Ordumuz terörist peşinde Afrin'e giderken, sinemamız Afrin'e girdi bile, Bordo Bereliler: Afrin'in çekimleri son sürat devam ediyor. Biz de kahraman askerlerimizin hikayelerini anlatan filmlerden bir seçki yaptık...
Her ülke kendi ordusunu, kendi politikasını ve değerlerini anlatan filmler çeker. Güney Kore'den, ABD'ye Rusya'dan İngiltere'ye kadar böyledir. Ama yüzyıllık sinemamızda bu tür filmler neredeyse bir elin parmaklarını geçmez. Hele bir de kalitelerini sorgularsak işler daha da vahimdir. Bu kalitesizliğin sebebi hem savaş filmlerinin bütçeli yapımlar olması hem de Türk entelektüelinin kimliksiz yapısı yüzünden bu tür filmleri aşağılamasından geçer. Bu ülkenin gerçek bir bağımsız ruh yakalamısından korkan kültürel emperyalizmin yarattığı bu baskı asker filmlerinin faşizmin izi olduğu yanılgısını yaratır. Bu yanılgıyı besleyen, mahalle baskısı yaratan kalemlerin en iyi filmler listelerinde, Er Ryan'ı Kurtarmak, Kwai Köprüsü ve Dunkirk gibi savaş filmlerinin isimlerine rastlamak ise en hafif haliyle bir tezattır. ABD milliyetçiliğini buram buram koklayan bu kalemlerimiz bir varoluş mücadelesi veren milletimizin ordusunun hikayelerine sırtını döner. Onlar dönmeye devam etsinler su yolunu buluyor, son dönemlerde kimliğiyle barışan milletin sineması da kendi asker filmlerini üretmekte. Şu günlerde terörist peşinde koşan askerlerimiz ülkemizin boğazına bir ilmik gibi takılmak istenen Kürt koridorunu bozmak için Afrin'e girme hazırlığında. Bordo Bereliler film serisinin ikincisi olan Afrin filmi de biraz bu öyküyü işliyor. bu filmin konusu dışında TSK ile ortak bir proje üretmeleri de önemli. Filmde TSK'nın desteğiyle milli silahlarımız kullanılıyor. Bu birliktelik sinemamız için de önemli. ABD'de korku filmlerine kiliselerin, Bilimkurgulara NASA'nın ve askeri filmlere Pentagon'un verdiği destek ortadayken bu yapılanmanın bizde olmaması abes olurdu. Bu yeni yapılanmalarla daha iyi filmler çekeceğimize inanıyorum. Şimdiye kadar çekilen filmler nelerdir gelin bir bakalım. Listemizde son dönem filmlerinden başka Kıbras, Kore ve Çanakkale savaşlarını da anlatan filmleri göreceksiniz. Zaten bu filmleri katmazsak Türkiye'de çok asker filmi çekiliyor yalanının tersine elimizde bir elin parmakları kadar film kalıyor. İşte o kısa ama uzamasını umduğumuz liste...
Nefes: Vatan Sağolsun (Levent Semerci – 2009)
Üst düzey çekim sahneleri ve izleyici de yarattığı gerilim dozajıyla hafızalarımızda yer eden Nefes: Vatan Sağolsun, Irak sınırında yer alan Karabal Tepesi’ndeki bir jandarma karakolunu korumakla görevli bir yüzbaşı ve onun emrindeki kırk askerin hikâyesini konu almaktadır. Realist biçemi ve diyaloglarıyla vuruculuğunu yukarılara taşıyan film, aynı zamanda Türkiye’nin doğusunda asker olmanın ne denli büyük bir psikolojik savaşı beraberinde getirdiğini de açıkça resmetmektedir. Başından sonuna dek, askerlerin yaşantısına ışık tutan ve finalinde vuku bulan etkileyici savaş sahnesiyle arz-ı endam eden Nefes: Vatan Sağolsun, yer yer gerçekleri tokat gibi yüzümüze vurmanın yanı sıra git gide artan aksiyonuyla da sinemamızın etkileyici savaş filmlerinden biri olarak tarihtekini yerini almıştır.
