MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim 2024 günü Mecliste DEM grubuna elini uzatmasıyla başlayan süreç sonun başlangıcıydı. Terör örgütü PKK Türkiye içinde bitirildiği, Basra Kalkınma Projesi sayesinde Irak kendisine hiç olmadığı kadar dar edildiği, Suriye'de ise tarihi devrim için geri sayılı günlerde "devlet", kaçacak yeri kalmayan terör örgütüne "ölümsüz bir çıkış" için yolu gösterdi.
İmralı adasına yapılan ziyaretlerin de, DEM heyetinin taşıdığı mesajların da, terörist başının yapacağı çağrının da arkasındaki hakikat budur.
DEM'in ve PKK'ya müzahir bazı çevrelerin yaymaya çalıştığı hava manipülasyondan ibaret.
Terör örgütü kendi inisiyatifiyle silah bırakıyor değil yani. Lütfediyor, müzakere ediyor, bir şey alıp bir şey veriyor değil.
Adını net koyalım.
PKK TC'ye teslim oluyor.
PKK, devleti yıkmaya, vatan topraklarını, milleti bölmeye çalıştı.
Başaramadı.
Yenildi.
Şimdi silahlarıyla teslim olacak, devletin şefkatli kollarına sığınacak.
ERDOĞAN KONGRE'DE DUYURMUŞTU
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen Pazar günü AK Parti'nin 8. Olağan Kongresinde "ötekisiz Türkiye" hedefine ulaşıldığını, "terörsüz Türkiye" hedefine ulaşmaya ise çok yakın olduğumuzu söylemişti.
Bugün DEM heyeti üçüncü kez gidecek İmralı'ya. 22 Ocak'ta gerçekleşen son görüşmenin mesajlarını muhataplarına taşıdı. DEM heyetinin Kuzey Irak'ta KDP-Barzani, Süleymaniye'de KYP-Talabani ziyaretlerinden Öcalan'ın olası çağrısına uygun şekilde pozitif açıklamalar geldi.
Kandil'e, Rojava'ya ve Avrupa'ya ulaştığı anlaşılan mektuplar sayesinde -daha önce "yan çizen" ve çağrıya uyup uymayacakları konusunda çelişkili konuşan terör odakları "konjonktür zorlamasıyla" aynı noktaya çekilmiş görünüyor.
TERÖRİST BAŞININ MUHATABI TERÖR ÖRGÜTÜ
DEM Parti dün "bir aksilik olmazsa terörist başı Öcalan'ın (onlar böyle demiyor tabii : ) tarihi bir açıklama yapacağını" duyurdu.
Denildiği gibi olursa DEM'liler bugün saat 17'de İmralı dönüşünde bir açıklama yapacak.
Muhtemeldir ki Öcalan 1978'de kendisinin kurduğu, yönettiği, NATO güdümündeki vesayet odaklarınca semirtildiği, yabancı istihbaratların emrinde Türkiye'yi bölme, yorma, kanatma hedefiyle elli bin insanın ölümüne neden olduğu terör örgütüne "silah bırak" emri verecek.
Terörist başı Öcalan ilk görüşmenin ardından gönderdiği mesajda - haddi olmayarak TBMM'ye seslenmiş ve süreç Mecliste yürüsün dileğinde bulunmuştu.
Oysa silah bırakacak olan PKK'dır. İmralı'dan bir çağrı gelecekse tek adresi PKK'dır.
Hal bu ki Cumhurbaşkanı Erdoğan defalarca söyledi. Silah bırakmazlarsa o silahla birlikte bulundukları yere gömülecekler.
ÇAĞRI VİDEOLU OLUR MU?
Haliyle içerikte ve adreste bir muğlaklık yok.
Silah bırak çağrısının yazılı mı video mesaj şeklinde mi olacağı mevzu üzerinden ise bir zorlama olduğu açık. En son DEM Parti sözcüsü Ayşegül Doğan "görüntülü olmasını temenni ettiklerini" duyurdu.
Israr da edildi çünkü terör örgütünün çatı yapılanması KCK'dan gelen mesajlar hep o yönde. Çağrının kendileri açısından "inandırıcı" olması için (DEM heyetinin şahitliğine itimat etmiyorlar mı?) video şeklinde olmasını istiyor terör örgütü.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç dün bir kez daha "mevzuatta böyle bir uygulama olmadığını" açıklayarak o kapıyı kapattı.
İNGİLTERE GERY ADAMS'A DUBLAJ YAPMIŞTI
Etnik temelli ayrılıkçı terör örgütlerinin varlığı ve devletlerin onlara karşı yürüttüğü mücadele gibi silah bırakma süreçleri de birbirinden farklılık gösteriyor aslında. Ama benzeşen yanlar da olabiliyor.
İrlanda Kurtuluş Örgütü IRA mesela. PKK terör örgütüyle pek çok açıdan benzerliği olmamasına rağmen 2005'te silah bırakan IRA ile yürütülen süreç. Benzerlik farklılık analizine girmeden şunu hatırlatacağım.
İngiltere IRA'ya olduğu gibi IRA'nın siyasi kanadı Sinn Fein'e de (bizdeki DEM gibi düşünün) uzun süre "seçici" davranıyor.
İngiltere ve IRA arasında yürütülen barış görüşmelerinin en önemli aktörü Sinn Fein'in genel başkanı Gery Adams'ın sesine - IRA ile bağlantılı olduğu düşünüldüğü için- Margaret Thatcher'ın talimatıyla yasak konuyor.
Gerry Adams haberleri, açıklamaları BBC'de kendi sesiyle değil dublaj yapılarak yayınlanıyor. Üstelik İngiltere IRA'ya iltisaklı olduğu düşünülen birine bile böyle bir muamele çekiyor.
Nerede kaldı 50 bin kişinin katili terörist başına ses açmak...