Türkiye genelinde 27 bin 500 yaşlının hizmet aldığı resmi ve özel 426 huzurevinin tamamında koronavirüse karşı ziyaretçi yasağından 'sabit vardiyalı' çalışma sistemine kadar pek çok önlemi devreye alan bakanlık, huzurevi sakinlerini günde 4 kez ateş, nabız, solunum, koku almama, karın ağrısı gibi belirtilerin takibiyle olası risklere karşı korumaya çalışıyor.
Bakanlığa bağlı kuruluşlardan biri olan, 273 yaşlı vatandaşın kaldığı 75. Yıl Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi de 2 ayı aşkın süredir sıkı karantina tedbirleri altında hizmet veriyor.
Çekimler için üç gün önce yapılan Kovid-19 testlerinin negatif çıkmasının ardından, tüm izolasyon önlemlerini alarak kuruluşa giren AA ekibi, salgın sürecinde kapılarını ilk kez açan huzurevi sakinlerinin ve personelin bir gününü görüntüledi.
Yaşlı vatandaşların sağlığı için adeta kuş uçurulmayan merkezde görevli harici kimsenin içeri girişine izin verilmiyor. İlaç, kargo, temel ihtiyaç malzemeleri ile göreve başlayacak personelin valizleri de iki saat dışarıda bekletilip dezenfeksiyonu yapılmadan içeri alınmıyor.
- SAĞLIK ÇALIŞANLARI GİBİ MÜCADELE VERİYORLAR
Kuruluş personeli, salgın sürecinde diğer huzurevleri ile engelli bakım merkezlerinde olduğu gibi, 'sabit vardiya' sistemine göre, 14 gün kurumda yatılı kalarak çalışmalarını sürdürüyor.
Salgına karşı en ön safta mücadele eden sağlık çalışanlarıyla benzer şekilde, ailelerinden uzakta, büyük bir özveriyle çalışan personele İş Kanunu'na uygun mesai saatleri uygulanıyor. Personel, mesai harici vakitlerde ise kendilerine ait odalarda dinlenebiliyor.
- 14 GÜNDE BİR 'KOVİD-19' TESTİ
Bakanlığın talimatları doğrultusunda vardiyaya başlayacak personele 14 günde bir, burun ve boğazdan sürüntü yöntemiyle örnek alınan PCR testi yapılıyor. Personel, Kovid-19 test sonuçları çıkmadan görevine başlayamıyor.
Göreve başlayacak her personel de öncelikle dezenfekte olup, ateş ölçümleri yapıldıktan sonra içeri alınıyor.
Huzurevinde şüpheli bir durum olması halinde de tüm kuruluşa test yapılıyor. Bu testler 7-10 gün arasında tekrar ediliyor.
Restoran ve kafeteryaların kapalı olduğu huzurevinde, dışarıdan yemek girişine izin verilmiyor. Yemekhanede hazırlanan yemekler, yaşlılara odalarında, tek kullanımlık tabaklarda servis ediliyor.
Odalar ve huzurevi genelinde her gün dezenfeksiyon işlemleri yapılıyor. Her katta dezenfektanlar bulunurken, duvarlarda da Sağlık Bakanlığınca belirlenen uyarılar dikkati çekiyor.
- HUZUREVİ SAKİNLERİ HOBİ VE AKTİVİTELERLE MOTİVE OLUYOR
Huzurevi sakinleri, psikolojik yıpranmalara karşı, müzik dinletileri ve hobilerle motive ediliyor.
Ayrıca kuruluşun bahçesinde az sayıda kişi ile sosyal mesafe kurallarına uygun yürüyüşlere de zaman zaman izin veriliyor. Yaşlılar, yakınlarıyla görüntülü konuşma aracılığıyla hasret gideriyor.
- 'BİZİ HİÇ MERAK ETMEYİN, ÇOK İYİYİZ'
İki yıldır 75. Yıl Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde kalan 85 yaşındaki Ayhan Ulutan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki ay önce kaybettiği eşinin özlemini yaşadığını anlattı.
Huzurevinde durumlarının çok iyi olduğunu vurgulayan Ulutan, 'Biz bu süreci çok rahat geçiriyoruz. O kadar güzel bakıyorlar ki... Odadan çıkamıyoruz ama her şey elimize geliyor. Hiçbir zorluk çekmiyoruz. Allah hepsinden razı olsun. Onların gayretiyle inşallah atlatacağız bu süreci.' dedi.
