Nihayet Fatih Portakal’ın “gerçeği biliyorum” deyip FOX TV’de yayınlamadığı görüntüler ortaya çıktı. Haber Global Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş, yayınladıkları görüntüler ile “İmamoğlu, valiye it dedi mi demedi mi” tartışmasını bitirdi.
İmamoğlu’nun devletin valisine hakaret ettiği anlaşılmıştı ama CHP ve İmamoğlu parlatıcıları, “montaj” söylentisini dolaşıma sokarak kafaları karıştırmaya kalktılar.
Aslında üç sebepten dolayı ortada montaj falan olmadığı kesindi.
1. İmamoğlu kesin bir dille “it demedim” diyemedi. Laf kalabalığına getirip, “Yorgundum, ağzımdan kelimelerin yarısı çıkıyordu, yarısı çıkmıyordu. ‘Vali basitlik yaptı’ dedim, ‘bas’ı çıkmadı, it’i çıktı…” diyerek insan zekâsıyla alay etti. Valiye hakaretten sonra hepimize hakaret etti.
2. İmamoğlu’nun yakın arkadaşı Fatih Portakal, “görüntüleri seyrettim, gerçeği biliyorum ama RTÜK ceza yazar diye yayınlamadık” dedi. (Portakal’ın bu açıklamasından sonra başka TV kanallarının yöneticileri, internet siteleri, kendisine çağrıda bulunarak “ver biz yayınlayalım” dediler.)
Fatih Portakal, İmamoğlu’nun “vali itlik yaptı” dediğini doğruladı ama görüntüleri yayınlamamakta ısrar etti. Hâlbuki daha ilk günden görüntüler FOX TV’de yayınlansaydı iş bu noktaya gelmeyecekti.
Anlaşılan Portakal, İmamoğlu’nu ve CHP-HDP-İYİ Parti-Saadet Partisi cephesini bir felâketten korumak için zaman kazanmaya çalışmış.
3. Haber Global’in yayınladığı görüntülerde İmamoğlu, valiye hakaretini bir rütbeli emniyet mensubunun yüzüne karşı yapıyor. Elbette söylediklerini en net duyan tanık, bu emniyet yetkilisi. Onun ve diğer polislerin soruşturmada verdiği ifadeler hakareti doğruladı.
Netice; CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu’nun, sadece valiye hakaret etmediği, yalan da söylediği kesinleşti.
Her iki yanlış da İmamoğlu’nun İstanbul’a lâyık, yakışır bir isim olmadığının en esaslı belgesidir.
Devletin valisine hakaret eden bir belediye başkanı İstanbul’a hizmet edemez. Milletin vicdanı bunu kaldıramaz.
Ama en az onun kadar, hatta ondan daha kötüsü, yalancılığı tescil edilmiş, söylediği sözü milletin gözünün içine baka inkâr eden birinden İstanbul’a belediye başkanı olmaz, olamaz.
Amerika’yı şundan bundan dolayı eleştirebiliriz. Ancak ABD’de bir adayın böylesine bir yalanı ortaya çıksa adaylıktan çekilmek zorunda kalır.
İmamoğlu dürüst davransaydı; “Ben de her insanda görüldüğü gibi kontrolü kaybettim, öfkeme hâkim olamadım, Vali beyden, herkesten çok özür diliyorum” deseydi, yaptığı bir kusur, hata olarak kalır, kabullenilir ve geçilirdi.
İnkâr ve yalan, artık İmamoğlu’nun bir vasfıdır. Demek ki bu vasıf onun karakteri haline gelmiş.
Artık bu karakteri ile İmamoğlu güvenilmez, çok rahat yalan söyleyebilen, nerede ne yapacağı kestirilemez biridir.
Evet, VIP rezaletindeki inkâr ve yalan, Ekrem İmamoğlu’nu bitirmiştir.
Bu millet pek çok şeyi affeder ama ihanet ve yalanı affetmez.
Şimdi zorda olan, bütün umutlarını İmamoğlu’na bağlamış dış ve iç destekçilerdir. Hele günlerdir, “İmamoğlu asla “vali itlik yaptı” demedi diye çırpınan malum medyanın işi çok zor.
İmamoğlu bu inkârcılığı ve yalancılığı ile yarınki ortak canlı yayınının da kaybedeni olacaktır…