Avrasya Tüneli açılınca evvela Yılmaz Özdil’e baktım..
‘Kapısında muska bile dağıtsalar, yüzerek geçerim yine de geçmem bunların yaptığı tüpten’ diye yazı yazmıştı Marmaray açıldığı gün..
Arz edelim.. Marmaray dediği nihayetinde bir demiryolu.. Dolayısıyla hitap ettiği kesim Yılmaz Özdil gibi beyazlar değil.. İstanbulkart sahibi benim gibi zenciler.. Demem o ki, ‘Marmaray’a binmeyeceğim’ çıkışı da, bu vakte kadar binmemiş olması da anlaşılabilir.. Ama Avrasya öyle değil.. Doğrudan Yılmaz Özdil profilini hedefliyor.. Dolayısıyla muhteremi taşıyan özel araç, elbet bir gün o tünelden geçmek zorunda kalacak.. O da bunu çok iyi biliyor. Ondan mı acaba, “yüzerim gene de geçmem adına Atatürk koymadığınız o tünelden” türü bir yazı yazmıyor dersiniz?..
Aydın Engin’e tehdit!
Aydın Engin’in yolunu kesmişler, “güneşe dikkatli bak son görüşün olacak” demişler.. Bürosunu arayıp mesajın yerine ulaşıp ulaşmadığını teyit etmişler.. Türkiye’ye karşı birlik olmuş karanlık güçlerin nasıl çalıştığını artık biliyoruz. Sansasyonel bir gazeteci cinayeti, bugün için elbette beklentilerini karşılayacak bir tabloyu ortaya çıkarabilir.. Özellikle 15 Temmuz’dan bu yana, aralarında benim de olduğum hükümete yakın gazetecilerin hedefte olduğu istihbaratı değerlendiriliyordu.. Hep söyledim.. O gün de söyledim, şimdi de aynı yerdeyim.. Yanlış.. Beni öldürüp ne yapacaklar?.. Hiç bir işlerine yaramam ki.. Ama bir Cumhuriyet Gazetesi yazarı, özellikle de Aydın Engin gibi sembol bir isme dönük olarak provokatif bir eylem çok işlerine yarar.. Dolayısıyla Aydın Engin’e suikast tehdidine ciddiyetle eğilmek gerektiğini düşünüyorum. Ve profil olarak benzerlik arz eden başka isimlere..
Pervin Buldan neden yalan söyledi?
HDP’li TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, twitter üzerinden “gözaltına alındım” diye yazdı.. Gerçek sonra ortaya çıktı.. Gözaltı falan yokmuş meğer.. İfade davetine icabet etmiş Pervin Hanım.. Kendisi yani.. Peki ama ortada böyle bir şey yokken, neden göz göre göre yalan söyleme ihtiyacı hissetti?.. Değerli dostlar.. Terör örgütünün tepesi bir karar aldı.. Buna göre hiçbir HDP’li, kendi ayaklarıyla, ifade vermeye gitmeyecekti.. Ama Pervin Hanım, bu davete gitmezse hakkında yakalama çıkarılacağını biliyordu. Ve Demirtaş bile cezaevine girdiği halde kıyametin kopmamış olması, kendisini tedirgin etti.. Cezaevine girerse, içeride unutulacağını biliyordu.. O yüzden, hem ifadesini vermek istedi hem de bunu zorla yaptığı mesajını verdi.. Yani mesaj, zannedildiği gibi kamuoyuna değil, bizzat Kandil’e yönelikti..
Ülke yangın yeri!
Sözcü gazetesi, Rize’de yeri değiştirilen Atatürk heykeli ile ilgili yaptığı yalan haberine şu başlığı atmış;“Ülke yangın yerinde dönmüş, bunlar heykelle uğraşıyor”.. Sözcü’ye, tam da kendi sözleriyle yanıt vermek lazım.. İşgal girişimleri yaşamışız, art arda terör saldırılarıyla uğraşıyoruz, sınır dışı harekatta şehitler veriyoruz.. Ama Sözcü ve sözcü kafalı kemalistlerin beton büstlerden başka derdi yok.. Alın dikin be kardeşim.. Nereye istiyorsanız oraya dikin.. Bu vatan evlâtlarının daha önemli işleri var şimdi..