Ulutan, 'Dört oğlum var, dördü de ayrı bir memlekette. Onlarla telefonda görüşüyoruz. Gelip gidemiyoruz, hasretlik var ama artık bu süreç bitene kadar katlanacağız. Herkes aynı durumu yaşıyor. Buradan tüm yakınlarıma selam gönderiyorum. En büyük torunum eczacı. O da zor şartlar altında çalışıyor, gözlerinden öpüyorum onun. Bizi hiç merak etmesinler, burada çok rahatız, iyiyiz.' şeklinde konuştu.
- '28 ŞUBAT'TAN İTİBAREN KARANTİNA KURALLARINI UYGULUYORUZ'
Bakanlık Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Orhan Koç da huzurevinde yaptığı açıklamada, giriş-çıkış yasağı, dezenfeksiyon çalışmaları, sabit vardiya gibi önlemlerin yanı sıra kronik hastalıklıkları sebebiyle düzenli tedaviye gitmek zorunda olan yaşlıların izolasyon kuralları içinde hastaneye götürüldüğünü ve dönüşlerinde de önlem olarak önce kuruluşlardaki izolasyon odalarına alındıklarını anlattı.
'Kuruluşlarımızın tümünde 28 Şubat'tan bu tarafa kısmi, 26 Mart'tan itibaren de tam karantina kurallarını uyguluyoruz.' diyen Koç, alınan önlemler sayesinde virüs riskinin en aza indirildiğini vurguladı.
Koç, alınan sıkı önlemlere karşın bazı huzurevlerinde vakaların görüldüğünü anımsatarak, kuruluşta şüpheli bir durum olması durumunda hemen testlerin yapıldığını, sonucu pozitif çıkanların hastaneye sevk edildiğini ve tedavilerinin ardından da tek kişilik odalardan oluşan izolasyon kuruluşlarına alındıklarını söyledi.
- 'KURULUŞTA YAPILAN TARAMA TESTLERİNİN BAŞKA ÜLKEDE ÖRNEĞİ YOK'
Böylelikle vaka olsa bile yayılımın önlendiğini dile getiren Koç, kuruluşlar içerisinde de her personelin hangi odaya baktığı, hangi yaşlılara hizmet verdiğinin belli olduğunu ifade etti.
Koç, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Belirti olsa da olmasa da kuruluşlarda 14 günde bir uyguladığımız tarama testlerinin başka hiçbir ülkede örneği yok. Sağlık Bakanlığına bu anlamda çok teşekkür ediyoruz. Geliyorlar ve kuruluşlarda bu testleri yapıyorlar. Personelimiz hastaneye gitmiyor, enfeksiyon riski yok. Kuruluş içerisinde de günde 4 defa ateş, nabız, solunum, ishal, koku almama, karın ağrısı gibi birçok semptom açısından yaşlılarımızı takip etmemiz, en ufak şüphede de Sağlık Bakanlığı ile irtibata geçerek tüm kuruluşun tarama testlerine alınması bizim erken tanılamamızı ve erken tedavi süreçlerini başlatmamızı sağladı. Tarama testleri hayat kurtarıcı bir uygulama bizim için. Çünkü virüsün girmesini önlemek kadar yayılımını engellemek bu testlerle oluyor.'
- 'YAŞLILARIMIZI ARAMAK İLAÇ KADAR ÖNEMLİ'
Orhan Koç, 28 Şubat'tan itibaren dışarı çıkamayan yaşlıları motive etmek için kuruluşlarda müzik dinletileri, pasif egzersizlerin düzenlendiğini, kuruluşların geniş bahçelerinden belli kurallar ölçüsünde yararlanmalarına imkan tanındığını belirtti.
Aynı zamanda tıp doktoru olan Koç, pazar günü kutlanacak Anneler Günü ve yaklaşan Ramazan Bayramı'na da işaret ederek, vatandaşlara şu çağrıda bulundu:
'Lütfen kuruluşlardaki yaşlılarımızı daha sık arayalım. Hal hatırlarını soralım. Bu ilaç kadar önemli. Hatta bazen ilaçtan daha önemli. Moral, movitasyon immün sistemini gerçekten çok fazla kuvvetlendiren bir mekanizmadır. Bu açıdan çok sık aramalarını bekliyoruz. Bu bayramda gerek kurum bakımında gerek evdeki yaşlılarımızı telefonla, iletişim araçlarıyla arayarak bayramlaşmayı geçireceğimizi biliyoruz. Bütün toplumdan da bu noktada duyarlılık bekliyoruz. Yaşlılarımızı, komşularımızı arayalım, hal hatırlarını soralım.'