Bu toplum CHP’yi hiç benimsememiştir.
1950 yılından beri girdiği her seçimde CHP’ye gereken dersi vermiştir.
CHP iktidarda kaldığı çeyrek asır boyunca tek parti diktasıyla ülkeyi yönetirken toplumun moral değerlerine karşı savaş açmış ve milletin vicdanında mahkûm olmuştur!
Muhalif hiçbir sese izin vermemiştir. Ne basında ne de siyasette!
Devletin valisi CHP’nin il başkanlığını, genel başkanı da cumhurbaşkanlığını yürütmüştür!
***
Aynı zamanda cumhurbaşkanı olan CHP genel başkanı 1927 yılındaki genel kurulda ilk kurultaylarının 4 Eylül 1919’da yapıldığı söylemiyle Sivas kongresine gönderme yaptığı için CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da 4 Eylül 2019’da Sivas’ta yaptığı konuşmada diyor ki: ‘CHP’nin ilk kurultayı Sivas Kongresi’dir. Parti kurulmadan önce kongresini yapan dünyadaki tek partiyiz. Mücadele kutsal bir mücadeledir. Bizim eksenimiz bağımsızlıktır, kalkınmaktır, büyümektir. Bizim eksenimiz altı ok ile belirlenmiştir.’
Milli bir kongre olan Sivas Kongresi’ni bugün oyları %20 ile 30 arasında seyreden bir partiye mal etmek Sivas Kongresi’ne haksızlıktır.
Sivas kongresi CHP kurultayı değildir ve olmamıştır!
***
Sivas Kongresi’nde altı oktan da bahsedilmemiştir. Sivas kongresi emperyalizme karşı direnişin, mandacılığı reddedişin ve vatan toprağının bütünlüğünün kararlaştırıldığı milli bir kongredir.
Ayrıca bu kongrede kişisel/siyasal ihtiraslar güdülemeyeceğine ve particilik yapılmayacağına dair söz verilmiş ve Mustafa Kemal Paşa dâhil delegeler şu yemini etmişlerdir:
“Makam-ı Celil-i Hilafet ve Saltanat’a, İslamiyet’e, devlete, millete ve memlekete manen ve madden hizmetten başka bir gaye ve emelimiz olmadığına binaen kongrenin müzakeresi devamı müddetince ihtirasat-i şahsiye ve siyasiyeden ve fırkacılık (particilik) amelinden münezzeh bir azim ve iman ile çalışacağıma ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ihyasına çalışmayacağıma namusum ve bilcümle mukaddesatım namına vallahi billahi. “
***
Sivas Kongresi’nde Erzurum Kongresi Beyannâmesi’nin değiştirilmesiyle oluşan 10 maddelik bir beyanname üzerinde mutabık kalınmıştır.
Birinci Madde: ‘Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihindeki sınır içinde kalan ve ezici çoğunluğu Müslüman olan Osmanlı ülkesi toprakları birbirinden ayrılmaz ve hiçbir bahane ile bölünmez bir bütündür.’
İkinci Madde: ‘Osmanlı toplumunun bütünlüğü ve millî bağımsızlığımızın sağlanması, yüce hilâfet ve saltanat makamının korunması için millî kuvvetleri etkin ve millî iradeyi hâkim kılmak esastır.’
Kongreyi dağıtmak için kaba kuvvet kullanmayı düşünen Damat Ferit’in gizli yazışmaları deşifre edilmiş, İstanbul ile haberleşmeler kesilerek Damat Ferid hükümetinin istifası sağlanmıştır.
Ali Rızâ Paşa hükümeti kurulup Temsil Heyeti’yle Amasya Protokolü imzalanmış ve Sivas Kongresi kararları İstanbul tarafından da kabul edilmiştir.
***
Şimdi soruyorum, bu kongre nasıl CHP kongresi oluyor?
Kaldı ki bugünkü CHP emperyalizme karşı mücadele bir yana emperyalizmin kuklası bir terör örgütünün siyasi uzantısıyla gizli ittifaklar yaparak ve emperyalizme hizmet edenlere destek vererek Sivas Kongresi’nin ruhuna ve misyonuna taban tabana zıt bir siyaset takip etmektedir!
Bu hususta MHP Genel Başkanı Bahçeli kitabın tam ortasından konuşmuştur. Demiştir ki:
‘CHP’nin bugün Sivas’ta toplanan PM ve Genel Başkanlarının yaptığı konuşma eğer orta oyunu değilse aczin telaş maskesi takıp görücüye çıkmasından başkası olamayacaktır. CHP Genel Başkanı dününe küsmüş, çizgisi kırılmış, fikri küflenmiş, Kandil’e çoktan dümen kırmıştır.’
Evet, bugün emperyalizme karşı dik duruşun temsilcisi de CHP değil, Cumhur İttifakı’nı oluşturan birlikteliktir.
Emperyalizme karşı mücadelenin liderliğini de cumhurbaşkanımız yapmaktadır!
Kabul edilse de edilmese de gerçek budur!