Fenerbahçe futbol takımının hiçde iç açıcı olmayan gidişi teknik direktör Aykut Kocaman’ın moralini bozmuş olacak ki, son açıklaması istifasını çağrıştırdı. Aradan bir kaç gün geçti, “Görevimin başındayım” dedi. Biz de her ne kadar çelişkiye düşerse düşsün, kendisine ve takımına hayırlı olsun deriz.
Şimdi ki açıklamalarında ise, ilk yarının son maçlarını kazanıp ilerisi için umutlanırız diyebiliyor. Umarım Aykut hocanın beklentisi gerçekleşir, biz de bekleyip görürüz. Milli maçlar aralığında eğer Fenerbahçe’ye sihirli değnek dokunursa, şahlanıp da maçları kazanırsa, o zaman bir nebze ümitlenerek yoluna devam eder. 11 maçlık periyotta lider Galatasaray ile puan farkı çok kolay kapanır gibi gözükmüyor.
Fenerbahçe ilk önce kendi sahasında oynayacağı Sivasspor maçını kazanmak zorundadır. Eğer puan veya puanlar kaybına uğrarsa o zaman ne Aykut Kocaman kalır ne de birkaç isimleri geçen futbolcular kalır.
Fenerbahçe’nin en büyük sorunlarının başında savunması gözüküyor, hata üstüne hata yapıyorlar, rakiplere kolay gol şansı veriyorlar, ayrıca Aykut’la bazı futbolcuların yıldızı barışık gözükmüyor. Takım olarak orta sahası derme çatma oyun oynuyor, hücumda gol sayısı artılarda gözükse bile, bazı maçlarda gol atmış olsa da, maç kayıpları yaşayan oldu. Demem o ki bu savunma ile, bu orta saha ile, Aykut’un Fenerbahçe’sinin işi pek de kolay gözükmüyor. Bir de dikkatimizi çeken, Sivas karşısında bazı futbolcularının sakat ve cezalı olduklarından dolayı kadro rotasyonuna girmek zorunda kalacak. Eğer Fenerbahçe büyük takımsa kim cezalı kim sakat olursa olsun, fazla üstünde durmadan, bir kez daha belirtmek isterim ki, Sivas maçını mutlaka ama mutlaka Fener kazanmalı ki, gelecek maçlara moral yüksekliği ile yoluna devam edebilmeli.