Karşı saldırıları yürütme görevi Dış İstihbarat Daire Başkanı "Gümrükçü" kod adlı Mete Günyol'a düştü ve onun emriyle MİT İstanbul Bölge Başkanı Nuri Gündeş, İsviçre'de Abdullah Çatlı'yla iletişime geçiyordu. Çatlı yapılan teklifi kabul ediyordu ancak istekleri vardı. En önemlisi 7 TİP'li cinayetinden idam cezası alanların mümkünse serbest bırakılmalarını ya da cezalarının ömür boyu hapis cezasına çevrilmesini istiyordu. Söz verildi ve devlet verdiği sözü tuttu. Davalar sürüncemede kaldı, uzadıkça uzadı ve hepsi de idamdan kurtuldu!
ASALA'ya karşı harekete geçeceklere verilen emirse çok basitti: "Silahı herife doğrult, bas tetiğe... Bu kadar basit oğlum!"
Mehmet Eymür www.atin.org adlı sitesinde Mete Günyol-Nuri Gündeş-Çatlı ilişkisini uzun uzun anlatmıştı.:
"Günyol, Çatlı'yla ilk kez 18 Ekim 1983 tarihinde yüz yüze geldi. (Avrupa'da sadece ülkücüler arasında Mete olarak tanınan Günyol) 30 yaşında, 1965 yılında MİT'e girdi, 1974-78 yılları arasında Almanya'da bulundu, İpekçi cinayetini MİT adına soruşturdu ve Ağca'yı sorgulayanların içindeydi. Derken 1981'de MİT'ten ayrıldı, bir turizm firması adına gittiği İspanya'nın Majorca adasında ilginç bir konuğu vardı: Mehmet Ali Ağca! Günyol, Papa suikastının hemen öncesindeki bu ziyareti 'raslantı' olarak açıkladı! Bu arada 1982 yılında Günyol MİT'e geri döndü. Hemen sonrasında da ASALA'ya kaşı operasyonlar başladı."
Dönemin MİT Başkanı General Burhanettin Bigalı 1983 Temmuz'unda şu "Çok Gizli" emri yayınladı:
1. Gümrükçü'nün (Günyol) Avrupa'daki örgütüne aylık ödeme yapılacak.
2. Örgütçe adı bildirilen kişilerin, bunların seçiminde ağır cezalara çarptırılmamış olmaları göz önünde bulundurularak, eylem amaçlı yurt dışına çıkmaları sağlanacak, bu kişilere pasaport verilecek, gerekli vizeleri alınacak.
3. Gümrükçü ve adamlarına eylemler sırasında bir şey olursa geride kalan ailelerine maddi yardım yapılacak.
4. Herhangi birinin yakalanması halinde, el altından maddi yardım sağlanacak.
5. Bu emir Ufuk (Çatlı) ve adamları için de geçerlidir.
6. Hareket emrini veren Devlet Başkanı Kenan Evren Paşa, gelişmeleri günü gününe izliyor ve her türlü desteği veriyor.
(Yarın: Yılmaz Güney'în adresini bildirin!!)