Türkiye ile işgal devleti İsrail arasında, 10 kardeşimizin şehit olduğu Mavi Marmara gemisi üzerinden yapılan anlaşmayla ilgili 29 Haziran 2016 tarihli “Anlaşma!” başlıklı yazımın başında şu kaydı düşmüştüm: “Türkiye, ömrü uzun olmayacak bir anlaşmaya imza attı. Müneccim değilim, gaipten de haber almıyorum, sadece medeniyetler tarihi olan Peygamberlerin (Aleyhimüsselâm) hayatlarını okumuş biri olarak anlaşmanın uzun sürmeyeceğini düşünüyorum…”
Mezkûr yazımda anlaşmayla alâkalı tedirginliklerimi sıraladıktan sonra tedirgin olmadığım tek noktaya da dikkat çekmiştim: “Tedirgin olunmayacak husus ise, Türkiye artık eski Türkiye değil. Bu saatten sonra beynelmilel statükoya boyun eğecek bir Türkiye yok. Yeter ki “Açılım süreci”nde yapılan yanlışlar İsrail’e karşı da yapılmasın. Anlaşma bozulmasın diye HDP/PKK’ya verilen tavizlerin acı neticelerini beraber yaşadık. Allah’tan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son anda müdahale etti de…”
Ve gelelim bugüne…
Türkiye’yi eski Türkiye yapma adına adalet tiyatrosunun sergilendiği Amerika Birleşik Devletleri’nin Başkanı Donald Trump, işgalci İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ü tanıyacağını ilan etmesine en sert tepki ve müdahale Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Trump’a “Emlak mı alıp satıyorsun” diye tepki gösteren Erdoğan, İsrail’in bir işgal ve terör devleti olduğunu da defaatle dile getirdi.
Ve en mühimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işgalci terör devleti İsrail’e yaptığı şu ikâz: “Bugün kendisini Kudüs’ün sahibi sananlar yarın arkasına saklanacak ağaç dahi bulamayacaklar.”
Şüphesiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istikbâle dair sözü, son Nebî (Haberci) Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz’in Hadîs-i Şerîf’ine dayanıyor: “Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürürler. Hatta bir Yahudi taşın, ağacın arkasına gizlenir. Bunun üzerine o taş, o ağaç, “Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi, gel, onu öldür” der. Yalnızca Garkad bir şey söylemez. Zira o, Yahudilerin ağaçlarındandır.”
Allah Resûlü böyle haber veriyor!..
Âmennâ ve saddakna!
Yazımı, gazetemiz tarafından adına 4. kez ödül verilen Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in Esselâm adlı eserinde Yahudi’yi tarif eden şu mısralarla bitiriyorum:
“Nerde yahudi, nerde gerçek İsrail oğlu?
Yahudi, tıkayandır Allah'a giden yolu!
Aynı ırk mayasından, ayrı hamur, ayrı döl;
Sonra hep aynı parça, istersen milyona böl!
Yahudi, dölleşmesi, Resule hiyanetin;
Ve hedefi, Kur'ânda, Haktan gelen lânetin.
İlk defa hiyaneti, kendi öz nebisine;
İnsanlık yahudide şahit en habisine.”