Körle yatan şaşı kalkar. FETÖ’nün peşine takılan muhalefet, Pensilvanya merkezli şu sosyal medyadaki “tamam” algı operasyonundan nasıl da ümitlendi. Nasıl da kendilerini tutamayıp darı ambarı rüyaları görmeye başladılar.
Proje yok, laf çok. Yapmak yerine de yıkmaktan söz etme var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aslında son günlerde fısıldanan; “seçimi kaybetse de gitmez, hangi diktatör seçim yenilgisini kabul etmiş” yollu saldırıya, yürütülen siyasi manipülasyona cevap sadedinde 8 Mayıs’taki partisinin grup toplantısında şunu söylemişti:
"Tek bir dertleri var o da Recep Tayyip Erdoğan'ı yıkmak. Bizi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına da AK Parti Genel Başkanlığına da Başbakanlığa da Cumhurbaşkanlığına da milletimiz getirdi. Şayet bir gün milletimiz 'tamam' derse ancak o zaman biz kenara çekiliriz. Bugüne kadar vesayetçilerden darbecilere kadar kim bizi haksız, hukuksuz yere yıkmaya çalıştıysa her seferinde milletimizle birlikte biz karşılarında durduk. İnşallah 24 Haziran'da da milletimizle birlikte yıkım ekibine hak ettiği dersi bir kez daha vereceğimize inanıyorum."
Erdoğan “milletimiz tamam derse” diye altını çizerken, bütün Erdoğan düşmanları “tamam, işinin bittiğini kabul etti” diye ayağa kalktı.
Millet derse demek, seçmen iradesine işaret etmek demektir. Aslında muhalefetin, Erdoğan’ın verdiği bu demokratik taahhüde sahiplenmesi gerekirdi. Ama onlar demokratik ahlak yerine bir saldırıyı tercih ettiler. Sanki seçim olmuş gibi sosyal medyadan zaferlerini ilan etmeye kalktılar.
Erdoğan kin ve nefreti ile dolu olan firari FETÖ’cüler, PKK’lılar, HDP’liler “tamam” dediler de muhalefet partileri neden küresel algı operasyonunun malzemesi oluverdiler?
Çünkü 24 Haziran’daki akıbetlerini görüyor ama çıkış yolu bulamıyorlardı.
Bir çıkış yolu ararken can simidini onlara Fetullah Gülen attı. “Baksanıza Erdoğan ‘millet tamam derse çekilirim’ diyor. Hücum” deyince, sosyal medyada algı operasyonuna katılan katıla...
Sağolsun, Melih Gökçek daha ilk dakikalarda, oynanan FETÖ oyununu dakika dakika deşifre etti. FETÖ tezgâhını belgeleriyle anında gözler önüne serdi. Adres vererek tweet haritasına girilmesini sağladı. Görüldü ki operasyon, firari FETÖ’cülerin çoğunlukta olduğu ülkelerden yürütülüyordu. Üstelik iletişim hilelerinde kimsenin ellerine su dökemeyeceği FETÖ’cüler, sahte hesaplar üzerinden operasyon yürütüyordu.
FETÖ, gizli sosyal medya hücreleri ile düğmeye bastı ve Erdoğan’ın konuşmasının hemen ardından (8 Mayıs’ta) kazan kaynamaya başladı. Firari FETÖ’cüler; Akın İpek, Tarık Toros, Bülent Korucu, Adem Yavuz Arslan, Tuncay Opçin başı çektiler.
Muhalefet peş peşe ortaya atıldı. Okuyalım:
Kemal Kılıçdaroğlu: 24 Haziran’da bu iş TAMAM.
Meral Akşener: Göklerden gelen bir TAMAM vardır.
Temel Karamollaoğlu: TAMAM inşallah.
Muharrem İnce: Vakit TAMAM.
Selahattin Demirtaş: TAMAM.
Biz, bütün Erdoğan düşmanlarının el ele verdiği “küresel operasyon” deyince muhalefet kızıyor. Ama FETÖ operasyonunu köpürtenlerin kimliği tesadüf mü?
İngiliz uluslararası haber ajansı Reuters, “Tamam tweetleri aynı zamanda bütün büyük partilerin bir araya geldiği nadir bir muhalefet anıydı; Kürt yanlısı siyasetçiler ile Türk milliyetçileri nadiren böylesine ortak bir zemin bulabiliyor” dedi. Reuters, “Yarım milyondan fazla Türk Erdoğan’a sosyal medya üzerinden ‘tamam’ dediler” diye ekledi.
Batılı yayın kuruluşları mal bulmuş mağribî gibi FETÖ tezgâhını sahiplendiler. Üstelik “tamam” kelimesinin yerine İngilizce “yeter” anlamına gelen kelimeyi kullandılar. Onlara göre Türkiye ayağa kalkmış ve “Erdoğan’a yeter” diyor…
15 Temmuz’da FETÖ’nün hain darbe teşebbüsünde sessiz kalanlar bizi hiç şaşırtmıyorlar. Başka örnekleri de sıralayalım:
- New York Times: “Binlerce insan Türkiye’nin Erdoğan’ına Twitter’dan ‘Artık yeter’ dediler…
- Daily Mail: Yarım milyon insan saatler içerisinde ironik tweet’ler atarak Türk Cumhurbaşkanı’na “artık yeter” dedi.
- Associated Press, Washington Post: Binlerce insan Erdoğan’a Twitter üzerinden ‘Bu kadar yeter’ diyorlar.
Asıl Erdoğan’a sahip çıkan milletimiz 24 Haziran’da konuşacak:
Vesayetin işi TAMAM… FETÖ’nün işi TAMAM… PKK’nın işi TAMAM…
68 yıl sonra bir daha; Yeter! Söz milletindir.