HSYK’nın özellikle 15 Temmuz sonrası FETÖ ile mücadelede çok önemli bir görev üstlendiği muhakkak..
Ama hatırlatmamız lazım..
HSYK’nın ilgilenmesi gereken tek konu FETÖ değil..
Mahkemelerimizde başka enteresan şeyler de oluyor..
Bakın mesela son günlerde toplumun sinir uçlarıyla oynayan onlarca hadise yaşadık arka arkaya..
Radyocuyu bıçaklayan kızın serbest kalması, uçan tekmeli saldırganın önce bırakılıp ardından tutuklanması, Sinan Çetin’in oğlu etrafında dönen lüzumsuz tartışmalar vs..
Diyeceksiniz ki tüm bu işlerin HSYK ile ne alakası var?..
Somut bir örnekle arz edeyim..
Değerli dostlar..
Devlet 15 Temmuz’da camilere talimat yolluyor ‘selâ verin’ diye..
Müezzinler de bu talimata uyuyor..
Ancak İzmir’de bir grup faşist, camiyi basıyor, imamı tartaklıyor, caminin camlarını kırıyor..
Anlayacağınız sayısız suç işleniyor bir kaç dakika içinde..
Millet tüm bu olanları TV’lerde izliyor..
Mabedine saldırıldığı için oluşan infiali biliyorsunuz..
Ancak bu vandalların serbest bırakılması sonucu ortaya çıkan tablo daha da vahim..
Devletin emrini yerine getirdiği için bir devlet memuru dayak yiyor ve dayağı atanları devletin hakimi serbest bırakıyor..
Açık söylüyorum, burada bu dayak devlete atılmıştır..
Bakılacak perspektif bu olmalıdır..
Bir batı ülkesinde kilise basılıp camları kırılsa papaz darp edilse onu serbest bırakan hakim, bırakın hakimliği avukatlık yapamaz bir daha..
Yargı ateşle oynuyor..
Bu ülkenin büyük kesimi müslüman..
Camisine saldıranları yargı cezalandırmazsa bu insanlara ‘git sen cezalandır’ demiş olmuyor mu?
Her camiada kendini bilmezler çıkabilir ama burada HSYK 1.daire bu tür hakimleri 15 dakikada savcı yapıp tayin edebilir ve bunu da yapmalıdır..
Şortlu kadına tekme atan tutuklanıyor da kutsal mabedimize, camimize saldıranlar nasıl tutuklanmıyor?.
Bu Çifte standart toplumun sinir uçları ile oynamaktır..
Yargının tek amiri HSYK dır.. Ve HSYK çifte standart kararlar veren yargı mensuplarını anında cezalandırma yetkisini kanundan almıştır..
Her yargı mensubu ne görüşten olursa olsun hukuku adamına göre işletirse anında cezalandırılacağını bilmelidir.. Eğer bilirse bu çifte standartlar biter..
FETÖ’cü hakimlerin mağdur ettikleri!
Yargıda her gün dev tasfiyeler oluyor..
FETÖ ile bağı bağlantısı bulunan hakim ve savcılar birer ikişer açığa alınıyor..
15 Temmuz sonrası açığa alınan hakim-savcı sayısı 3 bin 450’yi buldu..
Peki bu hakim ve savcıların kırdıkları kalemler ne olacak?..
Hiç uzağa gitmeye gerek yok..
Ben hâlen FETÖ’cü bir savcının açtığı davada 4.5 yılla yargılanıyorum..
Bana kafam kalınlığında iddianameyle davayı açan savcı tutuklu..
Ama ben yargılanıyorum halen..
Verilmiş kararlar da var..
Bu sütunda yazacağım.
FETÖ’nün savcıları-hakimleri eliyle canını yaktığı insanların durumu ne olacak?.
Şike, Balyoz, Ergenekon gibi siyasi davalar yeniden görülürken, diğer FETÖ kumpasları dikkatlerden kaçmasın..
Demiyorum her bir davaya beraat verin” diye..
Yeniden değerlendirsin savcılar suç duyurularını..
Yeniden yargılansın insanlar..
Neyin kumpas neyin adaletli yargılama olduğuna kim karar veriyor?..
Bugün FETÖ’den içeride olan örgüt üyesi hakim ve savcıların altına imza attığı her karar şaibelidir.. İstisnası da yoktur..