Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Türk Sivil Havacılık Akademisi'nde düzenlenen 1. Ulusal Havacılık Şurası'nda konuşan Ersoy, sektörün tüm paydaşlarını bir araya getiren şuranın sadece havacılık ve ulaşım değil, kültür ve turizm için de önemli olduğunu söyledi.
Ersoy, ulaşım alanında atılan adımların ve hayata geçirilen yeniliklerin, turizmin gelişmesi, ülkelerin turizm pastasından daha yüksek pay alabilmesi adına da önemli olduğundan bahsederek, şunları kaydetti:
"Turizmde ortaya bir iddia koyabilmeniz için elbette öncelikle güçlü bir turizm potansiyeline sahip olmanız gerekmektedir. Ancak bugün gelinen noktada sadece bir potansiyele sahip olmanın tek başına yeterli olmadığı, bu potansiyelin doğru bir şekilde yönetilmesi kadar ulaşılabilir olmanın da gerektiği çok net bir şekilde görülmektedir. Siz istediğiniz kadar doğal güzelliklere, kültürel mirasa sahip olun. Eğer kolay ulaşılabilir değilseniz, güçlü bir ulaşım altyapısına sahip değilseniz bu potansiyelin bir güce dönüşmesi mümkün değildir. İşte bu yüzden bugün gelinen nokta itibarıyla artık bu iki sektörü birbirinden bağımsız düşünmek imkansız hale gelmiştir. Bir ülkenin güçlü bir ulaşım ağına sahip olması onun turizmdeki etkisini doğrudan etkilemektedir. Turizmin büyümesi de aynı şekilde ulaşım alanında gelişimi zorunlu hale getirmektedir."
Geçmiş yıllarda ailelerin bir yıl önceden gelecek yılki tatillerini planladığına işaret eden Ersoy, "Şimdi insanlar hafta sonu için tatil planları yapıyor. Hatta günübirlik tatil planları dahi yapıldığını görüyoruz. İşte bunların hepsi ulaşımdaki yeniliklerle ülke olarak sizin güçlü bir ulaşım altyapısına sahip olmanızla doğrudan ilişkilidir. Burada temel belirleyicinin hız olduğunu görüyoruz. Hızlı karar alma, hızlı uygulama ve hızlı ulaşım. İşte bu turizm hareketliliğine cevap verebilmenizin yegane yolu, turizmdeki yeniliklere hızlı cevap sunabilecek bir ulaşım sektörüne sahip olabilmekten geçiyor." diye konuştu.
Bakan Ersoy, uluslararası tur operatörlerinin tercihlerinde de sorunsuz bir ulaşım faktörünün önemli yer tuttuğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Türkiye bu açıdan özellikle son yıllarda Cumhurbaşkanı'mız liderliğinde geliştirilen politikalar sayesinde dünyada ortaya iddia koyan ülkeler arasında yer almaktadır. Güçlü havacılık sektörüne sahip olmamız farklı alternatifler sunabilmemizi sağlamıştır. Aynı şekilde dönem dönem havacılık sektöründe faaliyet gösteren şirketlerimizin farklı ücret politikaları geliştirmesi, kampanyalar düzenlemesi de turizme katkı sağlamıştır."
Bu yıl ilki düzenlenen "Ulusal Havacılık Şurası"nın önemine dair de Ersoy, şunları söyledi:
"Şura sorunlara çözüm yollarının bulunması, alternatif modeller geliştirilmesi ve yeni hedefler belirlenmesine doğrudan katkı sağlayacaktır. Özellikle şura kapsamında altı çizilen alternatif destinasyonların oluşturulması hedefi, bizim turizmi 12 aya çıkartmak ve krizlere karşı bağışıklığı artırmak hedefleriyle doğrudan ilişkilidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak turizmi 12 aya yaymak için son yıllarda etkili politikalar geliştirdik. Turizmin 12 aya yayılmasının kültür turizmiyle de güçlü bir ilişkisi var. Kültürel miras bakımından ise eşsiz bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu kültürel mirasın korunması, gün yüzüne çıkarılması ve dünyanın dört bir yanından insanların bu mirası yerinde görmesi için tarihin en yoğun çalışmalarını gerçekleştirdik."
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, turizmi sadece deniz, kum, güneş ile sınırlı tutmayıp inanç, kültür turları ve arkeoloji başta olmak üzere gastronomi, doğa, cruise, bisiklet, spor, festival, macera, mavi yolculuk, sağlık gibi alanlarla da çeşitlendirdiklerini anlattı.
Bu sayede dünyanın farklı ülkelerinden ziyaretçiler ağırlamaya başlandıklarını belirten Ersoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu açıdan şura kapsamında tartışılan alternatif destinasyonların oluşturulması hedefini çok önemsediğimizi belirtmek isterim. Ancak özellikle ikili havacılık anlaşmaları ile yeni pazarlara giriş ve kapasite geliştirilmesi hedefi burada en önemli konuların başında gelmektedir. Biliyorsunuz Bakanlık olarak bugün dünyanın dört bir yanında ülkemizin, şehirlerimizin tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Dünyanın en çok takip edilen televizyonlarında, gazetelerinde, dijital mecralarında Türkiye'yi anlatıyor, turizm merkezlerimizin reklamlarını yapıyoruz. Bu çerçevede ne kadar çok fazla ülkeyle sorunsuz, güvenilir ve güçlü bir ulaşım ağı kurabilirsek işte o zaman ülkemize gelen turist sayısını da artırmış oluruz. Güçlü bir ulaşım ağı oluştururken, rekabetçi unsurları dikkatimizden kaçırmamalıyız. Sorunsuz, güvenilir bir ulaşım ağı turist sayısını da doğrudan etkiler. Bu güçlü ağı kurarken kendi hava yollarımız kadar havalimanlarımıza gelen karşı ülke hava yollarını da çeşitlendirmek çok önemli. Yabancı hava yollarının da yoğun uçuşlar yapabileceği elverişli koşullar sağlanmalı. Daha az korumacılık refleksi ile hava yollarımızı her türlü rekabete hazır hale getirmeliyiz."
Mehmet Nuri Ersoy, 1. Ulusal Havacılık Şurası'nda alınan kararlarla bir yol haritası belirleneceğine inandıklarını dile getirerek, "2002 yılında ülkemize gelen turist sayısı 12 milyon, turizmden gelirimiz ise 13 milyar dolardı. 2024 yılında bu alanda tarihi rekorlar kırdık. 62 milyon ziyaretçi ülkemize gelirken, 61 milyar dolar gelir elde ettik. 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden misafirlerin neredeyse yüzde 70'i ülkemize hava yollarını kullanarak gelmişlerdir. Bu rakam da Türkiye'yi turizmde dünyanın süper ligine yükseltmek ve oradaki yerini, daima yükselen bir grafikle kalıcı hale getirmek için ulaşım ve turizm arasında bağın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir." ifadelerini kullandı.