Hristiyanlıkta olduğu gibi dinimizde ruhbanlık yoktur. Hatta Efendimize (sav) ruhbanlık sorulunca "Allah'ın bu ümmete, ruhbanlık yerine haccı ve cihadı verdiğini" ifade buyurmuştur.
Hac belli mekanda belli zamanda kimi yasakların uygulandığı bedeni bir ibadettir.
Mümin hac menasiki boyunca gece gündüz tıpkı bir ruhban gibi kendini ibadete verir. Kabe’de tavaf ve sa’y eder, Arafat’ta mahşerin provasını görür, Müzdelife’de seher vaktinde duaya Mina’da cemeratı taşlayarak kötülüklerden arınmaya koyulur.
***
İşte bu seneki hac ibadeti bugün ikindi vakti itibariyle cemerat taşlamasından sonra tamamlanıyor.
Cemerat sembolik olarak şeytanın taşlandığı üç ayrı mekandır.
Rivayete göre şeytan Allah’ın emrine isyana teşvik ettiği Hz. İbrahim tarafından bu üç cemrenin bulunduğu yerde taşlanmıştır. Hz. İbrahim her birinde yedişer taş atarak şeytanı etkisiz hale getirmiş ve Allah’ın emrine itaat etmiştir.
Cemerat taşlaması o günden bu yana hac ibadetinin bir bölümü olarak ifa edilir.
Efendimiz (as) de önce küçük cemreye taş atar sonra uzun uzun dua ederdi, peşinden orta cemreye atar yine uzun uzun dua ederdi. Büyük cemreyi taşladıktan sonra oradan ayrılırdı.
***
Cemerat’da üç ayrı yüksek duvar vardır. Buradaki şeytan taşlama işlemi tamamen semboliktir, karşıdaki sütunlar şeytan değildir.
Sembolik olduğu için nohut büyüklüğünde küçük taşlar atılır.
‘Bu taşlama, kötü niyetlere, şer kuvvetlere karşı bir zindelik gösterisi, her çeşit kötülükleri yenme azminin sembolleşmesi, Rabbimizle yapılan manevi anlaşmanın icrasıdır.’
***
Zaten taş atılırken okunan dua da bunu gösterir. Taş atılırken, ‘Bismillah, Allahuekber, şeytana ve taraftarlarına rağmen Allah’ın emrine uydum’ diye başlayan dua, ‘Allah’ım, haccımı kabul eyle, günahlarımı bağışla, sa’y u gayretimi şükre değer kıl, işlerimi salih ve makbul, ticaretimi daima kazançlı eyle. Merhametlilerin en merhametlisi; kerem sahiplerinin en kerimi olan Rabbim, lütfu kereminle ve merhametinle muamele eyle’ diye biter.
Mümin haccın bu son bölümünde aslında kendi kötülüklerine, günahlarına ve yanlışlarına taş atmakta,Rabbinden de şeytanın aldatmacalarından koruması için talepte bulunmaktadır/bulunmalıdır.
***
Fakat bu ibadetin hikmet ve ruhuna vakıf olmadan yapılınca kimi garipliklere rastlamak daima mümkündür.
BugünlerdeArap medyasında benzer haberler okuyoruz.
Afrikalı siyahi bir hacı nasıl olmuşsa Cemeratın üst katından düşe yazmış birileri onu kolundan yakalamış ve ihramı falan çıkan ve koyu siyah renkli olan bu zavallı Müslümanı kimi cahil hacılar işte şeytan göründü diyerek taşa tutmuşlar. Adamı hastanelik etmişler.
Oysa o adam şeytan değildir, şeytan onları taşlamaya sevk eden cehalettir.
***
Sümeriyye News’in yazdığına göre Mısırlı bir kadın da şeytan yerine ağız dolusu eleştiriler yaparakkocasını taşlamış!
Kadına sebebini sormuşlar hiddetinden cevap verememiş. Ama kadının bir yakını kocasının onu birçok kez aldattığını söyleyerek duruma açıklık getirmiş.
Bazıları da karşısındaki duvarın gerçekten şeytan olduğunu düşünerek onunla konuşuyormuş!
Yine bir kadın duvarı şeytan zannederek şöyle seslenmiş: ‘Sen değil misin kocamı benden boşanmaya teşvik eden ve beni ailemden ayıran, Allah belanı versin!’
Suudi bir güvenlik görevlisinin face’inde yazdığına göre bir hacı da cemrelerde şeytanla şöyle pazarlık yapıyormuş:‘Bana bak şeytan! Ben buraya seni dövmeye ya da sana sövmeye gelmedim. Bana ilişme ben de sana ilişmeyeyim!’
Gülsek mi ağlasak mı?!