Geçtiğimiz Pazar günü birbirini destekleyen iki haber aynı gün medyada yer aldı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Muğla Adliyesi'ni ziyaretinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada “yeni başkan döneminde şu ana kadar yapılan açıklamalara baktığımızda, Fetullah Gülen'in iadesi ve geçici tutuklanması konusunda olumlu gelişmeler olabileceği sinyalini veriyor” dedi.
İkinci haber, İsrail istihbaratı Mossad’a yakınlığı ile bilinen Debka sitesinde yer aldı. Haberde, Suriye ve Irak’ta DEAŞ’ın köklerini sökmeye yönelik savaşta “ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında üçlü bir pakt” olasılığından söz ediliyor. Bu çerçevede Putin’in Trump’a Edward Snowden’ı, Trump’ın ise Erdoğan’a Fetullah Gülen’i teslim edebileceği iddiası yer alıyor.
Bilindiği gibi ABD’li bilgisayar uzmanı Edward Joseph Snowden, eski Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve eski Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) çalışanıydı. Gizli NSA belgelerini medyaya ifşa eti. Temmuz 2013’ten beri sığındığı Rusya’da yaşıyor. Sızdırdığı belgeler, “ABD tarihindeki en önemli sızıntı” olarak nitelendirildi. İngiliz The Guardian gazetesi belgelerin yüzde birini yayımlayabildi.
ABD Başkanı Donald Trump Snowden’ı, “casus” ve “hain” olarak niteliyor ve Rusya’dan iadesini istiyor.
Rusya, üç yılı aşkın bir süreden beri Snowden’ı ABD’ye vermedi. Ancak şimdi yeni bir durum var. Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, 20 Aralık 2016’da bir çevik kuvvet polisi tarafından öldürüldü. Suikastın soruşturulmasına Rusya’dan gelen uzmanlar da katıldı. Elde edilen deliller, katilin FETÖ’cü olduğunu işaret ediyor.
Bu suikast, 24 Kasım 2015’te Rus savaşı uçağının sınır ihlalinden dolayı bizim uçağımız tarafından düşürülmesini hatırlattı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yürütülen soruşturmalarda, olayla ilgili generaller ve iki pilot FETÖ mensubu oldukları iddiasıyla tutuklandılar. Türkiye-Rusya ilişkilerinin darbelenmesi için haince bir tezgâh kurulduğu, şimdi hem Moskova, hem de Ankara tarafından kabul edilmektedir.
Rus Büyükelçi’nin öldürülmesinde de birinci derecede şüpheli FETÖ’dür.
Demem o ki Rusya, F. Gülen’in Türkiye’ye iadesini en az bizim kadar istemektedir.
ABD, Rusya’nın elindeki “hain ve casus”u istiyor. Türkiye ve Rusya da ABD’nin elindeki darbeci, suikastçi haini istiyor. Bu yeni bir durum ve Trump'ın F. Gülen’i iadesi konusundaki sinyaller gerçekçi olabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump’la görüşmesi, ertesi gün CIA Başkanının Türkiye’ye gelmesi, FETÖ konusunun ilk elden anlatılması, Trump’ın en hızlı şekilde bilgilendirilmesi, olumlu sinyalleri kuvvetlendiriyor.
Elbette sinyallere değil atılan somut adımlara bakacağız.
Geldiğimiz noktada F. Gülen’in iadesi ihtimali kuvvetleniyor. FETÖ’cülere “dava için” intiharı tavsiye eden Gülen’in kendisinin intihar etmesi de beni şaşırtmaz. Çünkü kendisini “beklenen kurtarıcı” olarak gören, buna inanan Gülen, elleri kelepçeli olarak Türkiye’ye gelmeyi “Mehdilik” ile bağdaştıramayacaktır. F. Gülen; “Mehdiyi başkaları esir alamaz, kendi sonu ile ilgili kararı da kendisini verir” inancındadır…
ABD Gülen’i tutuklar ya da iade etmeye karar verirse, bu da 16 Nisan’daki referandumdan önce gerçekleşirse, işte o zaman ‘evet’te patlama olur. ‘Evet’ oranı yüzde 70’leri aşabilir.
Birileri hala anketlerle ‘hayır’ için algı operasyonları yapmaya, birileri de ‘evet’ için tereddüt doğurmaya devam etsin.
Sandığa daha iki ay var. Gün ola harman ola, inşallah ‘evet’ler yüzde 60’ı aşa...