Beş vakit öyle bir geçer zaman ki...

Vakit nakittir diye bir söz vardır. Zamanı doğru ve verimli kullanmak, hele günümüz insanı için çok önemli. Her şeyin çok hızlı ilerlediği çağımızda ‘Zamanım yok’ yakınmasını sık sık duyarız etrafımızdaki insanlardan. Şair Gülten Akın’ın bir dizesinde dile getirdiği gibi, artık, ‘Kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya’ Peki böylesi bir çağda, incelikler dünyasında kalem oyanatan bir yazar, şair veya romancı ne yapar, vaktini nasıl kullanır, nasıl değerlendirir? 

Kendisi de bir şair olan Adem Turan işte bu sorular etrafında dönen bir kitaba imza attı. Beyan Yayınları’ndan çıkan kitap ‘Beş Vakit Yazar’ adını taşıyor. Memleketin şairleri, yazarları zaman konusunda ne düşünür, eserlerini üretirken, düşünce dünyalarını kurarken zamanı nasıl değerlendirir? Kitapta Atasoy Müftüoğlu’ndan Rasim Özdenören’e Arif Ay’dan Mustafa Uçuruma toplam 46 yazar, şair ‘zaman’la ilgili ‘durum’larını anlatıyor. Nasıl yazarlar, vakitlerini nasıl değerlendirirler, zaman ve mekan konularında neler düşünürler hepsi bu kitapta cevabını buluyor. ‘Beş Vakit Yazar’, tam 46 sanatçının zaman aynasını okuma fırsatı sağlıyor. İşte kitapta yer alan kalem erbabından birkaçının zaman kavramına ilişkin tadımlık görüşleri...

- Atasoy Müftüoğlu: Sabah namazından sonra kitaplığa uğramak müthiş haz verir. Bu saatler benim için çok şiirseldir; içsel ve içten inşalar için insna büyük imkanlar sunar.

- Turan Koç: Günlerim çoğunlukla çığlık çığlığa akan anların çağıltısı içinde geçer. Öğlen, ikindi, kuşluk ve akşam gibi vaktin kabardığı anlarda hazır bulunmaktan büyük haz alırım.

- Arif Ay: Sabah: Ezan mutluluğu, harekete geçmek... Öğle: Muhammed Esed mealinden birkaç sayfa. Birkaç şiir, birkaç yazı. İkindi: Eve dönüş, dilimde türkü. Gece: Uzun bir ırmak; yazılara, kitaplara, şiirlere, uykulara girilip çıkılan bir ırmak.