Kurtlar Vadisi Irak (Serdar Akar - 2006)
Kurtlar Vadisi’nin 97 bölümlük orijinal serisi son bulmuş, ekip hiç hız kaybetmeden kendini beyazperdeye taşımıştı. Malum, o dönemde Irak’ta başına çuval geçirilen Türk Askeri’nin akıbeti oldukça gündemi meşgul etmekteydi. Nitekim diziden de alışkın olduğumuz şekilde Kurtlar Vadisi senaristleri, bir kez daha gündemle paralel gitmeyi seçmiş ve ana tema olarak da kendilerine bu konuyu belirlemişlerdir. Polat Alemdar ve ekibinin, Türk Askeri’nin başına çuval geçiren “Derin Amerika”dan intikam almak için Irak’ın yolunu tutması; aksiyon ve şiddetin bol olduğu filmi huzurlarımıza getirmektedir. Necati Şaşmaz, Gürkan Uygun ve Billy Zane’in başrolleri paylaştığı film, o döneme kadar sinemaya yaptığı özgün işlerle karşımıza gelen Serdar Akar imzasını taşımaktadır.
Dağ (Alper Çağlar – 2012)
Askerde komutanlarına çektirmesiyle adından söz ettiren ve adeta arızanın sözlük karşılığı olan Keçiörenli Bekir ile kısa dönem için askere gelen Oğuz’un hikâyesi, en başta kavga gürültüyle başlasa da, yaşadıkları ve gördükleri bu iki ismin sıkı sıkıya birbirine kenetlenmesine olanak sağlayacaktır. Alışılmışın dışındaki kurgusuyla henüz ilk dakikalarında farkını ortaya koyan Dağ, farklı kültürlerden gelen iki gencin hayatta kalmak için omuz omuza vermesini konu alırken; dramatik yapısını oldukça gerçekçi bir anlatı üzerine kurması ise filmin başından sonuna dek zevkle takip edilmesine olanak sağlamaktadır. Paralel ilerleyen kurguda, bir yandan birbirinin tamamen zıttı olan bu iki gencin çatışmasına tanıklık ederken bir yandan da mahsur kaldıkları dağdan kurtulma çabasına şahitlik etmekteyiz. Hem savaş sahneleri ile hem de diyaloglarıyla başlı başına bir askerlik filmi olan Dağ, Alper Çağlar’ın gümbür gümbür gelen ayak seslerinin de ilk habercilerinden olma niteliği taşımaktadır.
Dağ 2 (Alper Çağlar – 2016)
Dağ 2, basit bir militarizm filmden öte, başarıyla çekilmiş savaş sahneleri ve her daim diri tuttuğu heyecanı ile üst düzey bir aksiyon filmi olmayı başardı. Buna ek olarak, ilk filminden tanıdığımız Bekir ile Oğuz’un git gide güçlenen dostluğunun da paralel kurgu şeklinde verilmesi, hikâyenin seyir zevkine pozitif anlamda katkı sağlıyor. Başından sonuna dek doğru tasarlanmış ve uygulanmış bir şablon üzerine kurulu olan Dağ 2, 3.588.959 kişi tarafından izlenerek de vizyon macerasını başarıyla sonlandırmıştır.
Bordo Bereliler Suriye
Suriye’de Türk sınır güvenliğini tehdit eden bir terör örgütünün başındaki Çöl İmamı lakaplı Ebu Salim’i (Tayfun Sav) yok etmek için yüzbaşı Mehmet (Cenk Ertan) ve komutasındaki bir timin hikayesi beyaz perdeye aktarılıyor. Bir süre sonra bu terör örgütünün en büyük desteğinin paralel devlet yapılanması FETÖ terör örgütü olduğu anlaşılan filmde içerideki cuntacılara karşı verilen mücadele de anlatıyor.
