Ocak sonunda “Ankara Trump’a nasıl bakıyor?” başlıklı yazımda, ‘ABD ile üç önemli başlık’tan ve ‘ihtiyatlı iyimserlik’ten söz etmiştim.
Hafta başında SETA’dan çok kapsamlı, zihin açıcı üç analiz geldi.
Analizler, SETA Washington Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat ile ABD’li uzmanlar Keri Lyn Michalke ve Jackson Hannon imzalarını taşıyor.
‘Trump’ın Kabinesi ve Ulusal Güvenlik Ekibi’başlıklı kitapçık, ABD’nin gelecek 4 yılına damgasını vuracak isimlerin portrelerini çıkarıyor. Dışişleri ve Savunma bakanları ile dün Ankara’yı ziyaret eden CIA Başkanı’ndan, üst düzey toplantılara da katılan ABD Başkanı Trump’un danışman atadığı kızı ve damadına kadar bütün önemli isimlerin eğitimleri, kariyerleri ve açıklamalarından yola çıkılarak politik bakışları analiz ediliyor.
‘Trump Yönetiminin Politika Öncelikleri’başlıklı analizde ise ABD’nin küresel düzeydeki işbirliği ve çatışma alanlarındaki muhatabı olan ittifakların, bölgelerin, ülkelerin ve aktörlerin (NATO, Rusya, Çin, Ortadoğu vb) durumu inceleniyor; Trumpyönetiminin bu konulardaki tavrına dair öngörülerde bulunuluyor.
‘Türkiye-ABD ilişkileri ve Yeni ABD Yönetimi’başlıklı çalışma ise ikili ilişkilere yönelik.
Okuyunca, “Ankara Trump’a bel bağlıyor. İslam karşıtlığına ses çıkarmıyor”gibi tartışmaların ne kadar ‘sığ’ olduğu daha net ortaya çıkıyor.
Zira iktidarda da karşılığı olduğunu gördüğümüz bu analiz, değerlendirme ve öneriler, pek çok etken ve bileşenin, muhtemel sonuçların etraflıca düşünüldüğünü gösteriyor.
Önemli bulduğum noktaları paylaşmak istiyorum:
(Yazıya star.com.tr sitesinden erişenler analizlerin linkini de bulabilir.)
- Türkiye de dahil, ABD müttefiklerinin çoğunun, ABD’nin Obama dönemi (ve öncesinden de kalan) uygulamaları nedeniyle ABD’ye olan güveni sarsıldı. Türkiye ayrıca, NATO’dan beklediği güvenceleri de alamadı.Güvenlik konularında bölgesel aktörlerin daha etkin rol oynaması, hatta ‘yeni ittifaklar’ kurulması gerektiği düşüncesi doğdu.
- NATO, değişen tehditlere karşı yeniden uyarlanmalı, yeni bir ruh ve anlam verilmeli. Müttefikler daha yakın iletişim ve koordinasyon içinde olmalı; özellikle, iki ‘failed state/çökmüş devlet’e (Suriye, Irak) komşu olan Türkiye, oluşturulacak yeni güvenlik doktrinine katkıda bulunmalı.
- Obama seçildiğinde ABD-Türkiye ilişkileri 1Mart tezkeresi; çuval hadisesi gibi olaylar nedeniyle sorunluydu. Obama döneminde ise Suriye iç savaşı, Mısır darbesi, YPG krizi, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ‘bekle-gör’ politikası izlenmesi, FETÖ lideri ve üyelerinin iade edilmemesi gibi krizler ilişkileri daha da gerdi.
- Trump yönetiminin bu konularda atacağı adımlar, Türkiye ile yeni bir sayfa açmayı sağlamaya yönelik en güçlü mesajlar olacak.
- Bunun sürdürülebilir olması için diplomatik ilişkiler liderler düzeyinde bırakılmamalı; ilişkileri geliştirmek ve sorunları asgari düzeyde tutabilmek için farklı aktörlerle çok katmanlı diyalog mekanizmaları geliştirilmeli. Buna, Türkiye ve ABD toplumları arasındaki düşünceleri ortaklaştırmak için kamu diplomasisi çalışmaları ve öğrenci değişiminin arttırılması da dahil. Zira nedenlerini iyi analiz etmeden, Türkiye’de bozulan ABD imajını düzeltmeye çalışmak anlamlı değil.
- Obama döneminin sonuna doğru medya (ve Twitter) üzerinden Türkiye’ye yönelik yapılan açıklamalar ciddi gerilim yaratmıştı; bu yola tevessül edilmemeli.
- Trump’ın çok taraflı serbest ticaret anlaşmaları yerine ikili ticari anlaşmaları geliştirmeye çalışması, Türkiye ile de bu tip bir anlaşmanın zemini olabilir.
- Özellikle savunma sanayinde Türkiye’yi ‘tüketici’ konumunda tutan bir anlayıştan, Türk savunma sanayiini geliştirecek bir işbirliğine geçilmeli.
- Bu süreçlerde oluşacak yeni güven ortamı, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de enerji işbirliği gibi yeni alanlarda da olumlu sonuçlar doğuracaktır.
SETA Genel Koordinatörü Prof. Burhanettin Duran’ın, ‘Trump Amerikası’nın endişe uyandırıcı ve yeni bir sayfa açma fırsatı sunan yönlerini sıraladığı yazısında vurguladığı gibi, “Ankara, Trump karşıtı ideolojik kamplaşmaya kapılmadan, ‘Trumpseverliğe’ de düşmeden, ‘ihtiyatlı’ bir yaklaşımla, ilişkilerde realist temelde yeni bir sayfa açma teklifi yapıyor: İki ülkenin ortak çıkar alanlarına odaklanan yeni bir diplomasi başlatmak; Trump’ın terörle mücadele ve göçmenler konusunda yapmak istediklerinin ‘gerçekçi bir değerlendirmesine’ odaklanmak.”
SETA’nın Türkiye’yi ilgilendiren konulardaki analizleri bundan ibaret değil. Bu analizlerin ayrıntılarına ve başta ‘cumhurbaşkanlığı sistemi’ olmak üzere daha fazlasına www.setav.org’da pdf formatında erişebilirsiniz.
Bu arada, SETA bugün cumhurbaşkanlığı sisteminin tartışılacağı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bir konuşma yapacağı bir sempozyum düzenliyor. İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek sempozyumun dosyası da sitede erişime açık olacak.
www.setav.org/trumpin-kabinesi-ve-ulusal-guvenlik-ekibi/
http://www.setav.org/trump-yonetiminin-politika-oncelikleri/
http://www.setav.org/turkiye-abd-iliskileri-ve-yeni-abd-yonetimi/