Orhan Pamuk’un hafta içindeki açıklamalarını okumuş veya duymuşsunuzdur. Orhan Pamuk politik olarak artık Türkiye’de yaşayamazmış. Eyvallah kendi bilir, ister yaşar ister yaşayamaz. Ama tutup da ardından Türkiye’ye nazaran Avrupa’da özellikle takdir ettiği şeylerin demokrasi, farklılıklara saygı ve güçler ayrılığı olduğunu dile getirdiği zaman orada bir dururum. Senin Avrupan değil mi Orhan Pamuk Afrika’yı sömürgeleştiren, senin Avrupan değil mi Balkanlar’da binlerce Müslüman’ı toplu mezarlara gömen, senin Avrupan değil mi Irak’ta, Suriye’de, Libya’da sivil halkın katledilmesini tetikleyen savaşları besleyen ve o savaştan kaçan insanların denizde, karada ve her yerde sersefil ölmelerine sebep olan. Senin Avrupan değil mi bu insanlar ülkelerine girmesin diye bizle üç kuruş beş kuruşun hesabı yapan. Bu mu senin demokrasi, farklılıklara saygı dediğin şey? O göçmenler gelmesin diye bilmem kaç kilometre dikenli teli biz mi çektik sınırlarımıza? Almanya’nın göbeğinde Türklerin oturduğu evleri babam mı yaktı Orhan Pamuk? Bir de açıklamanda, ben bir köprü olmak istemiyorum, kararlılıkla Türkiye’nin geleceğinin Batı’da olduğuna inanıyorum demişsin. Sen eğer gerçekten zihnen bağımsız ve özgür bir aydın olsaydın Türkiye’nin geleceğinin ne bu köhnemiş Batı’da ne de Doğu’da olduğunu söylerdin. Bizim geleceğimiz bizim ellerimizde başka kimsenin değil. Aslında senin “Ben köprü olmak istemiyorum” demenin altında Türkiye’nin senin sınıfına ait olanların dışındaki farklı sınıflarını reddetmen ve aşağılaman yatıyor. Hani sen farklılıklara karşı çok duyarlıydın? Bu ülkenin en büyük derdi kimliksiz entelektüelidir. Sadece Orhan Pamuk’a değil, çok okunan yazarımız Elif Şafak’a ne demeli? O da tuttu Avrupa’nın göbeğinde “Ben biseklüelim” açıklaması yaptı. Peki niye durup dururken bu açıklamaya ihtiyaç duydu? Çünkü Avrupa nazarında “Ben bir kurbanım” rolü oynayıp sempati kazanmaya çalıştı. Ayıp ya. Ben sizin adınıza utanıyorum. Bu ülkenin sizin gibi değil, vatanperver entelektüellere ihtiyacı var.
Aliya İzzetbegoviç’in hayatı dizi oluyor
Aliya dizisinde 2003 yılının Ekim ayında kaybettiğimiz Bosna’nın millî kahramanı ve kurucu devlet başkanı Aliya İzzetbegoviç şahsında, Bosna halkının son iki yüz yıllık tarihi ve geleceğe dair umutları anlatılacak. Sinema tadındaki dizi kasım ayında altı bölüm olarak ekrana gelecek. İzzetbegoviç’i Yurdaer Okur’un canlandıracağı dizi de İzzetbegoviç’in eşini ise Görkem Yeltan canlandıracak. Böyle dizileri daha çok görmek istiyoruz. TRT’nin en önemli görevinin bu milletin kimliğini anlatan ve hatırlatan yapımlar üretmek olduğuna inanıyoruz.
Antalya’da mahalle baskısı
Antalya Film Festivali bir karar aldı ve ulusal yarışmayı kaldırdı. Bu karara sonuna kadar karşıyım. Bu karardan bu yıl olmadı önümüzdeki yıl eninde sonunda vazgeçileceğini ümit ediyor ve diliyorum. Ama bu karara verilen tepkilerin şeklini kabullenmeme imkan ihtimal yok. Herkes el birliği etmiş Antalya Film Festivali’ne gidecek olan sinema yazarlarını, oyuncuları, yönetmenleri hain ilan etme peşinde. Benim derdim Antalya’yı cezalandırmak değil. Olamaz da çünkü Antalya bu ülke sinemasının en değerli organizasyonlarından biridir. Orada olmak ve yaşananları görüp yanlışları, doğruları seslendirmek benim görevim. Siz Antalya’yı böyle mahalle baskısıyla yok sayarak ona iyilik yapmak peşinde değilsiniz. Sizin için Türk sineması filan fasa fiso. Bütün derdiniz AK Partili belediyenin yaptığı bir organizasyonu parçalamak. Eğer endişelerinizde ciddiyseniz oraya gelir, adam gibi eleştirinizi de yaparsınız. Zaten eli kalem tutan adamın başka ne derdi olabilir ki? Ulusal yarışmanın kaldırılması büyük hatadır. Keşke aynı tarzı Antalya’da CHP’li belediye seçilip festivalde Film Marketing’i kaldırdığında siz de gösterebilseydiniz. Çünkü o yıllarda filmlerimizi, daha proje aşamasındaki yapımları yurt dışına pazarlamak, sinemamızın yurt dışıyla içiçe geçmesini sağlamak için Film Marketing’in önemini kabul ediyordunuz. O gün niye sustunuz? O zaman Türk sineması fazla önem ifade etmiyormuydu size? Ah o maskeli balo. Artık siz de taktığınız maskelerle kendiniz arasındaki farkı bilemiyorsunuz.