Bordo Bereliler 2 Afrin
Türkiye, “Bordo Bereliler” ile Afrin’deki terör hedeflerine yönelik olası operasyona hazırlanırken, özel kuvvetlere bağlı bordo bereli askerlerin terör örgütlerine yönelik yaptıkları operasyonu konu alan ve Afrin’de başlayıp, Bursa İnegöl’de son bulan “Bordo Bereliler 2: Afrin” filminin çekimleri de tüm heyecanı ile devam ediyor.
Şehitler (Çetin İnanç – 1974)
Daha öncesinde Kıbrıs’ta görevli olan Üsteğmen Kemal’in gizli bir görev için yeniden Yavru Vatan’a gönderilmesi ve tam bu zaman diliminde yükselen Türk-Rum gerilimini odak noktasına alan Şehitler, Türk Askeri’ne yapılan övgü ile hafızlarda yer etti. Hikâye, yer yer ucuz bir avantür film hüviyetine bürünse de militarist sinema örnekleri arasında da kendine yer bulabilmektedir. Nitekim başından sonuna dek, Türk-Rum çekişmesini anlatan ve bunu çatışma sahneleriyle süsleyen Şehitler; aksiyonun bir an olsun azalmadığı bir yapım olarak da hatırlanır. Sinemamızın nevi şahsına münhasır isimlerinden Çetin İnanç’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrolünde ise Tamer Yiğit yer alır.
Önce Vatan (Duygu Sağıroğlu – 1974)
Asker olmaktan ve o üniformayı taşımaktan onur duyan Teğmen Yavuz’un hikâyesi, Kıbrıs Türklerini Rumlara karşı silahlandırmak ve teşkilatlandırmak adına Yavru Vatan’a gitmesiyle başlamaktadır. Bu dakikadan itibaren, çekildiği dönemin oldukça üzerindeki savaş sahneleriyle hatırlanan Önce Vatan, bir yandan da Teğmen Yavuz ile Kıbrıs Türk’ü Zeynep arasında yaşanan yakınlaşmayı işlemektedir. İlk dakikasından son dakikasına kadar Türk Askeri’ne olan övgüyü dile getiren ve bu üniformayı taşımanın şanlı bir görev olduğunu irdeleyen Önce Vatan, dramatik yapısının yanı sıra ilgi çekici çatışma sahneleriyle de adından söz ettirmeyi başarmıştır. Duygu Sağıroğlu’nun yönetmenliğini yaptığı, Cüneyt Arkın ve Fatma Girik gibi isimlerin başrolü paylaştığı film, önemsediği milli duygularla da öne çıkmaktadır.
Sezercik Küçük Mücahit (Ertem Göreç – 1975)
Öz babasının, o doğmadan şehit olması ve annesinin de akıl hastanesine düşmesi sebebiyle, çocuğu olmayan başka bir aile tarafından yetiştirilen Sezer, tüm bunlardan habersiz yükselen Türk-Rum gerilimin ortasında kalmış bir çocuktur. Kendisine sahip çıkan aileyle mutlu bir hayat sürmeye çalışsa da, Kıbrıs’ın o dönemki politik gerginliğinden nasibini alan Sezer; Rum çetelerin acımasız tarafıyla küçük yaşında yüzleşmek durumunda kalırken, teselliyi ise Türk Askeri’nin güçlü duruşunda bulacaktır. Bu dakikadan itibaren Küçük Mücahit olarak anılmaya başlayan ve kendisini bir anda Kıbrıs Savaşı’nın ortasında bulan Sezer, bir yandan da gerçek annesini bulmaya çalışacaktır. Bir çocuk gözünden, o dönem yaşananları aktarma yolunu seçen Sezercik Küçük Mucahit bu yönüyle listemizdeki farklı filmlerdendir. Yönetmenliğini Ertem Göreç’in yaptığı, başrollerini ise Sezer İnanoğlu, Orçun Sonat ve Perihan Savaş’ın paylaştığı film, Kıbrıs Çıkartması’ndan bir yıl sonra Yavru Vatan’da çekilmiştir.
