27 Şubat 2025 Perşembe / 29 Saban 1446

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Türkiye her zaman barıştan yana

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko ile ortak basın toplantısı düzenledi. Ukrayna ile Rusya arasında savaşın sona ermesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, 'Barışın temin edilebilmesi için her türlü desteği vermeye, arabuluculuk dahil, müzakerede kolaylaştırıcı unsur olmaya hazırız' dedi.

AA27 Şubat 2025 Perşembe 13:17 - Güncelleme:
TBMM Başkanı Kurtulmuş: Türkiye her zaman barıştan yana

Kurtulmuş, Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştiren Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko ile Meclis'te bir araya geldi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Matviyenko'yu Meclis'e gelişinde karşılamasının ardından Türkiye ve Rusya bayrakları önünde el sıkışarak basın mensuplarına poz verdi.

Daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşme gerçekleştiren Kurtulmuş ve Matviyenko, görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Matviyenko ve heyetini TBMM'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kurtulmuş, görüşmelerinde, iki ülkeyi, bölgeyi ve dünyayı ilgilendiren önemli konularda görüş alışverişinde bulunduklarını ve görüşmelerin oldukça verimli geçtiğini bildirdi.

Kurtulmuş, tarihi bir dönemde, Matviyenko'nun Türkiye'yi ziyaretini ve öğleden sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilecek olmasını önemli bir adım olarak gördüklerini belirtti.

Eylül 2023'te parlamento heyetiyle Rusya'ya gerçekleştirdikleri ziyarette önemli görüşmeler yaptıklarını, Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi Genel Kuruluna hitap ettiğini ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü anlatan Kurtulmuş, Rusya'daki ziyaretine ev sahipliği yapan Matviyenko'ya şükranlarını dile getirdi.

- "ORTAK HEDEFİMİZ, 100 MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK OLACAKTIR"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, bugün aynı zamanda Rusya ve ABD'nin ilgililerinin İstanbul'da bir araya gelerek özellikle bölgesel barışı yakından ilgilendirecek konularla ilgili adımların atılması için bir çalışma gerçekleştirdiklerini de anımsattı.

Türkiye ile Rusya arasında fevkalade önemli, yakın, stratejik işbirliğinin uzunca bir süredir devam ettiğini belirten Kurtulmuş, tarihi köklere sahip olan ikili ilişkilerin, her geçen gün daha da gelişerek devam ettiğini ve olumlu bir seyir takip ettiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in iradeleriyle iki ülke arasında birçok konuda ortak işbirliği alanlarının açıldığını, bu işbirliklerinin giderek arttırıldığını görmenin memnuniyet verici olduğunu söyleyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öncelikle ekonomik ve ticari ilişkiler başta olmak üzere; eğitim, kültür, turizm, enerji alanlarındaki işbirliklerimiz fevkalade kayda değer bir noktaya gelmiştir. Türkiye ile Rusya arasındaki ikili ticaret hacminin 54 milyar doları aşması önemlidir ama henüz yeterli değildir. Ortak hedefimiz, 100 milyar dolar ticaret hacmini gerçekleştirmek olacaktır. Bunun da en kısa zamanda gerçekleşeceğini ümit ediyor ve bu çerçevede çalışmayı sürdürüyoruz. Turizm alanında 6,7 milyon Rus turistin Türkiye'yi ziyaret ettiği 2024 yılını geride bıraktık. Bu yıl ise bu rakamın 7 milyonu aşacağını ümit ediyoruz. Ayrıca Akkuyu Nükleer Santrali'nde çalışmalar, ne yazık ki Rusya'nın karşılaştığı ambargolar dolayısıyla bir miktar gecikmiş olmakla birlikte ilk reaktörün bu yıl sonunda faaliyete başlaması öngörülüyor. Ümit ederim ki ikili ilişkilerimizi, ortak kültürel benzerlikleri olan halklar arasında ilişkileri de artırarak devam ettirmek mümkün olur."

