Çin lideri Şi, tarihe geçecek işler yapmak istiyor. Bunun için de Çin’in her şeyi olan Mao’ya dayanıyor ve kendi dönemi ile Mao arasında doğrudan bağ kuruyor. Aradaki dönemleri atlaması, kaçınılmaz. Örneğin Mao, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1949’da ‘İnsanlık nüfusunun dörtte biri olan Çin Doğu’da uyanmış, ayağa kalkmıştır’ demişti. Şi de kongre konuşmasında ‘Çin doğuda ayaklarının üzerinde sağlam ve güçlü biçimde dikilmektedir’ dedi. Türkçesi: Mao ayağa kaldırdı, biz iki ayağı güçlü biçimde yere basıyoruz, sonra da yürüyeceğiz... Peki nereye?
Mao’dan sonra Çin’de asıl değişimi 1980’lerde Deng Şaoping sağlamıştı. Mao’nun katı devletçi rejiminden çıkış ve Çin’in dünyaya üretim yapan bir holding haline gelmesi, devlet kapitalizmine geçilmesi, Deng ile mümkün olmuştu.
Şi de kendi düşüncelerini oluşturdu ve 14 maddelik yeni liste ‘Yeni Dönemde Çin Karakterli Sosyalizm Üzerine Düşünceler’ başlığı taşıyor. Deng’in düşünce listesi aynı başlığı taşıyordu, sadece Şi ‘Yeni Dönemde’ ibaresi ekleyip, kendi farkını vurguluyor. Resmi medya ise ‘Marksizmin Şi sayesinde Çin’e en başarılı şekilde adapte edildiğini’ bildiriyor.
Şi, Deng ve diğerlerini aradan kaldırıp, kendisiyle Mao arasında bağ kurup, Çin’in holding konumundan çıkmasına çalışıyor. Çin yine kapitalizmle dans edecek, ancak daha Maoist bir bakışla ve kendisini Mao’ya daha yakın tutarak. Mao çuha asker kumaşından ‘Mao Yaka’ ceket giyiyordu, Şi, has Çin ipeğinden dokunmuş ama yine ‘Mao Yaka’ ceket giyecek. Çin’de tarihi ve siyasi meşruiyet için Mao’ya yakın durmak şart. Şi’nin kapitalizmden vazgeçmesi söz konusu değil, çünkü Çin dünya ekonomisinin parçası. Hatta Şi’nin ideolojik katılıkla ekonomiyi riske atarak kendisine sorun yaratacağını savunanlar var.
Şi, yeni dünyada Çin’e gelecek kuruyor. Çin’in ‘yeni bir tarihi kavşakta’ olduğunu söylüyor. Kavşaktan sonra yola girilecek ve hedef: 2050’de dünyanın en güçlü ülkesi olmak. Ara durak olan 2035’e dek, Parti’nin tartışılmaz öncülüğünde ve disiplininde, (kanun hakimiyeti- diyorlar) bilim sanayi yaratıcılığında dünyada birinci olmak ve Çin yumuşak gücünü (Soft power) yaymak gerekiyor.
Çin yumuşak gücü, Çin yatırımları. Bu kapsamda İpek Yolu projesi, dünyanın dört köşesinde şirketlere, futbol kulüplerine ve medyaya yatırımlar çoktan başladı. Çinli sanatçılar, medya yapımları ve turistler dünyada daha fazla boy gösteriyor.
2035-2050 arası ise Çin ‘müreffeh, güçlü, demokratik, kültürel olarak gelişmiş, uyumlu ve güzel’ bir ülke olacak. Demokratik derken, tabii ki parti disiplini altında. Uyum, etnik uyum demek. Bütün bunlar Şi’nin ne kadar işbaşında kalacağına ve Rusya ile ABD’nin eylemlerine de bağlı.
Komünist Parti kongresinde darbe
Çin Komünist Partisi’nin 5 yılda bir toplanan kongresi, Çin için en önemli siyasi toplantı. Çin’de kimin karar vereceği, bu kongre ile belirleniyor. Şi Jinping 5 yıl önceki kongrede de vardı, ancak henüz güçlenmemişti. Geçen 5 yılda güçlenen bir Şi Jinping gördük ve gücü, bu kongrede pekişti.
Çin Komünist Partisi’nde kişiler etrafında toplanan fraksiyonların da amansız mücadelesi var. Parti Şi Jinping için gelincik tarlası değil. Kongrede ve öncesinde karşı fraksiyonun yönetim kadrolarına gelmek için bir girişim yaptığı anlaşılıyor. Şi taraftarları bunu ‘Darbe girişimi’ olarak nitelediler. Bir eyalet parti başkanı olan Sun Zengçay’ın etrafında toplanan ve Şi tarafından ‘yolsuzluk’ suçlamasıyla tasfiye edilen fraksiyonun ‘Darbesinin’ yine kongre öncesinde Şi tarafından engellendiği bildirildi. Çin Komünist Partisinde olan biteni ayrıntılı görmek mümkün değil. Ne kadar açıklama, propaganda, ya da suçlama yapılırsa, o kadar anlaşılıyor.
