İnsan doğanın bir parçası. İnsan uyku düzeni güneşe göre ayarlanmıştır. Uykumuz doğanın ritmiyle normalde uyumludur. Sağlıklı bir uykunun ilk işareti güneş ışıklarıyla uyanık olmaktır. Gecenin karanlığında, yatsıdan sonra, uyumamız gerekir.
Toplumda birçok kişi geceleri gündüz, gündüzleri gece yapmış durumda. Bu uyku düzeni değişimi hem beden fizyolojimizle ters hem de gündelik hayatın akışı ile ters. Uyku uyanıklık ritminin bozulması neredeyse her zaman kişiye ruhsal ve bedensel zarar verir. Kendimizi doğa ile uyumlu bir uyku uyanıklık içinde tutmak için özel bir gayret içinde olmak gerek.
Uyku döngüsünün biyolojik temelleri: Normalde uyku ve uyanıklık düzenimiz için bedenimizin biyolojik bir saati var. Biyolojik sürecin bir parçası gözümüzde ışığı değerlendiren hücreler. Işık miktarına göre gece ve gündüz ayırt ediliyor. Gece 9 gibi uyku ile ilgili hormon olan melatonin salgılanmaya başlıyor. Beden ısımız düşmeye başlıyor. Stres hormonları azalmaya başlıyor. En derin uyku gece 02.00 sıralarında gerçekleşiyor. Sabah 7.30 gibi melatonin hormonunun salgılanması duruyor. Stresle baş etmemizi sağlayan kortizol salınımı artmaya başlıyor. Sabah saatlerinde zihnimizin problem çözme kapasitesi en üst düzeye çıkıyor.
Uyku uyanıklık düzeninde bozulma ruh sağlığımız için riskli: Uyku uyanıklık düzenindeki bozulma sadece bedenimiz için değil aynı zamanda ruh sağlığımız için de riskli. Örneğin depresyonda uyku uyanıklık düzenimiz bozulmaya eğilimli. Tersinden uyku ile ilgili doğal biyolojik saatimizi bozduğumuzda depresyona yatkın hale geliyoruz. Diğer bir örnek manik depresif hastalık üzerinden verilebilir. Gece uyanık kalmak manik epizodu tetikleyebiliyor. Bu sebeple bu hasta grubunun vardiyalı işlerde çalışmasını önermiyoruz.
Modern hayatın düzeni uyku düzenini bozuyor: Modern hayat doğayla uyumlu biyolojik saatimizi bozdu. Elektriğin icadı, geceyi gündüz kılmayı mümkün hale getirdi. Gecenin ışıklandırılmasının biyolojik saatimiz üzerine olumsuz etkisi oldu.
Elektrik sayesinde gece de çalışmak mümkün hale geldi. Endüstrinin bir kısmı gece vardiyalı çalışıyor. Vardiyalı çalışmak ruh sağlığı için risk faktörlerinden biri.
İş adamlarının bir kısmı geç saatlere kadar çalışıyor. Uzun çalışma saatleri fazla çalışmanın yorgunluğu kadar aile etkileşim düzenini bozuyor. Ayrıca geç ve az uyumaya sebep oluyor.
Televizyon ve sanal medyanın uyku düzenini bozucu etkisi: Öğrencilerin büyük kısmı tatil dönemlerinde daha fazla olmakla beraber, okul döneminde de gecenin geç saatlerine kadar ayakta kalıp, öğlene kadar uyuma eğiliminde. Gece geç saatlere kadar dizilere, kısa videolara, mesajlaşmalara ve bilgisayar oyunlarına takılan kişiler gündüz ve geceyi yer değiştiriyorlar.
Okul döneminde de devam eden bu geceyi gündüz gündüzü gece yapma eğilimi, okula devamsızlık ve akademik başarısızlığın önemli nedenlerinden biri.
Bedenimizin yaratılışımızdan gelen biyolojik saatine ve doğanın işleyen sistemine uyum sağlayan bir uyku düzenine sahip olmayı bir hayat felsefesine dönüştürmekte fayda var.