikbal arayışını yeni bir etaba taşımayı düşünüyor Kemal Kılıçdaroğlu. HDP ile birlik olup Maltepe Meydanı'nı doldurabiliriz diye düşünüyor herhalde.
Kılıçdaroğlu'nun çıktığı yolun 'adaletle' ilişkisini kuranlar CHP'lilerden ibaret değil; "hayır cephesinin" tüm illegal bileşenleri yürüyüş organizasyonunun paydaşı gibi.
Kandil'in köşe yazarı teröristi Mustafa Karasu desteğini açıkladı, malum. FETÖ elebaşı, Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşü için “Hz. Peygamber’in Mekke’ye girişini” örnek gösterdi. “Yürüyün doğru bildiğiniz yolda dosdoğru” dedi.
"CHP'nin İslamcısı" Mehmet Bekaroğlu bu aklı daha önce bir tweetle vermiş, Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşünü Peygamber Efendimiz'in yürüyüşüne benzetmişti zaten. Ankara'dan Gandi diye uğurlanan Kılıçdaroğlu İstanbul'da mehdi diye karşılanırsa şaşırmayacağız, o kadar yani!
***
AK Partili siyasetçilerin PKK tarafından katledildiği bir ortamda HDP'li vekiller Kılıçdaroğlu ile kol kola. CHP'nin, 1 Mayıs'ta işçi hakları edebiyatı yapan rezidans zengini de, iki milyonluk iletişim faturasını millete yükleyen vekili de, "İran ile Türkiye savaşsa İran'ın yanında olurum" diyen, Meclis çatısı altında Türkiye'yi DEAŞ'a sarın gazi temin etmekle suçlayan hangi odağın istihbaratçısı olduğu şaibeli isimleri de yürüyüşte...
Organizasyonda CHP'nin kadın müsamere kolu da görev aldı. Seçim arifesinde sergilenen "Müftünün Karısı" oyunu benzeri, bu sefer de "FETÖ Mağduru" sahnelendi.
Oğlu bylock kullanıcısı olduğu için tutuklu olan bir baba da sahne aldı yürüyüşte.
CNN, NTV, Habertürk gibi kanallar da yere göğe koyamayarak destek oldu yürüyüşe. Kılıçdaroğlu'nun ayaklarını nasıl dinlendirdiğinden, vücudundaki su miktarını nasıl kontrol ettiğine kadar yakından takip ettik bu yayan yapılan siyasi şovu.
7 senede 8 seçim kaybeden Kılıçdaroğlu'nun 'liderliğine' hayranlığını ilan edenler bile çıktı.
Tüm bu manzarayı hayra yorup "PKK, FETÖ, DHKP-C iyi ya destek veriyor, adalet şemsiyesinin altına giriyor" diyen dahi oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'sini illegalitenin merkez üssü haline getirmek için goygoyculuk yapan bir güruh var. Ha bire gaz veriyorlar. Sanırsın FETÖ gelip millete ettiğimin cezasını çekmeye razıyım diyerek adalete sığınmış, sanki PKK silahları gömmeye karar vermiş de "Yeter artık analar ağlamasın" demiş. Sanki daha dün şehit haberi gelmemiş, sanki FETÖ Türkiye aleyhine lobi yürütmüyor...
***
En ağırı ise mezkur yürüyüşün 28 Şubat'taki milyonlarca kadının hayatını etkileyen başörtüsü yasağına karşı bizzat mağdurlarının; okullarından atılanların, işlerinden olanların el ele tutuşma eylemiyle bir tutulması.
Eski MEB Bakanı Ömer Dinçer'in "Ak Parti'nin adalet yürüyüşüyle imtihanı" başlıklı yazısını okuyunca şaştım kaldım doğrusu.
"28 Şubat'tan beter günlerdeyiz" diyen FETÖ'cülerle aynı cümleleri kurmaya sebep ne?
Şu yürüyüşe eşlik edenlerin hangisini; hemcinsleriyle fırsat eşitliği, eğitim, meslek sahibi olma, çalışma ve gelecek kurma hakkı elinden alınan kızlarla bir tuttunuz?
Türkiye'yi savaş suçlusu göstermek için kurgulanmış MİT TIR'ları casusluk davasından tutuklu Berberoğlu'nu mu? 15 Temmuz'da halkın üstüne kurşun sıkan, 249 insanımızı katleden hainleri mi? Yoksa Kürtlerin geleceğini hendeklere gömmeye kalkan, binlerce polis ve askeri, yüzlerce sivili katleden PKK'ya tüm bu eylemlerinde yardım eden HDP'lileri mi bir tuttunuz 28 Şubat'ta başörtüsü yasağına karşı el ele tutuşan kızlarla?