Beklenen TV programı yapıldı bitti. Bu program ne Yıldırım’ı destekleyenleri ne de İmamoğlu’nu destekleyenleri kararından vazgeçirecek bir etki yapmadı.
Her iki taraf da adayını galip ilan etti.
Çünkü saflar bugüne kadar netleşmişti.
Buna rağmen bu program bence faydalı olmuştur.
***
Faydalı olmuştur çünkü iki adayın yüz yüze konuşması bile taraflar arasındaki gerginliği az da olsa frenlemiştir.
Tartışabilen Türkiye fotoğrafı verilmiştir.
Her iki taraf da birbirine hediye vererek insani yönlerini öne çıkarmışlardır.
Aileleriyle birlikte fotoğraf vermeleri bir anlık bile olsa sosyal barışa katkıda bulunmuştur.
***
İçeriğe gelince.
Moderatör programa hâkim olmakla birlikte çok başarılı sayılmazdı. Bununla birlikte durumunu 20 sene sonra ilk kez gerçekleşen böylesi bir tartışmayı kazasız belasız bitirme kaygısıyla hareket ettiğine yorabiliriz.
Bazı can alıcı sorular sorulmasına rağmen programın, projelerden ziyade seçim sonuçları ve iddialar etrafında döndüğü için zaman zaman sıkıcı bir boyuta geçtiğini söyleyebiliriz.
Uzatılan son bölüm projeler konuşulduğu için en faydalı bölüm olmuştur da diyebiliriz.
***
Adayların performasına gelince, ilk piar kazanımı İmamoğlu’nundur. Çünkü sadece başbakanlık ve meclis başkanlığı yapmış bir şahsiyet ile eşit şartlarda programa çıkıyor olması önemli bir tanıtım ve reklam atağıdır. Seçimi kaybetse bile başbakanla tartışmış bir aday olma vasfı onun hayatı boyunca kullanacağı bir kazanımdır.
İmamoğlu gençliği ve retoriğiyle rakibine fark atmış görünse de heyecanıyla ve veri kopyalaması, valiye hakaret ve tekrar sayım gibi kimi konulardaki tutarsız tavrıyla rakibi karşısında zayıf kalmıştır.
Rakibine attığı en başarılı gol ise Sayıştay Raporu bölümü olmuştur.
Sorunlardan bahsedip çözüm projelerini anlatamaması da eksilerindendir.
***
Yıldırım ise tabiatı itibarıyla sakin ve yavaş konuşan biridir. Bununla birlikte programda normal hayatına göre daha akıcı bir konuşma üslubu sergilediğini düşünüyorum.
Sayıştay raporu bölümü haricinde de başarılı ve ikna edici buldum.
Bence rakibini üç kez nakavt ederek üstünlük sağlamıştır.
Birincisi, veri tabanının kopyalanması hususunda yönelttiği soru ile rakibini tabir caizse nakavt etmiştir. Rakibinin konuyu basit bir yedekleme olarak anlatmasına karşılık Yıldırım’ın yedekleme ile kopyalama farkını anlatması, kopyalamayı kamu görevlisi olmayanlara yaptırması ve bu yöntemin FETÖ’ye ait olduğunu vurgulaması rakibini çaresiz bırakmıştır.
İkincisi, 75 bin öğrenciye burs vereceğini açıklayan rakibine, ‘Belediye zaten burs veriyordu ama CHP’nin itirazı üzerine belediyelerin burs vermesinin kanunen yasaklandığını’ hatırlatması ve rakibinin nasıl burs verebileceğini sorgulaması dört dörtlük bir nakavt idi.
Üçüncüsü de uzatılan bölümde projeleri açıklarken yaptığı sunumdu. Bu sunum ilerakibine açık ara fark attığını söyleyebiliriz.
***
Program boyunca tarafların kullandığı kelimeler de kişiliklerini ele vermesi açısından önemli.
Mesela Yıldırım 28 kez proje demiş, rakibi 17 kez; 11 kez istihdamdan bahsetmiş rakibi 3 kez; 18 kez hizmet demiş rakibi 7 kez.
Yıldırım hiçbir konuda ‘haberim yok’ dememiş ama rakibi 8 kez ‘haberim yok’ demiş. Aynı şekilde Yıldırım hiç ‘ben bilmem’ dememiş rakibi 10 kez ‘ben bilmem’ demiş.
Keza hiç alakam yok dememiş rakibi ise 16 kez alakam yok demiş.
Program boyunca sadece iki kez ‘ben’ demiş rakibi 75 kez BEN demiş.
Yıldırım program boyunca 84 kez biz demiş rakibi ise sadece 15 kez ‘biz’ diyebilmiş.
Bu da Yıldırım’ın çevresine güven verdiğine rakibinin ise henüz olgunlaşma aşamasında olduğuna delalet etmesi açısından anlamlıdır!