Mustafa Sabri Efendi hakkında yapılan yayınlar arasında yoğunlukla onun bir Türk düşmanı olduğu tezi işlenir.
Türklükten istifa ettiğini içeren şiirini de delil olarak gösterirler.
Doğrudur, eğer o şiirin hangi ortamda ve niçin yazıldığını bilmesek biz de aynı kanaate sahip olabiliriz.
Oysa Mustafa Sabri Efendi aslını inkâr eden biri değildir.
Aksine yazılarında Türkleri savunurken hiç de Türklükten istifa etmiş biri gibi durmamaktadır.
***
Uzatmadan hemen belirtelim ki, Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi din haline getirilmek istenen Türklükten istifa etmiştir.
Türklük düşüncesi o dönemde şöyle açıklanıyordu: “Türklük düşüncesi, laiklik ve modernizme olan temayülü daha da güçlendirdi. Çünkü bu düşünce, Doğu-Batı kimliklerini birbiriyle uzlaştırmak gibi bir zahmete katlanmaksızın Türkleri toptan İslam’dan uzaklaştırmayı mümkün kılmaktaydı.” (Ira M. Lapidus, Modernizme geçiş sürecinde İslam dünyası, ç. İ.S. Üstün, İstanbul, 1996, s.71)
İşte Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi'nin istifa ettiği Türklük, bize batıdan gelen, Türklere özgü olmayan, gayri milli olan ve Türkleri İslam’dan uzaklaştırmayı hedefleyenTürklüktür.
***
Yoksa aynı Mustafa Sabri Efendi, gerek yazılarında gerekse kitaplarında Türkleri hararetle savunmuş ve özellikle Arap milliyetçilerine karşı uzun uzun cevaplar yazmıştır.
Gazi’ye muhalefeti de bağımsızlık mücadelesine değil, bu düşünceye muhalefeti sebebiyledir.
Yıldıray Oğur’un ‘Tabelalara sığmayan adam’ başlıklı yazısı bu noktayı özetleyerek açıklığa kavuşturması açısından önemlidir ve değerlidir.
***
Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’nin siyasi duruşu tartışılabilir. Beğendiğimiz ve beğenmediğimiz yönleri olabilir. Mesela o sadece Gazi’ye muhalefet etmemiştir, ondan önce başka bir gerekçeyle de Abdülhamid Han’a muhalefet etmiştir.
Ama onun asıl temayüz ettiği alan İslami ilimlerdir.
Ayrıca Gazi’ye muhalefeti de yüzelliliklerin affıyla hukuken ortadan kalkmıştır.
Önceki yazımda söylediğim gibiGazi’nin bir başka muhalifi olan Nazım Hikmet’in ismi, sanatıöne çıkarılarak nasıl yaşatılıyorsa M. Sabri Efendi’nin ismi de ilmi öne çıkartılarak yaşatılmalıdır.
Çünkü o hem Tokat’ın hemTürkiye’nin hem de bütün İslam dünyasının önemli bir değeridir.
İlmi değeri, Şeyhülislamlığı ve İslam dünyasındaki şöhretinin yanı sıra İkinci meşrutiyette meclise Tokat milletvekili olarak girmiş olan Mustafa Sabri isminin, memleketi Tokat’ta bir tabelaya yazılmasının çok görülmesi, tahammülsüzlüğün, çifte standardın ve çirkin bir mahalle baskısının tezahürüdür.
Bu baskıya şaşırmıyorum çünkü adamlar şaşı bakıyor; beni şaşırtan o baskıya boyun eğilmesi.
Hasbünallah.
(*)(http://beyanname.blogcu.com/seyhulislam-mustafa-sabri-efendi-hangi-turklukten-istifa-etmisti/12552838)