Başkan’ın yemin töreni sırasında CHP, İyi Parti ve HDP sıraları ayağa kalkmadılar.. Evvelden alınmış bir kararın uygulamasıydı bu. Parti sözcüleri açıklamıştı… Sürpriz değil yani.. Yemin protestosuna ek olarak bir de HDP’liler İstiklâl Marşı okumadı.. Zaten milletvekili yemin törenine de sırf bu nedenle geç gitmişlerdi.. Bu hatırlatmayı şunun için yaptım. İstiklâl Marşı okumaktan kaçınan HDP’lilerle eylem birliği yapan CHP’li ve İyi Partili vatansever milletvekilleri bu durumdan memnun mudur?.. Ayağa kalkma/oturma işine gelince.. Patani ayakta, Bosna ayakta, Arakan ayakta, Endonezya ayakta, Somali ayakta, Gazze ayakta.. “Devletiniz teröristtir” diyen HDP’liler oturmuş çok mu?..
Demek ki o isimler yokmuş Erdoğan’ın gündeminde!
Yeni kabinenin açıklanmasıyla birlikte haftalardır havalarda uçuşup duran pek çok ismin de aslında hiç gündemde olmadığı ortaya çıktı.. Daha doğrusu bazılarının kendi isimlerini gündeme getirmek için, medyada yakın olduğu bazı kalemlere PR çalışması yaptırdığı anlaşıldı.. CHP siyasetinde bu işlerin karşılığı var kuşkusuz. Fakat sanıyorum, bakanlık bekleyecek kadar kendini ‘içeride’ gören bazı isimler bile Erdoğan’ın tarz-ı siyasetinden habersiz..Twitter’da adı bir kaç kez geçerse, bir köşe yazarı ‘çok sağlam bir duyum aldım’ diye yazı yazarsa Erdoğan’ın etkileneceğini zannediyorlar galiba. Ya hiç tanımamışlar Erdoğan’ı ya da her seferinde bir kez şanslarını deniyorlar.. Merakım bu ‘çok sağlam’ istihbaratlar neticesinde isim listeleri yapan arkadaşlar, şimdi hiçbir şey olmamış gibi ‘yanlış duymuşum demek ki’ diyerek kaldıkları yerden devam ediyorlar değil mi? Çok güzel.. Bir de iş ve işçi bulma kurumu gibi çalışan gazeteciler vardı, onlar ne oldu?.. Kimi Meral Akşener’e başkan yardımcılığı işini uygun görmüştü, kimi eski başbakan ya da cumhurbaşkanlarına.. O da fos çıktı iyi mi!..
Bu adamın adı konmamış bir dokunulmazlığı var
Taha Akyol'un 2014'te yazdığı "Gayrımeşru sayarız" başlıklı yazısında "Cemaatçi olması mümkün değil" dediği 3 ismin de FETÖ’cü çıktığını biliyoruz değil mi?.. İkisi daha sonra itirafçı oldu. Ali Fuat Yılmazer’den Tufan Ergüder’e kadar ne kadar FETÖ’cü polis şefi varsa CNNTurk’teki programına çıkarıp Erdoğan’a parmak salladıklarını da hatırlıyoruz.. FETÖ’cü savcı Muammer Akkaş’ın adliye önü bildirisine sahip çıktığını da.. Unutmayalım, dünkü işler bunlar.. Terör örgütü lideri Fethullah Gülen’i; “Çoğulcu, barışık, geleceğe dönük Türkiye için çok yararlı bir insan” diye tanımlayan Taha Akyol’un medyada, adı konmamış bir dokunulmazlığı var anlaşılan.. Aydın Doğan da çok sivrildiğinde bir süre görünmez yapmıştı onu.. Şimdi de öyle.. Baksanıza önce Meclis’te ardından da Külliye’de tarihi bir gün yaşanıyor.. Dünya bu büyük dönüşümü dikkatle takip ediyor.. Böylesi bir günde Taha Akyol, ‘yeni sistem’ diye bir yazı yazıyor ve Erdoğan’ın aslında bir ‘tek adam’ rejimine ülkeyi taşıdığını, diktatörleştiğini ima ediyor.. Baştaki FETÖ referanslarını boş yere vermedim.. Hürriyet’ten başka herhangi biri yazsaydı, bunun adı sistem tartışması olurdu.. Sedat Ergin mesela daha sert eleştiriler de yaptı.. Ama kimse ‘Neden böyle yazıyorsun?’ demedi.. Fakat Taha Akyol’un durumu başka.. Çünkü Taha Akyol, FETÖ’nün yargıdaki yapısıyla ilişkisi deşifre olmuş biri.. Ve hâlâ bu şekilde Hürriyet gibi bir gazeteden saydırabiliyor. Bütün FETÖ medyası kapatılmış, FETÖ’nün medya ayağı içeride fakat Taha Akyol’a kimse bir şey söyleyemiyor.. İlginç değil mi?..