Ülkece kan ağlarken birilerinin derdi seçim. Bir durun, acımızı yaşayalım, enkaz altında kalan canlarımızı çıkartalım, vefat edenleri defnedelim, evsiz kalanları bir çatı altına koyalım...
Hata bende, daha depremin ilk günü yaydıkları yalanlarla kurtarma çalışmalarını aksatan bu kahpelerden insanlık bekliyorum.
Akıllarınca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın depremden yara aldığını, halkın ona oy vermeyeceğini düşüyorlar; Erdoğan yaralıyken saldırıp onu yere yıkacaklar!
Dünya görüşü kendilerine yakın bili madamları bile depreminin yıkıcı tesirinin 12 şiddetinde ve dünya tarihinde ender görülen bir vaka olduğunu söylemelerine rağmen "O kadar da büyük bir deprem değil" diyebiliyorlar. "Gördünüz mü Erdoğan bir depremle bile başa çıkamadı" yalanıyla propaganda yapmak için böyle konuşuyorlar. Çünkü tek dertleri halkın acıları üzerinden Başkan Erdoğan'a vurmak. Onlar için halk acı çekmiş, ölmüş umurlarında değil.
Bakın geçmişte yedikleri haltlar da tek tek ortaya çıkıyor. Hükümetin başlattığı kentsel dönüşüm projelerine karşı çıkanlar, halka yanlış bilgiler verip halkı hükümete karşı kışkırtanlar da bunlarmış. Kentsel dönüşüm projelerine engel olmaları yüzünden şimdi Hatay'da hayatını kaybeden binlerce insanımızı enkaz altından çıkartıyoruz. "Halka hesap verme vakti" diyorlar ya hadi buyurun halka hesap verin. Kentsel dönüşüm projeleriyle depreme dayanıklı evlerde oturacak halkı, kör ideolojinizle projeleri engelleyip çürük evlerde oturmaya mahkum ettiniz. Evet, hadi hesap verin.
Hesap vermek yerine "Seçim ertelenecek" şayiasıyla ortalığı velveleye veriyorlar. Kendileri çalıp kendileri oynuyor. Türkiye'yi yöneten irade tüm gücüyle deprem bölgesinde yaraları sarmak için çabalarken sanki "Seçim ertelenecek" diye açıklama yapılmış da bunları bir telaş sardı. Telaşe mahal yok, Başkan Erdoğan ne zaman kavgadan kaçmış ki şimdi kaçacak? Hele siz onun karşısına bir aday çıkarmayı becerin gerisi kolay.
Depremi bir lütuf olarak görüp seçim ertelenecek telaşına düşenler ülkemizle sınırlı değil. ABD'nin yayımlanan Washington Post'ta çıkan yazıda, ABD Başkanı Biden'ın Türkiye'de seçimin gerçekleşmesi için 'yardım' etmesi istendi. Henry Olsen imzalı yazıda Biden'ın Erdoğan'ı nasıl tehdit edeceği de yazılmış:
"Elbette muhalefetin kazanabileceği bir seçimin ertelenmesi Türkiye'de demokrasinin çöküşünü hızlandırır ve gerilimi artırır. Ancak bu Türkiye'ye zarar vermekle kalmaz, NATO'nun hayati müttefiki Türkiye'nin iyice kutuplaşması ve otoriterleşmesi Batı'nın da işine gelmez.
ABD Başkanı Joe Biden'ın, seçimlerin zamanında yapılması için Erdoğan'ı ikna edecek kartları bulunuyor. Siyasi meseleler deprem yardımlarına asla engel olmamalı, Biden seçimler ertelenirse insani yardımların riske girebileceğini ima dahi etmemeli. Ancak ABD ve diğer kuruluşlardan gelecek ek ekonomik yardımların riske girebileceğini söyleyebilir.
Ayrıca Türkiye, ABD'den alamadığı F-35'lere ödediği 1,3 milyar doları hala geri istiyor. Türkiye, Rus yapımı S-400 hava savunma sistemini aldığından ABD F-35'leri vermiyor. Biden, seçimlerin zamanında yapılması şartıyla ödenen paranın iadesini değerlendirebilir."
Mezkûr yazıda "Türkiye'deki depremler siyasi atmosferi değiştirmekte meşhur" denilerek de ABD'nin de Erdoğan'dan kurtulmak için depreme bel bağladığı görülüyor.
Anlaşılan ABD'de birileri, ABD Başkanı Biden'ın seçim vaatleri arasında olan Türkiye'deki muhalefetle iş birliği yapıp Başkan Erdoğan'ı devirme planını devreye sokmanın tam zamanı diye düşüyor.
Peki öyle olur mu?
İnsanlık tarihi, ava giderken avlananların hikayeleriyle doludur!..