19. Kongre için Pekin hem içeride hem dışarıda büyük önlemler aldı. Dışarıda, Kuzey Kore’nin kongreyi gölgeleyecek bir şey yapmaması, füze atmaması, ABD’yi kışkırtmaması sağlandı. Kuzey Kore’nin hırçın patronu Kim, uzun süredir susuyor. Sadece ABD ve Güney Kore, geçen hafta başından beri Kore yarımadası açığında manevra yapıyor.
Sonra Pekin’de geniş güvenlik önlemleri alındı. Önemli toplantılarda olduğu gibi hava kirliliğini azaltmak için açıkta ateş yakmak, mangalda yemek pişirmek, hatta Pekin merkezinde sigara içmek yasaklandı. Kongre haftası öncesinde Pekin’e giriş yapan taşralıların yol kontrollerinde sorgulandığı ve ‘yasa dışı bir şey yapmayacaklarına’ dair belgeler imzalatıldığı bildiriliyor.
Mao 21’inci yüzyılda yaşasa ne olurdu?
Asya’da ve dünyada ne olduğunu anlamak için Çin’e bakmalıyız. Gelecek beş yılda Çin’in yapacakları, dünyayı, bölgemizi ve Türkiye ile ilişkileri etkileyecek. Çin’in 5 yılı, tartışılmaz lider Şi Jinping’den geçiyor.
Şi Jinping 64 yaşında. Beş yıldır Çin’in lideri. Çin Komünist Partisi kongresinde 5 yıl için daha liderlik yetkisi aldı. Sonraki dönemler için de liderlikte kalmak isteyeceği anlaşılıyor, ancak şimdilik dönem, 5 yıl. Değişen dünyada Çin, ABD’yi geçip dünya lideri olma çabasında. Donald Trump bu aralar ‘Önce Amerika’ diyerek ABD’yi kendi çapında düzenlemeye çalışıyor, ancak ABD kargaşanın ortasında, yolu, rotası belirsiz. Çin ise disiplinli, planlı, programlı biçimde hedeflerine ilerliyor.
Yapısal olarak Çin son 10 yıldır dünyaya, özellikle ABD’ye üretim yapan fason fabrika idi. Son 25 yıldır Çin, anonim şirketlerden oluşan büyük bir holding konumundaydı. Çin zenginleşti, ancak bireyleri hala yoksul. Bir taraf uzay çağında, diğer taraf Ortaçağ’da. Devlet kadrolarınca sürdürülen kapitalizmde kendi cebine çalışanların oranı arttı. Yolsuzluk hem var, hem de siyasi tasfiyeler için bir gerekçe.
Şi Jinping, artık yeni dönem açıp, tarihe geçmek istiyor. Partinin, devletin ve ordunun tek lideri olduğu, Parti Kongresinde tescil edildi. Ve Şi, yeni dönemde Komünist Partiyi sağlamlaştırmak, kapitalizmden ve kapitalist havadan biraz uzaklaşmak, Çin’i Holding ortamından çıkartmak istiyor. Dünya ekonomisindeki değişim de zaten Çin’i fason fabrika konumundan çıkmaya zorluyor.. Çin artık iç üretimi ve tüketimi düşünmek zorunda. Refah düzeyi yükselen bireylerin yeni siyasi arayışlara girmesi muhtemel. İç ve dış istikrarsızlıklara karşı Şi ‘Sosyalizm’ deyip, Mao’ya dayanıp, parti ve ordu ile birlikte istikrar çerçevesi kurmak istiyor.
Başkan Şi 5 yıl diyorsa, bu süreçte de Çin, Türkiye için uygun ekonomik ortaktır. Çin bölgesel kalkınma projelerini sürdürecek. Yeni yatırım pazarları arayacak. Türkiye, Çin’in yeni arayışları için uygun adrestir. İpek Yolu projesinde Çin ile ortaklık sürüyor. Savunma Sanayii alanında işbirliği ortamı her zaman var. Çin-Türkiye teknolojik işbirliği iki taraf için de faydalıdır. Çin yumuşak gücünü artıracaksa, Türkiye uygun adrestir. Türkiye’nin yumuşak güç yayılımı için de Çin uygun hedeftir. Çin ile daha çok ve daha sık konuşmak gerekiyor.