13 Aralık 2024 Cuma / 12 CemaziyelAhir 1446

Meğer bu hastalıklar Osmanlı'da emeklilik sebebiymiş! Kimsenin aklına gelmezdi...

Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa'dan çok önce sivil kamu görevlilerine yönelik bir emeklilik sistemi geliştirmişti. 15. yüzyıldan itibaren bürokrasi, asker ve ulema için emeklilik sistemi geliştiren Osmanlı Devleti, pek çok Avrupa ülkesine örnek oldu. Öyle ki; Bazı bulaşıcı ve ağır hastalıklar, erken emeklilik hakkı tanıyordu.

13 Aralık 2024 Cuma 15:15 - Güncelleme:
Meğer bu hastalıklar Osmanlı'da emeklilik sebebiymiş! Kimsenin aklına gelmezdi...

Osmanlı'da "tekaüt" kelimesi, bir kamu görevlisinin görevine son verilmesi veya emekli edilmesi anlamına geliyordu. Başta askerler olmak üzere bürokratlar ve ulema da emeklilik hakkına sahipti. Emekli maaşı, mevcut gelirlerin bir kısmıyla sağlanıyor, bazı durumlarda ise gelir sağlayan toprak tahsis ediliyordu. Osmanlı'da, bugünün modern tıbbı ile tedavi edilebilen pek çok hastalık için emeklilik hakkı tanınıyordu.

Emeklilik, günümüz sosyal güvenlik sistemlerinin temel unsurlarından biri olup, kökenleri Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanır.

Osmanlı'daki emeklilik sistemi, "tekaüt" (oturmak) terimiyle tanımlanıyordu. Bu, görevini tamamlamış ya da yaşlılık/hastalık gibi sebeplerle görevine devam edemeyen kişiler için bir emeklilik düzenlemesiydi. Emekli olan devlet görevlileri, genellikle maaş veya gelir sağlayacak topraklar (zeamet, has) alırlardı.

Osmanlı'da, hem askerler hem de sivil memurlar için emeklilik hakkı, Avrupa'dan çok daha önce benimsenmiş ve uygulamaya konulurdu. 16. yüzyıldan itibaren devletin her kademesinde, emeklilik hakkı vardı ve emekli olanlara yaşamlarını sürdürebilmeleri için maaş ya da gelir tahsis edilirdi.

OSMANLI'DAKİ EMEKLİLİK SİSTEMİ

Osmanlı'da emekli maaşı, sadece yüksek bürokratik görevliler için değil, ulema sınıfı için de verilirdi. Örneğin, 16. yüzyılda şeyhülislamlar emekli olduklarında günlük 200 akçe maaş alırlardı. Diğer bürokratik görevliler için de maaşlar, devletin düzenlemeleri ile belirlenir ve zamanla güncellenirdi.

ASKERLER İÇİN EMEKLİLİK VE SOSYAL GÜVENLİK

Askerler, özellikle kapıkulu askerleri olan yeniçeriler, savaş dışı kalan veya yaşlanan askerlere maaş bağlanıyordu. Başlangıçta maaşlar düşükken, zamanla daha düzenli bir sistem oluşturulmuştu. Yeniçeriler, İstanbul dışında yaşıyorlarsa yerel gelirlerden maaşlarını alırlardı.

TANZİMAT DÖNEMİ VE EMEKLİLİĞİN MODERNLEŞMESİ

Tanzimat dönemiyle birlikte, emeklilik sistemi daha düzenli hale geldi. 19. yüzyılda çıkarılan kanunlarla askeri ve sivil memurlar için emeklilik yasaları getirildi. 1859'da Askeri Tekaüt Kanunu çıkarıldı ve 1866'da askerlerin emeklilik durumu düzenlendi. 1875'te işçiler için de emeklilik düzenlemeleri yapıldı, 1881'de ise sivil memurlar için bir emeklilik sandığı kuruldu. Bu dönemde, emekli maaşlarının yanı sıra dul ve yetimlerin de devletten destek alması sağlanmıştır.

Özetle, Osmanlı İmparatorluğu, modern sosyal güvenlik sistemine geçişte önemli adımlar atmış ve emeklilik düzenlemeleriyle Avrupa'dan çok önce bir sosyal güvenlik altyapısı oluşturmuştur.