Bir Millet Uyanıyor (1966 – Ertem Eğilmez)
Adıyla müsemma bir şekilde; Çanakkale ve 1.Dünya Savaşı’nın ardından bitap düşmüş Türk halkının Kurtuluş Savaşı için yeniden dirilmesini odak noktasına alan Bir Millet Uyanıyor, milli duyguların oldukça yoğun olduğu bir film olarak da hatırlanmaktadır. Yönetmenliğini sinemamızın usta isimlerinden Ertem Eğilmez’in yaptığı film, Çanakkale Savaşı’nda taburunun neredeyse hepsini şehit vermiş şanlı 96.Alayın kalan son neferlerinin, kurtuluş ümidiyle yeniden bir araya gelmesini konu almaktadır. Davut Yüzbaşı önderliğinde ilerleyen ve Yunan’ın memleketi işgal etmesinin önüne geçmek isteyen bir grup askerin hikâyesi, başından sonuna dek kahramanlık kokan ve Türk Askeri’nin dirayetli duruşuyla başarıya ulaşacak yolun ilk adımlarını temsil etmektedir. Kartal Tibet, Münir Özkul, Atıf Kaptan, İhsan Yüce ve Erol Taş’ın başrolleri paylaştığı film, sinema tarihimizin de en önemli yapımları arasında da anılmaktadır.
120 (2008 - Murat Saraçoğlu&Özhan Eren)
1. Dünya Savaşı yıllarında, Sarıkamış’ta savaşan Türk Ordusu’na mühimmat taşıyan 12 ila 17 arasındaki 120 gönüllü çocuğun hikâyesinin anlatıldığı film, şüphesiz duygusal yapısıyla hafızalara kazınmıştır. Karda kışta gencecik dimağların, savaşan Türk Askeri’ne ulaşmak için sarf ettikleri çaba, oldukça dramatik bir duruşu beraberinde getirmesinin yanı sıra zaman zaman da yükselecek milli duyguların önünü açmaktadır. Yönetmenliğini Murat Saraçoğlu ve Özhan Eren’in yaptığı filmin başrollerini Burak Sergen, Özge Özberk ve Cansel Elçin gibi isimler paylaşmaktadır.
Çanakkale: Yolun Sonu (2013 – Kemal Uzun)
Elde avuçtaki en iyi Çanakkale filmlerimizden biri olan Çanakkale: Yolun Sonu, keskin nişancı Muhsin’i odak noktasına alarak bu kanlı savaşa farklı bir perspektiften yaklaşmayı başarıyor. Gürkan Uygun’un destansı bir şekilde hayat verdiği Muhsin Onbaşı vesilesiyle, Çanakkale Savaşı’nı tümüyle değil yalnızca bir boyutuyla irdelemeyi seçen film, böylelikle bir belgeselden çok kurgusal şablonlara oturan bir yapım olmayı başarıyor. Bununla birlikte, Muhsin’in cesur bir şekilde düşmanla savaştığı sekanslarda filmin seyir zevkinin oldukça yukarılara taşındığını söyleyebiliriz. Aynı zamanda epik bir film olma özelliği de taşıyan Çanakkale: Yolun Sonu, tüm bu savaş ortamında kendine has bir aşk hikâyesi servis etmeyi ihmal etmiyor ve filme ayrı bir lezzet katmayı da başarıyor. Yönetmenliğini Kemal Uzun’un yaptığı filmde, Gürkan Uygun’a Umut Kurt ve Berrak Tüzünataç başrollerde eşlik etmektedir.