Sevgili dostlar, “ÜRETİLEN” kaynak suları konusunu geçtiğimiz yazımda açmış ve aşağıdaki soruları sormuştum;
1- Acaba bu sular gerçekten doğal kaynak suyu mu? YETERLİ KAYNAK VAR MI?
2- Uludağ bölgesindeki kaynak alanlarına su taşımak amacıyla dağlık alanda “borulama” yapılarak kaynak alanına “suyumsu” maddeler aktarılmaya çalışılıyor mu?
3- Doğal kaynak suyu prosesinde olmayan- (OLMAMASI GEREKEN) 0,6 mikron Mikrobiyolojik Filtre, RO cihazı ve Ultraviyole filtreler Bursa bölgesindeki yabancı markaların sahip olduğu su fabrikalarında kullanılıyor mu? Kullanılıyorsa İL SAĞLIK EKİPLERİ ne bekliyorlar!
4- Yerli kaynaklar ve firmalar yabancıların ne gibi baskıları sonucu el değiştirdi, değiştirmeye zorlanıyorlar?
5- Bürokrasi içinde yabancılara hizmet ederek yerlileri sıkıştıranlar var mı?
BU SORULAR İLE İLGİLİ HER MEVKİ MAKAMDAN ÇOK ARAYAN OLDU! OLDU AMA HALA NET BİR AÇIKLAMA VEYA HAREKET GÖREMEDİK! Ben hareket beklerken elime “filtre alımlarından, boru döşeme işlemlerine hatta boruların olduğu yerlerin planlarını gösteren haritalar” ve taşıma işlerinin kimlere verildiğine dair belgeler geçti. Bu bilgilerin hepsi “o bölgeden, bu işe baş koymuş insanlarımızdan geldi.
Sonuç: BU DOSYAYI AÇTIM, SONUÇ ALMADAN BIRAKMAYACAĞIM! KAYNAK SUYU SATIYORSANIZ GERÇEK “KAYNAK SUYU” SATACAKSINIZ! BU ÜLKE EN İYİSİNİ HAKKEDİYOR! DEVAM EDECEĞİM!
Bir haber paylaşayım; “...Halka 'Doğal kaynak suyu' diyerek arıtılmış su satan 29 firma Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsat iptali ve üretim durdurmayla cezalandırılırken, bu konudaki mücadelesiyle öne çıkan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkanı Dr. Abdullah Emre Güner, sağlıksız ve kaçak suya adeta göz açtırmadı”...
HABER ÇOK ÜMİT VERİCİ AMA AKLA ŞU SORU DÜŞÜYOR; İSTANBUL’DA BUNLAR OLURKEN BAŞKA ŞEHİRLERDEKİ DÜNYA KARTELLERİNE DOKUNMASI GEREKEN BÜROKRATLAR, NEDEN SUSUYOR! SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ EMPERYALİZEME KARŞI TARİHİMİZİN EN ÇETİN MÜCADELESİNİ VERİRKEN, BAZILARI “küresel DOKUYA MI” UYUM SAĞLIYOR!
***
CUMHURBAŞKANIMIZ ÇOK NET KONUŞTU!
1- Aramızdaki bazı arkadaşların ülkemizdeki ekonomik durumun sıkıntılı olduğuna dair açıklamalar yapacak kadar yanlışın içine düştüklerini görmek bizi üzdü.
2- Ülkenin bu psikolojik üstünlüğünü, uluslararası camiaya vermesi gereken arkadaşlar bu tür yanlışı yaparlarsa affedilir yanı olamaz.
3- Ortada büyümede büyük bir başarı var, biz yüzde 7.5 büyümeyi konuşurken, bunları söylüyorlar; insan kendi ayağına kurşun sıkar mı!
4- Kredi derecelendirme kuruluşlarının not oyunları, döviz spekülasyonlarının tavan yaptığı dönemde büyümedeki netice umarız herkese ders olmuştur.
5- Kur aşağı kur yukarı diye tutturmuşlar, geçin bu işleri; Türkiye ekonomisi ortadadır.
6- Teori başka pratik başka bir şey; bunları birleştirebilirseniz saygı duyarım; ama bun başaramıyorsanız sen yoluna biz yolumuza.
Sevgili dostlar, “ya kurşun içeriden gelirse” başlıklı yazımı son birkaç yıldır değişik versiyonları ile sizlerle paylaşıyorum. Maalesef “bazıları” ekonomimiz ile ilgili içeride-dışarıda “olumsuz” konuşup, adeta yabancıların-emperyalistlerin teknesine su taşıyor! Londra’dan “işsiz-güçsüz” “sözde analistleri” makamlarında kabul edip, TÜRKİYE-CUMHURBAŞKANIMIZ ALEYHİNE HAYATLARI GEÇENLERİ, “REFERANS” KABUL EDİYORLAR! TÜRKİYE’DE YAYIN YAPAN YABANCI LOGOLU SÖZDE EKONOMİ KANALI AYRI BİR FACİA!
Bu konuda son sözü SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ’IN VURGUSU İLE KOYALIM; "Ülkenin bu psikolojik üstünlüğünü, uluslararası camiaya vermesi gereken arkadaşlar bu tür yanlışı yaparlarsa affedilir yanı olamaz...
Bir vatandaş olarak “EMNPERYALİZMİN MÜZİĞİ İLE VALS YAPANLARA” attığı tokat için sonsuz teşekkürler!