CHP’nin “Kılıçdaroğlu düşmanlığıyla” maruf milletvekillerinden Barış Yarkadaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Lozan konusundaki uyarısını, Trump’ın BM kararlarını yok sayan tutumuna benzetmiş: “Erdoğan Trump gibi oldu!”
Bu CHP’liler bir tuhaf...
İsmi “Barış” olan bu milletvekili daha da tuhaf...
Hem tuhaf, hem hafızasız...
Hatırlayalım:
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir TESEV mutemedi olduğunu ve Soros’la ortak çalıştığını, Barış Yarkadaş arkadaşımız kendi internet sitesinden faş etmişti... Neredeyse “ihanet”e varan bir dolu da suçlama yöneltmişti şimdiki genel başkanına.
O günlerde, Ülke TV’deki “En Sıradışı” programında ağırlamıştık kendisini; “ihanet”e varan suçlamalarını orada da tekrarlamıştı.
Sonra bir şey oldu...
Barış Yarkadaş CHP listesinden milletvekili adayı yapıldı ve Meclis’e girdi.
Meclis’e girince hafızasını kaybetti.
Soruyoruz: “Ne oldu Soros’un adamı suçlamasına?”
Barış Yarkadaş’tan tık yok...
Soruyoruz: “Soros tarafından fonlanan bu vakfın Türkiye aleyhtarı çalışmalar yaptığını, bilmem kaç no’lu üye sıfatıyla Kılıçdarolu’nun da bu çalışmalara eşlik ettiğini söylüyordun?”
Barış Yarkadaş’tan tık yok.
Uzunca bir süre “hafızasız” rolü oynadı.
Belki de hafızasızlığımıza güvendi.
Sonra da, sahibi bulunduğu internet sitesinin hafızasına sızarak, Kılıçdaroğlu’nun Soros bağlantısını faş ettiği bütün haberleri kaldırdı...
Şimdi azılı bir “Kılıçdaroğlu yandaşı...”
Barış Yarkadaş, böyle bir adam işte...
İşte bu adam, kalkmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Yunan mevkidaşı Pavlopoulos’a verdiği tarihi ayarı eleştiriyor ve bu meselelerden çok anlıyormuş gibi Lozan eyyamı yapıyor: “Lozan delinemez. Lozan’ın revize edilebileceğini söyleyen Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya çalışıyor. Yapılan anlaşmaların sürekli olmayacağını söyleyen bu Cumhurbaşkanı’nın, 1960’larda alınan BM kararlarını yok sayan Trump’tan ne farkı var?”
Çok farkı var yavrum...
Birincisi, uluslararası anlaşmalar değiştirilebilir, revize edilebilir, güncellenebilir, çağa uyarlanabilir.
Buna, anlaşmada imzası olan ülkeler karar verir. Çünkü ortadaki şey, karşılıklı “rıza”nın geçerli olduğu metinlerdir. Kul yapımıdır. İlahi bir buyruk ya da “vahiy” değildir.
İkincisi, “Lozan anlaşmasını revize edelim” sözü Erdoğan’a ait değildir. Yani Erdoğan, bu şekilde yorumlanabilecek bir söz söylememiştir.
Bu söz, Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos’un itiraz cümleleri arasındaki cümlelerden biridir. Erdoğan’ın, Batı Trakya’nın mağduriyetini hatırlatan sözü üzerine söylenmiştir: “Siz Lozan’ı güncellemek mi istiyorsunuz?” denmiştir.
Sadece budur...
Barış Yarkadaş “Lozan” diye dertleneceğine, Batı Trakya’daki Türklerin Lozan anlaşmasına göre niçin “Türk” sayılmadığını, bu kararın altında kimlerin imzası bulunduğunu araştırsın.
Baksın...
Bakalım İsmet Paşa’nın imzasını görebilecek mi?
Erdoğan diyor ki, “Yunan hükümetleri Lozan kararlarına uymuyor. Batı Trakya’da yaşayan Türkler kendi müftülerini bile seçemiyor.”
Lozan’ın hükümlerini yok sayan Pavlopoulos bu hatırlatma karşısında rahatsız oldu ve “Siz Lozan’ı güncellemek mi istiyorsunuz?” dedi.
Barış Yarkadaş niçin rahatsız?
Bize bunu anlatsın!