- "RUSYA-UKRAYNA SAVAŞININ BAŞLANGICINDAN İTİBAREN TAVRIMIZ SON DERECE AÇIK VE NETTİR"

Kurtulmuş, Matviyenko ile görüşmelerinde, bölgesel konular başta olmak üzere küresel meseleleri de ele aldıklarını aktararak, şunları kaydetti:

"Türkiye olarak Rusya-Ukrayna savaşının başlangıcından itibaren tavrımız son derece açık ve nettir. Artık dördüncü yılına girmiş olan bu savaş, geride on binlerce masum insanın ölmesine neden olmuş; şehirlerin yıkılmasına, altyapının tahrip olmasına vesile olmuş ve bu savaş, sadece iki ülke arasında bir savaş olmanın ötesinde Rusya ile topyekun Batı arasında bir savaş olma potansiyelini taşımıştır. Bunun için biz Türkiye olarak, her iki ülkeyle de komşu olan, her iki ülkeyle de konuşabilen ülke olarak bu bölgede bir an evvel bu savaşın sonlandırılması, her iki halkın da kabul edeceği ve yararına olacak ortak bir sonucun temin edilmesi için başlangıcından itibaren diyalog yolunun açık olması, diplomasi masasının mutlaka sürdürülmesi ve müzakerelerin gerçekleştirilmesi için olağanüstü bir çaba sarf ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Rus ve Ukrayna heyetlerinin Dolmabahçe'de bir araya geldikleri ve neredeyse nihai anlaşmanın ön metni olan metnin üzerinde mutabık kaldıklarını biliyoruz. Ama o dönemin şartları içerisinde maalesef bazı güçler savaşın devamından yana tavır koydukları için ne yazık ki aradan geçen bunca süreye rağmen barış gerçekleşmedi. Şimdi ortaya konulmuş olan barış iradesinin ya da temennilerinin biz de olumlu olduğu kanaatindeyiz ve sonuna kadar bu barışın temin edilebilmesi için her türlü desteği vermeye hazırız. Arabuluculuk dahil her türlü müzakerede kolaylaştırıcı unsur olmaya hazırız."

Numan Kurtulmuş, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'nin tavrının çok önemli ve değerli sonuçlar da ortaya çıkardığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Tahıl Koridoru açık tutularak dünyada zaten var olan gıda sorunlarının daha da katlanarak büyümesinin önüne geçilmiş ve gıda krizi bir şekilde önlenmeye çalışılmıştır. Aynı şekilde esir takasları üzerinden de Türkiye-Rusya arasında bir arabuluculuk mekanizması işletilmiştir. Hiç şüphesiz bunlar kadar değerli olan bir başka tavrımız ise savaş boyunca Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne sonuna kadar bağlı kalarak Karadeniz'e yabancı, bölge dışı gemilerin geçmesine müsaade edilmemiş ve böylece savaşın yayılma tehlikesinin önüne geçirmiştir. Şimdi ümit ederim, yakalanmış olan bu barış perspektifi en kısa süre içerisinde gerçekleştirilir, sonuçlandırılır. Türkiye burada üzerine düşen her türlü sorumluluğu bir bölge ülkesi olarak, her iki ülkeye de komşu olan bir ülke olarak yapmaya hazırdır ve sonuç elde edilir diye temenni ediyoruz."

