Bir iki gündür basında çıkan çalışanların yemek kartını alışverişte kullanamayacağına ilişkin haberler sonrasında okurlarımızdan da bol sayıda sorular aldık. Tüm emekçiler ve çalışanlar gibi işverenler de işyerinin verdiği yemek kartı ile marketten gıda alışverişi yapılmasının yasaklanıp yasaklanmadığını sorgulamaya başladı.
7420 sayılı Kanunla, işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 51 lirayı aşmayan kısmı, nakit olarak ödense dahi gelir vergisinden istisna tutulmasına ilişkin düzenleme yapılmış ve 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ilgili düzenleme yürürlüğe girmiştir.
Yemek kartı ile yapılan ödemenin günlük 51 lirayı aşmayan kısmından vergi SGK primi alınmayacağı, ancak günlük 51 lirayı aşan kısım ise vergi SGK primi kesintisine tabi olacaktır.
Yine bu konuda, SGK tarafından yayınlanan 2022/22 sayılı "Yemek Bedeli" konulu genelgenin hükümlerinde "Yemek kartlarına/çeklerine/kuponlarına yüklenen yemek bedellerinin sigorta priminden istisna tutulabilmesi için söz konusu kartların/çeklerin/kuponların yalnızca yemek yenilmesi amacıyla kullanılması gerekmektedir." ifadesi yer almaktadır. Kesinlikle katılmadığımız bu görüşün, 7420 sayılı Kanun öncesindeki alışkanlıktan kalma yanlış ve hatalı bir görüş olduğuna inanıyorum. Düşünsenize, işçiye nakit olarak her iş günü için 51 TL nakit ödediğinizde gelir vergisi ve SGK primi kesilmiyorken, yemek kartına yüklendiğinde neden kesilsin?
Esasen bu düzenleme öncesinde de yemek kartlarıyla yemek yenilmesinin dışında marketlerde yemek veya gıda hariç farklı kategorilerde kullanılması halinde çeşitli riskler olduğu bilinmektedir. Diğer bir deyişle yemek kartlarının yemek ve gıda hariç farklı kategorilerde kullanılması 7420 sayılı "Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un çıktığı 9 Kasım 2022 tarihinden öncesinde de riskli bir uygulamaydı.
Bugüne kadar hiçbir yasal düzenlemede yemek kartları ile market alışverişi yapılabileceğine dair de bir düzenleme bulunmuyordu. Ancak buna rağmen, uygulamada birçok markette çalışanlar yemek kartları ile market alışverişi yapmaktadır.
Ayrıca özellikle de belirtmek gerekir ki işçinin yemek kartı marketten gıda alışverişi yapabilmesine itiraz edilmesinin hiçbir nedeni olmadığı gibi, son derece de insani ve doğru bir uygulamadır.
Malum olduğu üzere marketler de hazır yemek ve/veya tüketime hazır gıda satışı da yapılmakta, bu anlamda gıdanın pişmiş olarak veya çiğ olarak alınması arasında fark bulunmamaktadır.
SGK açısından eleştirilmesi gereken hususun yemek yardımı bakiyesinin marketlerde gıda alımında kullanılması olmaması gerektiği, buna mukabil marketlerde gıda dışında elektronik, altın, milli piyango bileti, giyim vs. alımında kullanılması olduğunu düşünüyorum. Esasen yukarıda açıkladığım üzere bunun bile bir eleştiri konusu yapılmaması, limitler dahilinde nakit olarak verilebilecek her iş günü için 51 TL tutara kadar Gelir Vergisi+SGK primi talep edilmemesi gerekir.
Kaldı ki, nakit olarak ödense dahi limitler dahilinde gelir vergisi ve SGK primi alınmayan bir tutardan sırf markette gıda alışverişi yapılması savıyla SGK primi talep edileceğinin iddia edilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, yemek olarak yüklenmiş bir tutarın nerede harcandığını işverenin takip etme yükümlülüğü de yoktur.