15 Temmuz işgal teşebbüsünün ardından, Fethullahçı Terör Örgütü ile Anadolu’nun belkemiğini oluşturan cemaatleri bir tutan aklıevveller, “Devlet kadrolarına cemaatlerden adam alınmamalı” sakızını çiğnemeye başlamışlardı. İştahla çak çak diye ses çıkartarak sakızı çiğneyip bir de balon yapanlar arasında, bir zamanlar FETÖ’nün yağlı sofralarında oturan akademisyenler, gazeteciler, yazarlar, ilâhiyatçılar vardı.
Ağızlarında ve ellerinde FETÖ’nün sofralarından kalma yağları temizlemeden Anadolu insanının teşekkül ettirdiği oluşumlara saldıran eşhas, o kirli ağız ve ellerini güzide cemaatlerimize bulaştırmaya cür’et ettiler. Batı ajanı F. Gülen’e övgüler düzenler, onu pazarlayanlar 15 Temmuz sonrası bir anda sağı solu suçlamaya başladılar. Öyle bir yaygara kopardılar ki, sanırsınız FETÖ’nün yağlı sofralarında oturanlar, FETÖ’nün kucağında ülke ülke gezenler, teröristbaşı F. Gülen’i öven kitaplar yazmak karşılığında milyarları ceplere indirenler kendileri değil. Ne diyorlardı bu hâle, suçluluk psikolojisi mi!..
15 Temmuz öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan FETÖ için “terörist” dediğinde “Amma da abartıyor” diye Cumhurbaşkanıyla istihzâ edenler 15 Temmuz sonrası Cumhurbaşkanı’na akıl vermeye başladılar!
Önünü görmekte aciz yağlı adamlar devlete ve cemiyete nizam vermeye kalktıklarında onlara bu köşeden, önce ağızınızda ve ellerinizdeki FETÖ’nün yağlı sofralarından bulaşan yağı silin diye ikâz etmiştim. FETÖ’nün yağı her yerlerine bulaştığından, tarihi Galatasaray hamamına gidip kırklansalar yine de temizlenemezler. Çünkü maraz kalbde…
İşte kalblerindeki maraz çemkiriyor Anadolu’yu Anadolu yapan cemaatlere, tarikatlara ve en mühimi Ehl-i Sünnet ve’l cemaat itikadına. Oysa ki, FETÖ’nün yağlı sofralarına değil de, diz kırıp o çemkirdikleri cemaatlerin sohbetlerine katılsaydılar FETÖ’nün sapkın, ajan yapılanma olduğunu yıllar öncesinden öğrenirlerdi. Lâkin, FETÖ’nün yağlı sofralarında büyüttükleri uzuvları onları hakikat sofralarına diz çökmekten men etti!
Bir adım ötesini görmekten mahrum bu güruh 15 Temmuz sonrası “Devlete cemaatlerden adam almayın” diye ahkam keserken şimdi de “Devlette FETÖ’den boşalan yerlere Ulusalcılar geldi” diye sızlanıyorlar. Kim gelecekti? Adam mı yetiştirdiniz de devlette görev alsın? Her şeyde olduğu gibi devlette de boşluk olmayacağına göre, birileri boşlukları dolduruyor. Boşlukları dolduranlar da kendi dünya görüşlerine göre icraatlarını yapıyorlar. Sizler de aval aval bakıp, “Neler oluyor” diye ağlarsınız.
Yukarıda, “Bir adım ötesini görmekten mahrum” demiştim ya lütfetmişim, değil adım atmak, adım atmayı düşünmekten acizsiniz.
Teröristbaşı F. Gülen bile şu hâlinize bakıp, “Bu ahmak adamları bir de yedirdik, içirdik, gezdirdik, ceplerine de harçlık koyduk” diye hayıflanıyordur.