Devrimci şair Ataol Behramoğlu’nun yazdığı “Meral Akşener güzellemelerini” hatırlıyor musunuz?
Hatırlatmayacağım yine de...
Ataol’un kendisi hatırlasın, utansın.
Şu kadarını söyleyeyim:
Bu durumda oluşumuzu (hangi durumdaymışız acaba?) Lenin, Stalin ve Atatürk eksikliğine bağlayan devrimci şair Ataol, 90’lı yılların yargısız infazlarını savunan Akşener’i övgülere boğuyor, hiç yüzü kızarmıyor.
Bir devrimci dostu da çıkıp, “Hayrola yoldaş?” diye sormuyor.
Devrimci dostlarının sormadığı soruyu ben de sormayacağım... Çünkü yaptığının rasyonel bir izahı yok... Ahlaki bir izahı da yok...
Ataol, varsın, sahibine “utanç” getirecek bu cürümle anılmaya devam etsin. Müstahaktır.
Sözü, Ataol’un seçim gecesi Halk TV’de yaptığı konuşmaya getirmek istiyorum.
Önce Halk TV hakkında da bazı bilgiler vereyim:
Baykal yanlılarının vaziyet ettiği bu televizyon kanalı, 15 Temmuz gecesi, evirip çevirip, darbecilerin “utanç bildirisini” yayınlamıştı.
Yayınlamalara doymadı...
Darbe bastırıldıktan sonra bile, evirip çevirip yayınlamaya devam etti.
Bu televizyon kanalında, genellikle, Erdoğan’a küfür etme potansiyeli yüksek konuklar ağırlanır... Bunların bir kısmı, eski ve itirafçı İslamcılardır. Araya, çeşni olsun diye bazı Fetullahçı liberaller serpiştirilir.
Daimi konuk statüsünde bulunan İslamcılar mütemadiyen aynı şeyleri tekrarlar. Erdoğan’ın seçimle gitme ihtimali bulunmadığını söyler... Gerisini, ferasetimize bırakır.
Seçimle gitmiyorsa, nasıl gitmesi beklenir yahut gerekir?
Bunu da ferasetimize bırakır...
Liberallerin durumu daha da acıklıdır... Hem ülkeyi Erdoğan’dan kurtarmak gibi ağır bir sorumluluk üstlenmişlerdir, hem de bu sorumluluk çerçevesinde CHP’yi alesta tutmak gibi bir misyonla görevlendirilmişlerdir.
Nitekim bu liberallerden biri, bir tartışma programında ağzındaki baklayı çıkarmış, Fetullahçıların darbe yapacağını, bu yönde duyumlara sahip olduğunu söylemişti.
Tam da dediği gibi oldu.
Fetullahçılar 15 Temmuz’da darbeye kalkıştı.
Aradaki boşluktan yararlanarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanlığına yükselen bu liberale de Silivri Cezaevi yolu göründü... Şu an tutuksuz yargılanıyor. Ama bir FETÖ sanığıdır...
Halk TV’nin daimi konuklarının vaziyeti böyle...
Başkaları da var ama sıralamaya yerimiz kifayet etmez.
Eren Erdem var mesela... “Hayırlı Cumalar” denilesi Ayşenur Arslan var... Kılıçdaroğlu’nun TESEV üyeliğini faş ettikten sonra bu bilgiyi hasıraltı eden Barış Yarkadaş var... “Türkiye’ye yatırım yapmayın” diyen Haluk Pekşen var... Ki, kendisi taciz davasında Muharrem İnce’nin avukatlığını üstlenmiştir. Ezandan tiksinen hemşireler var... Daha ne cevherler var.
Ama asıl cevheri sona sakladım:
Ataol Behramoğlu...
Seçim gecesi, Ataol Behramoğlu’na, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını izleyip izlemediği soruluyor.
Ataol’un cevabı şöyle: “Ben o konuşmayı tabii izledim. Bu bir çete reisinin konuşmasıdır. Bu bir darbecinin konuşmasıdır. Bu, demokratik seçimle iş başına gelmiş bir devlet adamının konuşması değildir...”
RTÜK bu açıklamayı affetmedi.
Halk TV’ye ceza kesti.
İyi de, “tecziye” RTÜK’le mi sınırlı kalacaktır?
Ataol’a bu terbiyesizliğin hesabı sorulmayacak mıdır?
Haysiyetli bir CHP yöneticisi çıkıp, “Bir daha bu herifi bu kanala çıkarıp konuşturmayın?” demeyecek midir?
Sonucu hasretle bekliyoruz!