Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Azerbaycan topraklarında söz hakkı iddia eden Ermenistan askerleri, Hocalı bölgesine yönelik saldırılarının şiddetini, Sovyet askerlerinin desteğini de alarak 26 Şubat 1992 tarihinde artırdı. 7 bin sivilin yaşadığı Hocalı'ya giren Ermenistan askerleri 106'sı kadın, 70'i yaşlı, 63'ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşını öldürerek insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek Hocalı Katliamı'nı gerçekleştirdi.
Katliamın 27. yıl dönümünde TM Dijital Haber Merkezi'nin sorularını yanıtlayan Dürdane Ağayeva, “Hocalı Katliamı’nın canlı şahitlerinden biriyim. O günlerde neler yaşadığımızı anlatmak boynumun borcudur. Soykırım gecesi bütün Hocalılar gibi ormandan çıktık. O istikamette de Ermenilere esir düştüm.” diye konuştu.
Hocalı Katliamı’ndan önce de halkın büyük bir eziyet çektiğini belirten Ağaveya, “Hocalı soykırımından öncesini hiç konuşmuyoruz. Hocalı Katliamı’na kadar halk neler yaşadı; ne içti, ne yedi, nasıl bir hayatları vardı… Hocalılar büyük bir zulüm ve zorluk yaşadı. Yiyecek ekmek bile bulamıyorduk, açlıktan eziyet çektik. Her gece mermi seslerinden acı çekiyorduk.” ifadelerine yer verdi.
Katliam gününün çok karanlık bir gece olduğunu ifade eden Ağaveya, “O gece ben de kurşunlandım ve terörist Ermeniler tarafından esir düşürüldüm. Bir Türk olduğum için çok işkence gördüm. Ermeni teröristler Hocalı’yı Türklere eziyet etmek için işgal etti. O topraklar onların değil bizim vatanımız ve bizi vatanımızdan uzaklaştırdılar. Bizler Karabağ’a vatan gibi bakarız, onlar sadece bir arazi olarak bakıyorlar. O toprakların acısı bizde çok büyük. Topraklarımızda çok eziyet yaşadık.” dedi.
“ÖLDÜĞÜMÜ SANIP ÇÖPLERİN ÜZERİNE ATTILAR”
Ermeni teröristlere 8 gün boyunca esir düştüğüne söyleyen Ağaveya, o süreçlerde yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bu 8 gün boyunca kelimelerle anlatılamayacak kadar işkenceler yaşadım. O kurşun yarasıyla 8 gün boyunca işkence gördüm, dövdüler ve tehdit ettiler. Ermeniler benim öldüğümü sanıp çöplerin üzerinde attılar. Ben orada kendime geldikten sonra yine işkence yapmaya devam ettiler. Bütün vücudum cam kırıklarıyla dolmuştu. Ermeniler gençlerin hayatlarını mahvetti. İnsanları işkencelere maruz bıraktı. Biz Hocalı’da büyük eziyetler gördük…”