Ortalıkta tuhaf şeyler oluyor.,, Bu olanları aklım/kafam/vicdanım almıyor. F.Bahçe 12.5 milyon Euro üzerinden Sevilla’ya sattığı Kjaer’i, bu kez bedavaya kiralıyor... Aynı anda G.Saray da; 9 milyon Euro’ya El İttihad’a postaladığı Garry Rodrigues’i; hem kulubüne beş kuruş para ödemeden, hem de iki yıllığına kiralıyor.
Afedersiniz, alnımızda “Aptal” yazmıyor... Ya da karşı kulüpler “Enayi” değil... Çuvalla para ödediklerini, niye bedavaya tekrar bize göndersinler?
Çünkü olayın içinde gizli-saklı dalavere, türlü türlü abidik-gubidik iş var. Yersen...
***
FIFA ya da UEFA gibi dünya futbol patronlarının mali disiplin yaptırımlarını aşmak (Daha doğrusu onları aldatmak) adına, yeni yeni uyanıklık projeleri üretiyoruz. Her biri için bal gibi para ödeyip, rakibe “Bedavaya verdik” dedirtmeyi bir şekilde beceriyorlar... Bu da bir marifet ama; meseleyi biz kavradığımıza göre, uluslararası dev kuruluşlar, kulakları üstüne yatacak değil. 3 maymunları oynamayacaklar.
Biz kendimizi uyanık saysak bile, onlar şeytana külahını ters giydirecek adamlar... Millet olarak; yasak delme konusunda elbette çok maharetliyiz. Fakat UEFA’yı kolay madik atılacak kıvama sokmayalım. Bedelini ağır öderiz.
***
9 ya da 12.5 milyon Euro’ya satıp, bedavaya kiraladık dediğiniz işleri alışkanlık haline getirir; bütün kulüplerimizin başvurduğu bir kurtuluş reçetesi olarak sunarsanız, bu dalaverenin olumsuz sonuçlarına şimdiden katlanmanız gerekir. Yaptığınız bunlarla sınırlı kalsın. Daha fazlasını kimse yemez!
Türk aklı; içinde bulunulan sorunu ciddi çözümlerle değil; bu tür uyanıklıklarla gidermeğe çalıştığı için, başı dertten kurtulmuyor.
Dolambaçlı-çetrefilli işlerden arınıp; adı üsünde Fair-Play kurallarına sadık kalalım.
Mali disipline uymadan, mali disipline uyuyormuş gibi görünmeyi, daha ne kadar sürdürebilirsiniz? Dürüst olun!