Tacizle suçlanan oyuncu Talat Bulut hakkında kalem oynatmayan kaldı mı?
En son, Ertuğrul Özkök yazdı...
Fatma Girik’in, “Talat’ın taciz suçu işlediğine inanmıyorum” açıklamasından yola çıkarak, olaya farklı bir boyut kazandırdı... Şöyle dedi: “Bir kadın böyle bir beyanda bulunuyorsa...”
Bir kadın böyle bir beyanda bulunuyorsa, evet, oturup düşünmek lazım...
Belki Talat masumdur...
Belki işin içinde, “linç konsorsiyumu”nun iştahını kabartan ve kamuoyunun bilmesi gerekmeyen bazı özel durumlar vardır.
Olabilir mi?
Her şey mümkün...
Olay mahkemeye intikal ettiği için, yorum yapmamız doğru olmaz.
Fakat beni daha çok, “taciz” sözcüğünün “t”siyle karşılaştığında “coşup” taciz karşıtı “destansı” yazılar döktüren meslektaşlarımız ilgilendiriyor.
Son birkaç hafta içinde yüzlerce “taciz” yazısı yazdılar ve tabir caizse, masum olduğunu tekrarlayıp duran Talat Bulut’u itin bilmem neresine soktular.
Bunlar, daha çok, “siyaset yorumcusu” olarak bilinen yazarlar.
Ki, aralarında Muharrem İnce’nin dalkavukluğuna soyunmuş bazı “tarafsızlar” da var.
İyi izleyemediğim için bilmiyorum... Ayşe Arman da yazdı mı? Olay, tam Ayşe’nin dişine göre... Yazmadıysa, elini çabuk tutsun... Birazdan zikredeceğim taciz olayına da girsin ve suçlanan kişiyle ilgili samimi düşüncelerini paylaşsın. Hasretle bekliyoruz... (Erkek magandalara kök söktüren Ayşe Arman’ın kadın magandalar konusundaki suskunluğu manidardır... Yönetmen Semih Kaplanoğlu’nun elini sıkmayan ve bu kabalığı siyasal bir tavra dönüştüren nezaketsiz Meltem Cumbul’u yüreklendiren laflar etmişti. Daha doğrusu, “terbiyesizliği” savunmuştu. Bakalım, birazdan zikredeceğim taciz iddiasıyla ilgili olarak da aynı manidar suskunluğu benimseyecek mi?)
Fuat Uğur’un yazısını okuyunca aklıma düştü...
Oyuncu Talat Bulut’a atfedilen taciz olayı hakkında yazan ve ortaya hatırı sayılır bir “külliyat” koyan siyaset yorumcularımız, neden daha ciddi sayılabilecek iddiaların üzerine gitmiyor?
Müddei değilim...
Birazdan zikredeceğim ismin taciz suçunu işleyip işlemediğini bilmiyorum.
Konu yargıdaysa (ki, yargıda olduğunu tahmin ediyorum), bırakalım yargı kararını versin ve gerçekler ortaya çıksın.
İtirazım, bazı gazetelere ve meslektaşlarımıza...
Soruyorum:
Oyuncu Talat Bulut hakkındaki iddiaları “iştahla” sayfalarınıza taşıdınız, yüzlerce “taciz karşıtı” yazı yazdınız, suçlanan kişiye bu dünyayı dar eden “öldürücü” yorumlar yaptınız, iyi ettiniz de...
Bu hassasiyetinizi neden en az Talat Bulut kadar güncel bir kişi olan Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’den esirgiyorsunuz?
Herhangi bir arama motoruna girin, “Muharrem İnce” ve “taciz” sözcüklerini yazın, “ara” butonuna basın, bakalım karşınıza ne çıkacak?
Binlerce sayfa haber, belge, tanıklık, itiraf...
Muharrem İnce’nin “taciz suçu” işlediğini söylemeye çalışmıyorum. Haksızlık yapmak istemem. Çünkü müddei değilim. Kanaat sahibi de değilim.
Sadece çifte standarda itiraz ediyorum...
Madem “iddia” ve “tanıklıklara” göre hareket ediyorsunuz; çünkü Talat Bulut’u bunlara bakarak astınız... Neden Muharrem İnce hakkındaki iddia ve tanıklıkları dikkate almıyorsunuz?
Öyle iddialar ki, yenilir yutulur cinsten değil... “İçtim, hazırım, seni bekliyorum” lafları... Suç duyuruları... Karşılıklı suçlamalar. Devreye avukat sokup, “Al şunu, sen bu işten vazgeç kızım” diye para teklif etmeler... “Kocamın çapkınlığı beni ilgilendirir” itirafları... “Hakkında tacizden fezleke bulunan tek milletvekili” iddiaları... Neler neler.
Diyorum ki, Talat’ı hallettikten sonra buraya da bir baksanız...
Belki Ayşe de en “anti-taciz” yazısını döktürür.
İyi olur!