Kur’an-ı Kerim’in en güçlü tefsirlerinden biri sayılan Risale-i Nurları kaleme alan, Milli Mücadele’ye destek veren ancak Cumhuriyet kurulduktan sonra eserleri yasaklanan, ömrünün sonuna kadar sürgün edilen Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatını artık bir müzede belgeler eşliğinde tüm detaylarıyla öğrenebilirsiniz. İstanbul İlim ve Kültür Vakfı (İİKV) tarafından ziyarete açılan müze bir demokrasi ve fikir özgürlüğü mücadelesinin de özeti adeta. Müzede, Bediüzzaman Said Nursi’nin ve Risale-i Nur’un hikayesi anlatılırken Birinci Said döneminden başlayarak, sırasıyla Barla, Isparta, Eskişehir, Kastamonu, Denizli, Afyon, Emirdağ ve İstanbul dönemleriyle ilgili de önemli belge ve bilgiler yer alıyor. Bediüzzaman’a Birinci Cihan Harbi’nde gösterdiği kahramanlıklar sebebiyle Padişah tarafından verilen savaş madalyası, yüksek bir ilmi rütbe anlamına gelen Mahreç payesi, hapishanede kese kağıdı parçalarına yazılan risaleler, üzerlerine duvar örülerek saklanan el yazması risaleler ve risalelerin asılları da müzede bulunuyor. İlmi bir eserin köylerden başlayarak nasıl bütün dünyaya yayıldığını kronolojik sırayla gözler önüne seren müze sadece Bediüzzaman’ın hayatını anlatmakla kalmıyor, Risale-i Nur’ların nasıl tarihsel bir sürecin sonunda bu günlere geldiğini özetliyor.
Devrinin en büyük alimi
Bediüzzaman’ın kendi el yazısı ile kaleme aldığı mektuplar, notlar, savunmalarının yanı sıra o döneme ait gazete manşetleri ve haberlerin de sergilendiği müzede Said Nursi’nin kişisel eşyalarından bazı örnekler, giysileri ve Risale-i Nurların ço-ğaltıldığı teksir makinası da yer alıyor. Bediüzzaman ve Risale-i Nur Müzesi İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından her yıl düzenlenen Bediüzzaman sergilerinin beşincisine de ev sahipliği yapıyor. “Nur’a Uçan Pervanler” başlıklı sergide Risale-i Nur’un etkilediği hayatlar konu ediliyor. Sergi, Risalelerin kaleme alınmaya başladığı andan itibaren onun etrafında toplanan insanlarla başlayan ve bugün dünyanın dört bir yanındaki Risale-i Nur talebelerine kadar uzanan bir zaman dilimini kapsıyor.