Bu hafta vizyona giren Wonder Woman, DC Comics’in en güzel kahramanı. Superman ve Batman gibi kahramanların oluşturduğu Justice League’in tek kadın kahramanı. Bir Amazon olan Wonder Woman’ın macerası başarılı bir eğlencelik...
Süper kahraman hikayelerini severim. Özelllikle Superman benim ilk gözağrımdır. Bu yüzden de DC Comic’s şirketinin kahramanları bana daha sıcak gelir. Her ne kadar günümüzde neredeyse büyük bütçeli Hollywood filmlerinin çoğu bu kahramanlar üzerine kurulmuş olsa da bunların oluşumları ya II. Dünya Savaşı öncesidir ya da o döneme rastlar. Peki oluşum süreçleri bu kadar eski olan kahramanların günümüzde böyle rağbet görmesinin sebebi nedir? İnanıyorum ki günümüzde yaşanan kirlenme ve insanın kötücüllüğü idealize edilmiş iyi kahramanları seyrederek unutuluyor. İnsanlar kaybolan şövalye ruhunu bu kahramanlarda seyredip kendilerini kandırabiliyorlar. Yani kendi kendilerinin gerçekliğinden bu şekilde kurtuluyorlar. Buna rağmen bu kahramanların da modası geçebiliyor. Özellikle Superman ve Wonder Woman için bu geçerli olabilir. Çünkü bu iki süper kahraman da aslında tek katmanlı karaktere sahipler. İdealize edilmiş bir iyilik. Bu kadar idealize edilmiş iyilik de günümüzde ne içselleştirilebiliyor ne de karakterler derin bir karizmaya sahip oluyorlar. Halbuki Marvel karakterlerinden Iron Man’i düşünsenize her anlamda bir negatif kahraman. Serseri bir yaşamı var, biraz egoist ama bütün bu karanlık yanlarının yanı sıra şövalyevari bir mücadele ve yardımseverlik ruhu var. Superman ve Wonder Woman’ı ellerinde sigarayla düşünebiliyor musunuz? Tabii ki hayır, yarattıkları karaktere uymaz. Bu kadar düz karakterler benim Superman’le tanıştığım ergen döneminde izleyiciyi etkileyebilir. Sonuçta günümüzde sinemanın tüketicileri de daha çok genç izleyiciler, yani bu söylediklerimiz Hollywood yapımcılarının endişe duyacağı şeyler olmayabilir. Biz gelelim bu haftanın süper kahramanı Wonder Woman’a... Wonder Woman olmadan önce Amazon prensesi olan Diana, yenilmez bir savaşcı olarak eğitilmiştir. Bir Amerikan pilotu kuytu, cennet adanın üzerinden geçerken sahile çarpar ve Diana’ya dışarıdaki öfkeli çekişmeden bahseder. Bu tehditi durdurabileceğine ikna olan Diana evi terkeder. Bir pilotla yan yana savaşın sonuna kadar mücadele eden Diana güçlerini keşfeder. Yönetmen Patty Jenkins’in ikinci uzun metraj filmi Wonder Woman. İlk filmi ise 2003 yılında çektiği Monster’dı. Filmde Charlize Theron o kadar çirkinleştirilmişti ki izleyiciler rahatsız olmuştu. Yönetmenin sinema dili de başarılı bulunmamış ki bugüne kadar Jenkins büyük bütçeli bir yapımın altına imza atamadı. İşin ilginci hem Bonster hem de Wonder Woman güçlü kadın karakterler ve yönetmen tercihleri hep bu yönde. Bir Amazon›un hikayesini anlatıyorsanız onu canlandıracak ismin önemi çok büyüktür. Diana’yı Gal Gadot oynuyor. İyi bir seçim olduğunu söylemeliyim. Filmdeki performansı karakterin içselleştirilmesini kolaylaştırıyor. Yapımcılar Gadot’tan o kadar memnunlar ki, Wonder Woman’ın içinde bulunduğu Justice League-Adalet Birliği filminin hazırlıklarına şimdiden başladılar. Birinci filmin post prodüksiyonu yapılmışken ikincisi de planlanıyor. Yani Gadot’yu daha çok seyredeceğiz. Filmin erkek karakteri ise Chris Pine. Son dönemin bu tür macera filmleri için biçilmiş kaftan. Star Trek’in yeni versiyonundaki başarısını bu tür filmlerle devam ettiriyor. Pine’ın canlandırdığı pilot Trevor karakteri filmin dengeleri için önemli bir karakter. Çünkü Wonder Woman’ın naifliğini onun karamsar karakteri bir miktar dengeliyor. Wonder Woman çizgi roman olarak II. Dünya Savaşı’nda ortaya çıktı ama öyküsü I. Dünya Savaşı’nda geçiyor. Bunun sebebi olarak o dönemlerde oy hakkı için mücadele eden kadınları onurlandırmak olarak gösteriliyor. Kısacası iyi bir eğlencelik ve süper kahramanlara yakışan bir hikayesi var filmin.
