ABD yönetimi, Rusya’ya uygulanan yaptırımları ağırlaştırma kararı aldı. Buna göre, 7 Rus oligark, 17 hükümet yetkilisi ve 12 şirketin ABD’deki faaliyetleri sonlandırılacak, mal varlıklarına el konulacak ve onlarla iş yapan ABD’li şahıslar ve şirketler de cezalandırılacak.
Karar kapsamındakiler rakam olarak verildiğinde, yaptırımın fazla geniş bir içeriği olmadığı ileri sürülebilir. Ancak listedekiler arasında Gazprom ceo’su, devlete ait bir silah firması ve bir iştirak bankası bulunuyor. Ayrıca, iddialara göre Putin’in damadının, çocukluk arkadaşının ve ülkenin ikinci büyük bankasının başında bulunan kişinin de isimleri listede yer alıyor.
Rusya ekonomisi açısından son derece önemli olan bu kuruluşlar, ayrıca Putin’in çevresini oluşturuyor. Dolayısıyla yaptırımlar sadece Rusya ekonomisinin alanını daraltmayı hedeflemiyor, aynı zamanda ve belki daha da öncelikli olarak Putin’i sınırlandırmayı amaçlıyor. Böylece askeri olarak Suriye’de Rusya’nın gücünü azaltma adımları atılırken, ekonomik olarak da ABD’de sıkıştırılıyor.
İleri sürülen gerekçe
Karar sonrası Rusya’dan yapılan açıklama, bu uygulamaya en sert biçimde karşılık verileceği yönünde. Verilecek karşılık ABD firmalarına yaptırım uygulanması şeklinde mi olur, önemli kuruluşların bilişim sistemleri mi hacklenir, yoksa Putin ABD’li siyaset ve iş adamları hakkında bildiklerini mi ortaya döker orası bilinmez. Ancak şu bir gerçek ki, Rusya bu tutumu açık bir düşmanlık olarak gördüğünden askeri yöntemlere bile başvurmaktan çekinmez.
Askeri yöntemler, doğrudan ABD’nin tehdit edilmesi anlamına gelmez. Ancak ABD’nin çıkar alanlarının ya da müttefiklerinin tehdit edilmesi ya da tehdidin dozunun artırılması mümkün olabilir. Bu olasılığın yüksek olduğu, ABD’nin yaptırım nedenlerinden anlaşılabiliyor.
ABD’ye göre Rusya yaptırımlarının nedeni, Kırım’ın ilhakı, Ukrayna’nın Doğu’sundaki isyana destek, Esad’ı himaye, siber korsanlık ve bazı batı demokrasilerini tehdit etmesi. Tüm bunlar, uslanmaz ve devam eden kötü davranışlar olarak tanımlanmış durumda. Tüm bunlara bir de Suriye’de kimyasal silah kullanılmasına göz yummak da eklenmiş durumda.
Ardındaki gerekçe
İleri sürülen gerekçelerin bugün ortaya çıkmadığı, en yeni gelişmenin en az üç yıllık bir geçmişi olduğu düşünülürse, ABD’nin neden böyle bir işe kalkıştığını sormak gerekiyor.
Öncelikli neden, Trump-Putin ilişkisini kesmek olabilir. Bu çerçevede Trump’ın Rusya’nın art niyeti, şantaj kapasitesi ve ekonomik yaptırım olanakları konusunda ikna edilmiş olması gerekir. Trump’ın ikna edilmesinde en fazla işe yarayan konu ise ekonomiden bulunmuştur. Madem ki Trump ABD piyasasını koruyucu önlemler alıyor, yurt dışındaki giderlerini azaltıyor, doları ülkeye çağırıyor, o zaman hedefinde sadece Çin’in değil Rusya’nın da olması doğal bulunmuştur. Rus ekonomisinin Putin ile organik ilişkisi ise yaptırımların etkinliği açısından artı değer olarak görülmüş olabilir.
Pentagon Trump ile ne türden “görüşmeler” yapıyor, bilinmez. Ancak görünen o ki, Trump’ın Rusya’nın öteki ilan edilmesine itiraz edecek koşulları ortadan kalkmış.
ABD’nin Rusya yaptırımları, ABD-Avrupa ilişkilerinin iyileştirmesi için zorunlu bir ortam yaratıyor. Ancak aynı ölçüde hemen her konuya “stratejik” açıdan bakılmasının da yolunu açıyor. Stratejik bakış, askeri caydırıcılık içinden siyaset gerektirir.
Görünen o ki, Trump’ı Rusya’yı karşısına almaya ikna edenler Putin’in de ABD’yi “öteki” olarak görmesini başarmış durumdalar. Putin ile Trump’ı ikna edenler, kimleri etmez ki?