Erzurum’un elektriği, okulu ve yolu olmayan bir dağ köyünde, 9 çocuklu bir ailede doğan ve bugün şiirleriyle insanların ruhuna dokunan akademisyen/şair Prof. Dr. Nurullah Genç hocanın yatılı yıllarını anlattığı anılarını izlemişsinizdir, izlemediyseniz mutlaka izleyin.
Bu anlatımlarında beni en çok etkileyen, Nurullah hocanın babası Seyfullah amcanın parasız yatılı kaydı esnasında iade alması gereken parayı oradaki diğer muhtaç çocukların harcamalarına bırakmasıydı.
Genç Nurullah, aslında parasız yatılı sınavını kazanmasına rağmen sonuç belgesi gelmediği için önce babasının 12 koyunundan 10 tanesini satarak yaptığı peşin ödemeyle paralı yatılıya kaydettirdiği, ancak sonra okul müdürünün uyarmasıyla kazanmış olduğunu öğrendiği parasız yatılıya kayıt yaptırmak için gelen babası paranın geri kalanını alacakken veznedara "Harçlığı olmayan, taksitini ödeyemeyen çocukları iyi biliyorsun değil mi? Bu parayı (7 koyunun parasını) sana emanet olarak bıraksam tamamını, harçlığını ödeyemeyen çocukların harçlıklarını adil bir şekilde en ihtiyacı olandan başlayarak harcar mısın?" diye soruyor.
Veznedar da, " Seyfullah abi sen ne diyorsun? Bu çok büyük para!" diyor.
Seyfullah amca ise, "Ben zaten bu parayı gözden çıkarmıştım. Ben gelecek üç yılın otuz koyunundan kurtuldum. Hani neden o belge gelmedi? Nurullah'ın belgesi? Çünkü bu koyunlar bu çocukların rızkı. Allah bana sattırdı ki bunları onlara vereyim” diyor.
İşte Seyfullah amcanın bu söylemleri onun ne kadar aydın, ileri görüşlü ve irfan ehli olduğunu göstermesi bakımından çok önemlidir.
***
Yoksulluk
Esasen her toplumda, toplumun her kesiminde, her bölgede hali vakti yerinde insanlar olduğu gibi muhtaç-fakir ve desteklenmeye ihtiyaçları olan çok sayıda insan vardır.
Literatürde, temel ihtiyaçlarını kendi imkanlarıyla karşılayamayan ve yardıma muhtaç kimselere yoksul denmektedir.Yoksulluktan daha tehlikeli olan ise, toplumun onları yoksulluklarıyla baş başa bırakmasıdır.
Yoksullukla mücadele etmek ve muhtaç insanlara bağışçıların yardımlarını ulaştırmak için büyük bir fedakarlık ile çalışan saygın sivil toplum kuruluşlarımızdan Deniz Feneri Derneği, sadece Türkiye’de değil, Dünya’nın bir çok ülkesinde yoksullara Seyfullah amcaların yardımlarını ulaştıran bir el oldu.
***
Deniz Feneri Projeleri
İşte, Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Av. Mehmet Cengiz ağabey birkaç ay önce arayıp Deniz Feneri Derneği Yönetim Kurulunda görmek istediklerini söylediğinde aklıma, Seyfullah amcanın söylediği gibi, burada benim vesile olacağım yardımlar var diye düşündüm.
Deniz Feneri Derneği, yoksullukla mücadele noktasında teknoloji ve insan faktörünü çok iyi kullanan, sistemli ve kurumsal bir yardım kurumu olarak çalışıyor. Bugüne kadar “Genç İyilik” “İyilik Okulu” “81 İl 40.000 Aile”, “Gülen Yüzler”, “Su Kuyusu”, “Güzel Evim”, “Gelemeyene Gidiyoruz”, “Evde Sağlık Hizmeti”, “Minik Gözlere Sağlık”, “Katarakt” “Mavi Kelebek”, “1001 Çocuk 1001 Dilek” “Altın Bilezik, “Bir hayat Kurtar”, “Sosyal Destek” gibi projelerle yoksullara yardım çalışmaları ile gönül köprüleri kurmuştur.
Bu bayramda ise 30 bin Yetime Bayramlık Kıyafet Deniz Feneri, ayrıca Türkiye ile birlikte toplamda 30 ülkede 30 bin yetime bayramlık kıyafet yardımında bulunmayı planlıyor. Tüm hayırseverler 150 TL karşılığında yetim çocuklara bir bayramlık hediye edebilir ya da dilerlerse BAYRAMLIK yazıp 5560'a göndererek projeye 10 TL destekte bulunabilirsiniz.
***
Hangi Çocuğumu Ölüme Bırakayım?
Deniz Feneri, Kızılay, Diyanet, Yeryüzü Doktorları, İHH gibi STK’lar Dünya’nın yoksul bölgelerine sürekli yardım projeleri geliştiriyor. Daha önce hem tsunami sonrasında Endonezya’da hem de kuraklık ve kıtlık sonrasında Somali’de Deniz Feneri Derneği adına insani yardım gönüllüsü olarak bulunmuştum. Dolayısıyla kurumun yoksullar ve bağışçılar nezdindeki önemini çok iyi biliyorum. Somali dönüşü uzun bir süre uyuyamamıştım, gözlerimi kapattığımda yavrusunu ölümün kollarına bırakan çaresiz anneleri, açlıktan ve susuzluktan gözleri kabarmış bebekleri ve kemiklerini sayabileceğim simsiyah gözleriyle nerede kaldın der gibi bakan, ellerini uzatan kara kıtanın kara yazgılı çocuklarını görüyordum. Bana, “hangi çocuğumu ölüme bırakayım?”diye soran çaresiz anneleri görüyordum. Yiyecek tek bir buğday tanesinin, içecek bir damla suyun bile olmadığı bu durumu hayal etmek bile zor geliyor insana. Açlık ve susuzluk diğer hiçbir imtihanla benzeşmiyor.
Deniz Feneri Derneği, çeyrek asrın verdiği tecrübe ile her yıl olduğu gibi bu yıl da yine mazlumların yanında olmak için, kurbanlarınızı dünyanın 30 ülke ve bölgesine ekonomik, sağlıklı ve çevre koşullarına uygun şekilde kesip yoksullara ulaştırıyor. Kurbanınız kesildiğinde SMS ile kesim bilgisi, bayram sonrasında ise kesim görüntüsü (link olarak) sizlere yine SMS ile ulaştırılıyor. Deniz Feneri yapacağınız kurban bağışlarıyla, yıl boyu hiç et görmemiş binlerce yoksul ailenin sofralarını şenlendirebilir, bayramı mahzun geçirmelerini engelleyebilirsiniz.
Deniz Feneri Derneği’nin faaliyetleri, kurban ve diğer bağışlarınız ile ilgili olarak www.denizfeneri.org.trweb adresinden, +90-212-4146060numaralı telefondan ayrıntılı bilgi alınabilir.