VİZYONDAKİLER
Şeytanın Doğuşu
Charlie çok sevdiği genç eşinin hamile olduğunu öğrendiğinde çok sevinir. Ancak bebek doğduktan sonra bir takım garip olaylar yaşarlar. Çünkü bebekteki gariplikler aileden gelmektedir.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: First Born
Yönetmen: Nirpal Bhogal, Georgie Smith
Senarist: Sean Hogan
Oynayanlar :Antonia Thomas, Jonathan Hyde, Lucy Chappell, Luke Norris
Yapım: 2016, İngiltere, 86 Dk.
Kaptan Düşükdon: Destansı İlk Film
İki muzip dördüncü sınıfa giden arkadaş arasındaki dostluğa odaklanıyor. Bu iki arkadaş kazara, kötü müdürlerini kendi oluşturdukları beceriksiz bir süper kahraman olan Kaptan Düşükdon’a çevirmeyi başarıyorlar.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: Captain Underpants: The First Epic Movie
Yönetmen: David Soren
Senarist: Nicholas Stoller
Seslendirenler: Kevin Hart, Jordan Peele, Thomas Middleditch, Kristen Schaal
Yapım: 2017, ABD
Sahil Güvenlik
Sahil Güvenlik, kendisini işine adamış cankurtaran Mitch Buchannon’ın yeni küstah cankurtaran ile arasındaki çekişmeyi konu alıyor. İkilil koyla ilgili yerel bir suç planını ortaya çıkarmak için bir araya gelecektir.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: Baywatch
Yönetmen: Seth Gordon
Senarist: Michael Berk
Oynayanlar:Dwayne Johnson, Zac Efron, Priyanka Chopra, Alexandra Daddario
Yapım: 2017, ABD, 116 Dk.
Nefrin
Araf ve Enes, babaları vefat edince hayatlarının tamamen değişeceğini düşünürler. Ancak Enes’in eşi babadan kalma mirasın ikiye bölünmesinden rahatsızdır. Tek derdi Araf’tan kurtulmak için büyü yapacaktır.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Irmak Gülşen Açıkgöz
Senarist: Irmak Gülşen Açıkgöz
Oynayanlar: Arda Kural, Tuğba Özay, Metin Yüksel, Eylem Doğan
Yapım: 2017, Türkiye
Bambaşka: Başka Bir Aşk Hikayesi
Doğa, hayat dolu, üniversiteli genç bir kızdır ve başına gelen trajik kaza sonucu omurilik felci geçirerek belden aşağısının hissini kaybeder. Bu travma sonrası yaşamı tamamen değişen ve hayata olan heyecanını kaybeden Doğa, Yiğit ile tanışır ve onun sayesinde hayata tekrar tutunmayı dener.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Bahadır Abşin
Senarist: Bahadır Abşin
Oynayanlar: Birgül Ulusoy, Tayfun Sav, Fatih Paşalı, Buse Sevindik,
Caner Tanrıverdi
Yapım: 2017, Türkiye, 102 Dk.