‘Üç silahşörler’i bilirsiniz.
‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için!’
NATO da bu mantıkla kurulmuştu.
Anlaşmanın 2-5 maddeleri ‘taraflardan birine yönelik tehdit ve saldırı hepsine yapılmış sayılacağını’ düzenler.
Hatta 2. Maddesi, “Uluslararası ekonomi politikalarında çatışmayı ortadan kaldırmayı; taraflardan herhangi biri ya da hepsi ile ekonomik işbirliğini teşvik etmeyi” şart koşar.
Sorun, ‘Trump Amerikası’nın ‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ ilkesini ‘hepiniz benim için’ diye anlaması ve ‘dayatması’…
ABD bu dayatmayı sadece Türkiye’ye değil, Avrupalı müttefiklerine de yapıyor.
- Benimle yaptığınız ticaretten çok kazandınız, vergi koydum!
- İran’la ticaret yapmayın, yaptırım uygularım!
- Rusya’dan gaz almayın, yaptırım uygularım!
***
İyi tarafından bakalım;
Bu tavır, Avrupa ile Türkiye’yi yakınlaştırdı.
Rusya, İran ve Çin ile de…
AB, Fransa, İngiltere ve Almanya ‘ortak açıklama’ yaparak, “İran ile meşru ticaret yürüten Avrupalı firmaları koruyacağız” dedi.
Almanya ve Fransa, Rusya ve Türkiye ile birlikte İstanbul’da bir ‘zirve’ yapma kararı aldı.
Fransa, Almanya, Türkiye ve Rusya liderleri son bir aydır sıkı bir görüşme trafiği içinde.
Sadece ekonomik değil, siyasi konularda da Avrupa artık ABD’nin kuyruğuna takılmıyor. Trump’ın ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararına ‘müttefiklerin’ de karşı çıktığını unutmayalım.
***
ABD, Avrupa ve Türkiye’yi Rusya; Ortadoğu’yu da İran ‘tehdidi’ ile korkutuyor; ‘dolar’la tehdit ediyor.
Peki gerçekte böyle bir tehdit var mı; varsa boyutları ne; nasıl önlenebilir?
Çözüm sadece “sırtını ABD’ye dayamak” mı?
Avrupa ve Türkiye kendi tespitlerini yapıyor ve kendi kararlarını veriyor.
Bunu, Suudi Arabistan ve diğer körfez ülkelerinin de yapması gerekiyor.
***
Çünkü Trump Amerikası’na karşı ‘üçüncü bir yol’ var.
Avrupa’yı bu yola ‘zorlayan’ en önemli neden enerji…
Zira Avrupa’nın doğalgazı ‘Hazar Havzası’ndan geliyor.
Rusya ve Türkiye üzerinden.
Rusya’dan çıkan birinci hat Kuzey Akım, Ukrayna-Polonya üzerinden Almanya’ya ulaşıyor.
Almanya, Rusya-Ukrayna krizi nedeniyle doğrudan Baltık Denizi’nden geçen Kuzey Akım-2’yi inşa ediyor.
Rusya’dan gelen üçüncü hat ise Kırklareli-Kıyıköy’den Avrupa’ya uzanacak Türk Akımı projesi.
Dördüncü hat, yeni açılan ve Azerbaycan gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan TANAP.
Avrupa’nın doğalgaz arz ve güvenliği, Rusya, İran ve Türkiye ile iyi ilişkilerine; ayrıca bu üç ülkenin de istikrarına bağlı.
Trump’ın “Rusya’nın tutsağı olmak” dediği şey, Avrupa, Türkiye ve enerjide kaynak ülkeler için ‘refah üretecek işbirliği’ anlamına geliyor.
Trump, bu zaten olması gereken işbirliği sürecini hızlandırdı.
Rusya, İran, Kazakistan, Azerbaycan ve Türkmenistan, komşu oldukları Hazar Denizi’nin paylaşımı konusunda ‘22 yıl sonra’ anlaşmaya vardı.
12 Ağustos'ta yapılan anlaşma, bugüne kadar yapılamayan ‘sualtı boru hattı’nı da mümkün hale getirdi.
Bu, en büyük rezerve sahip Türkmenistan’ın doğalgazının da TANAP üzerinden taşınabileceği anlamına geliyor.
Biraz bedeli olacak ama Trump’ın ‘faydalarını’ da göreceğiz.
Allah'a yakınlaşacağınız bir Kurban Bayramı geçirmenizi dilerim.
(İlgilisine not: ‘Hazar Anlaşması’nı, gazetenin internet sitesindeki yazımda biraz daha açtım.)