Almanya ile İncirlik krizi bu hafta çözülebilir mi?
Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in Ankara ziyareti bir işaret verecek.
Alman medyası ‘ziyaretin olup olmayacağının bile belli olmadığını’ yazıyordu düne kadar.
Meraklarını giderelim;
Dışişleri kaynakları, ‘henüz teyitleşilmediğini’ ancak ‘ziyaretin Pazartesi günü yapılacağını’ söylediler.
Türkiye neden Alman milletvekili heyetinin İncirlik’teki askerlerini ziyaretine izin vermedi?
1- Türkiye’nin istediği terör örgütü PKK, DHKP/C ve FETÖ üyelerinin ‘hiçbiri’ iade edilmedi, aksine çoğuna sığınma hakkı verildi.
2 - PKK’ya desteği medyaya da yansıyan Sol Parti milletvekili ziyaret heyetine alındı. (Alman medyasına göre Christine Buchholz.)
3- Türkiye’nin Fırat Kalkanı’nda terör örgütü DEAŞ’a karşı kullandığı silah ve mühimmatın satışını durdurdu.
4- Referandum sürecinde Türk bakanların Almanya'da konuşmasına izin verilmedi, otellere baskı yapılarak rezervasyonları iptal edildi.
Türkiye’nin bu 4 konuda beklentileri var.
Almanya Dışişleri Bakanı bunlarla ilgili yapacaklarını mı getirecek?
Yoksa ‘tehdit’ mi edecek?
Alman medyası ikincisi için baskı yapıyor.
Gabriel’in Ankara’ya, “İzin prosedürünü kaldıralım, sadece önceden haber verip gelelim” demesini;
Ve tehditleri sıralamasını istiyor:
- Askerlerimizi çekeriz ama bununla yetinmeyiz!
- İkili ve çok taraflı ekonomik ilişkiler de etkilenir!
- NATO ve AB’de yansımaları olur!
- Gümrük Birliği’nin yenilenmesinde sorun çıkar!
- Turizmde sıkıntılarınız bitmez!
- İstanbul’da yapılacak NATO zirvesi engellenebilir!
***
Almanya bu ‘Amerikanvari’ talep ve tehditleri yapma gücünü nereden alıyor?
Hafta başında değinmiştim;
- Almanya son 10 yılda Avrupa’nın en çok ihracat yapan, en yüksek vergiyi alan, en çok büyüyen, bütçesi en çok fazla veren ülkesi.
- Araştırma-geliştirmeye (çoğu istihbari ve askeri amaçlı) en çok pay ayıran ülke.
- Avrupa’nın ‘istihbaratı en çok büyüyen’ ülkesi. 6 bin istihbarat çalışanının 1500’ü ‘elektronik iletişim’ uzmanı. 2016’da yayınlanan Bundestag Gizli Servisleri Kontrol Komisyonu raporuna göre; “İstihbarat Servisi BND, ABD, Fransa, İngiltere ve Türkiye dahil AB ve NATO üyesi ülkelerde 3 bin 300 hedefe yönelik casusluk faaliyetinde bulundu. Aralarında devlet ve hükümet başkanları, askerler, uzay ve havacılık, ulaşım, medya ve danışmanlık kurumları ve bazı ‘özel kişiler’ de var.”
- FETÖ üyelerini de ‘istihbarat’ amaçlı kullandı, sonra korumaya aldı.
- NATO ve terörle mücadele koalisyonlarında özelikle ‘istihbarat ve keşif’ görevleri alıyor.
- Üçüncü ülkelere ve bölgelere askeri eğitim ve silah yardımı yapmaya başladı.
Bilgilerin tamamı Alman medyasından.
Yani Almanya artık paradan fazlasını, ‘siyasi ve askeri güç’ istiyor.
Yunanistan ve İtalya gibi batık üyeler veya Letonya’dan Bulgaristan’a kadar Rusya sınırındaki ‘tampon’ ülkelere ödenecek paranın karşılığı ‘AB liderliği’…
Rakibi de yok gibi; zira İngiltere AB üyesi değil, Fransa da zayıf.
Askeri olarak da yılan hikayesine dönen ‘AB ordusu’nu canlandırmak veya kendi ordusunu kurmak istiyor.
Başbakan Angela Merkel’in, NATO ve G7 zirvelerinden sonra “Hiçbir ülkeye tam güvenemeyiz. Avrupa başının çaresine bakmak zorunda” demesi bunun işareti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO ve “Avrupa’yı koruma” konusundaki isteksiz tavırları da aslında Merkel’e en büyük destek.
Almanya “AB’nin Amerikası” olmaya yönelince, tavırları da değişti!
***
Elbette bu o kadar kolay değil.
Almanya AB ordusu için birçok AB üyesini ekonomik yollarla ‘ikna’ edebilir. Ancak bu yeterli olmaz.
‘Alman ordusu’için ise ayrıca 1945’ten sonra ‘güçlenince yeniden faşist diktatörlük özlemine kapılmasın’ diye konulan siyasi ve askeri kısıtlamaların kaldırılması gerekir.
Yani Trump’ın tavrı Almanya’ya silahlanma için yeterli meşruiyet sağlamaz.
Zira ‘Alman ordusu’ sözü bile Fransa, Rusya ve İngiltere’de alarm zilleri çaldırıyor.
Yine de;
Fransa Almanya’yı dengeleyemez ve AB’de yönetim zafiyeti sürerse; AB’nin dış politikası ve güvenlik politikasını Almanya yönetir.
Belki bir "Rus yayılmacılığını Alman yayılmacılığı ile durdurma' planı vardır!
Bir terör örgütünü (DEAŞ) başka terör örgütüyle (PKK) durdurmaya benziyor.
Birincisibölgenin enerjisini emerken, ABD’ye 300 milyar dolarlık silah satışı sağladı.
İkincisi de Almanya ve Rusya’nın enerjisini emerken, ABD’ye daha fazlasını kazandırır!
Mümkün;
Zira Trump, dünyanın en büyük güvenlik şirketi ‘Pentagon A.Ş’nin başında.