Milli takım düzeyinde göreve getirilen herkesin, daha önceki hocanın papaz olduğu futbolcuları derhal kadroya davet etmek gibi, bulaşıcı bir hastalığı vardır... Lucescu da göreve gelir gelmez; Terim’le araları bozulan futbolcuları (Üstelik ayağına kadar giderek) milli takıma davet etti. İyi de, bu yolla çağırdığı Arda’yı ilk onbire almadı bile...
Kulüplerinde oynamayan ya da az süre alanlara da kucak açtı... F.Bahçe Şener’i yeni sezonun hiçbir maçında sahaya sürmezken; Lucescu’nun davetiyle çıktığı Ukrayna maçında, onu milli takıma geldiğine-geleceğine bin pişman ettiler. Şener, (Halk ağzıyla söylersek); resmen madara oldu. Aynı takımdan arkadaşı İsmail de, benzer bir kaderi paylaştı.
Lucescu önce kadroya almadığı ve sonra pardon deyip 3 gün sonra çağırdığı Oğuzhan’ı da yedek bıraktı... Herkesin Ozan’dan yaka silktiği bir dönemde, onu ilk onbire sokacak ışığı nerden buldu?
Anlayacağınız... Lucescu, aniden ve paldır-küldür geldiği yeni görevinde; biraz şaşkın ördek gibi kaldı. Yaşı ve yorgunluğu nedeniyle hocalık kariyerini sonlandırmayı düşünürken, son bir voli daha vurma şansı yakalaması; ona “Risk varsa bile sat anasını” dedirten bir boşvermişlik getirdi... Yoksa, çorbaya dönmüş bir kadroyu göremeyecek kadar cahil/yeteneksiz biri değildir. G.Saray ve federasyonun, yangından mal kaçırır gibi; Romen hocaya kurtarıcı diye sarılması ve birbirleriyle yarışır/çelişir/inatlaşır gibi onu ısrarla kapmaya çalışması, Lucescu’ya “Meğer ben neymişim” şaşkınlığı getirdi. Kabahat onda değil, bizde... Adamın ayağına kadar gidip yalvaranlar kimdi?
Erman Toroğlu’nun, maç yazısında “Onu dönüşte Türkiye’ye getirmeyelim, Bırakalım orada kalsın” teklifi, o kadar da yabana atılır bir şey değil hani...
***
Çünkü sonuç... Son 50 yılın en feci, en kişiliksiz, en zavallı futbolunu oynayan ve dünya aleme rezil olan bir milli takım gerçeği... 2-0 yenilmek bir şey değil; 5-0’lık yenilgiler bile olur. Ama Ukrayna karşısındaki halimiz, Türk halkına bir hakaret niteliği taşıyor. İnanın, İngilizlere 8-0 yenilirken bile, bu kadar utanmamıştık.
Geçen Avrupa şampiyonası grup elemelerinden çıktığımız için; futbolculara verilen 650’şer bin Euro gibi uçuk/kaçık/saçma primler; bu kez tamamen kaldırıldı. Gözünü para hırsı bürümüş futbolcular, bunu protesto ediyor olmasın?
Eğer öyle ise... Verin kızılcık sopasını elime, onları falakaya ben yatıracağım.