- SURİYE'NİN YENİDEN YAPILANMASI VE ŞEHİRLERİN İMARI

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Matviyenko ile Suriye'deki gelişmeleri de ele aldıklarını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Suriye'de 13 yıllık iç savaşın ardından, 61 yıllık Baas rejiminin ardından yeni bir yönetim iş başına gelmiştir. Türkiye olarak buradaki temel önceliklerimizi saygıdeğer mevkidaşıma ve heyetine de bir kere daha anlatmak ve aksettirmek imkanı bulduk. Türkiye olarak yeni Suriye yönetiminden beklentilerimizi 3 temel noktada özetlemek mümkün. Birincisi, Suriye'nin toprak bütünlüğünün temin edilmesi. İkincisi, Suriye'deki bütün grupların temsil edildiği kapsayıcı bir sistemin kurulması, yönetimin inşa edilmesi. Üçüncüsü ise başta DEAŞ ve PYD/YPG olmak üzere, Suriye'de konuşlanmış olan ve faaliyet gösteren bütün terör gruplarının tasfiye edilmesi ve Suriye'nin bir tek egemen, milli orduya sahip olması. Bu konularda ortak bir perspektife sahip olduğumuzu gerçekten memnuniyetle ifade etmek isterim. Ayrıca Suriye'nin yeniden yapılanması ve şehirlerin imarı konusunda da Rusya'nın katkılarının olmasını temenni ettiğimizi ifade ettim. Bu konuda da zaten Suriye'nin mevcut yönetimiyle yapıcı ilişkiler içerisinde olduklarını ifade ettiler. Beklentimiz, uluslararası camianın Suriye'nin kurumsal kapasitesinin artırılmasına ve şehirlerin imarına samimi destek vermesinin temin edilmesidir."

- "FİLİSTİN HALKINA KARŞI GÖSTERİLEN BARBARCA TAVIR ASLA KABUL EDİLEMEZ"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail'in bölgedeki tavrı, özellikle Filistin halkına karşı 1,5 yıldır sürdürdüğü soykırım boyutlarına varan saldırgan tutumunun da görüşmede ele alındığını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada, asla ve asla Netanyahu ve hükümetinin sürdürmüş olduğu bu soykırım politikaları kabul edilemez. Sadece Gazze'de değil, Batı Şeria'da da Filistin halkına karşı gösterilen bu barbarca tavır asla kabul edilemez. Artık gelinen bu seviyede, ayan beyan olmuştur ki, herkes tarafından daha net anlaşılmıştır ki, bölgede iki devletli çözümden başka bir yol yoktur. Rusya Federasyonu'nun da iki devletli çözüme çok kuvvetli bir destek vermesi, konjonktür ne olursa olsun Filistin halkının haklı davası yanında yer aldığını bir kez daha duymak, bizim için memnuniyet vericidir. Tekraren ifade etmek gerekirse Filistin, bütünüyle Filistinlilerindir. Filistin topraklarının bir kısmının, hayali birtakım fantezilerle ele geçirilmeye çalışılması senaryoları asla kabul edilemez, asla böylesi tavırlara bir şekilde izin verilmez. Gazze, Gazzelilerindir; kıyamete kadar da Gazzelilerin toprağı olarak kalacaktır. Gazze'yi bir sayfiye yerine dönüştürme fantezilerinin maalesef bir şekilde ortaya konulması ise çok açık söylüyorum; her şeyden önce 50 bini aşkın Filistinli masum insanın kanına, onların canına, topraklarını korumak için o toprağa düşen insanların hatıralarına büyük bir saygısızlık ve büyük bir insanlık suçudur. Dolayısıyla Filistin meselesinde de Rusya Federasyonu ile yakın görüşlere sahip olduğumuzu görmek memnuniyet vericiydi."

Numan Kurtulmuş, Valentina Matviyenko ile iki meseleler hakkında da detaylı görüşmeler yaptıklarını aktararak, "İnşallah bundan sonraki süreçte de başta dostluk gruplarımız olmak üzere, arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürecekler ve aramızdaki pratik meselelerdeki karşılaştığımız küçük sorunların aşılması için de gayret sarf edilecektir." dedi.

Görüşmelerde, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, İYİ Parti Grup Başkanvekili Mehmet Satuk Buğra Kavuncu, Türkiye-Rusya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur, Türkiye-Rusya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu üyeleri AK Parti İstanbul Milletvekili Yahya Çelik, AK Parti Kocaeli Milletvekili Sadettin Hülagü, MHP Yozgat Milletvekili İbrahim Ethem Sedef, TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun, TBMM Dış İlişkiler ve Protokol Başkanı Ali Murat Nas da yer aldı.