CHP ile İYİ Parti'yi onca şey, HDP ile karşı karşıya getirmedi. İYİ Parti'den bazen Akşener dışında tepkiler geldi ama CHP'nin, HDP'yi eleştirmekten ödü koptu.
Onca şey neydi?
HDP, PKK'nın siyasi partisi olduğunu hiç inkâr etmedi. Demirtaş, "PKK terör örgütü değildir", "Daha Apo'nun heykelini dikeceğiz" dedi.
Diğer HDP yöneticilerinin neler dediğini uzun uzun sıralamayacağım. Seçim öncesinde, "Kürdistan'da kazanacağız" mı demediler. Meclis'te İyi Partililere "burada PKK'ya oy verenler sayesinde oturuyorsunuz" mu demediler.
Bunların hiçbiri niza çıkarmadı. Bozuşmadılar, HDP'yi küstürmediler.
Fakat HDP 24 Nisan'da Biden'la birlikte, "Türkiye, 'Ermeni Soykırımı' ile yüzleşmeli" deyince durum değişti.
Kılıçdaroğlu ve Akşener bu lâfı da yutacaktı ama sessiz kalmaları maşeri vicdanı ayağa kaldırdı. "Hâlâ susacak mısınız?" tepkisi öyle büyüdü ki, sonunda ikisi de bu milli/vatansever kamuoyu baskısına dayanamadılar.
"Bir sözümüz de, emperyalist tezlere sarılıp bu ülke topraklarında siyaset yaptıklarını zannedenlere... Unutulmasın, emperyalistlerin gölgesinde yapılan ezik siyaset anlayışı hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu toprakların siyasetçilerinin emperyalist tezlerin peşine takılması hiçbir şekilde kabul edilemez."
Bu neydi böyle. HDP'yi "Amerikancı" etiketiyle yerden yere vuran, küllerinden doğan bir CHP...
HDP lafın altında kalmadı.
Parti sözcüsü Ebru Günay hemen dengesizlikle suçladığı CHP'ye haddini bildirdi:
"Sadece insanın değil, siyasetin de bir dengesi vardır. Konforlu alanlardan akıl dağıtmanın, ilkesel erozyonun, iktidara koşar adım yanaşmanın da bir sınırı ve dengesi vardır. Anti-emperyalist olmayı sizden öğrenecek değiliz. Haddinizi bilin..."
Akşener de kahvaltıyı falan unutuverdi:
"HDP'nin söylediğine ('Ermeni Soykırımı' demesi) bu ülkede Kürtler de dahil olmak üzere bir vatandaş 'aferin ne kadar iyi yapmışsınız' derse ben adımı değiştiririm. Türkiye'nin dışında yer almak demek bu milletin geleceğine ilişkin söz sahibi olmaktan vazgeçmek demektir, lanet olsun bunları diyenlere"
Akşener, HDP'nin Amerika'nın yanında yer almasına işaret edip lanet okumaya kadar sertleşti.
HDP'li Ebru Günay, Saray'ın işbirlikçisi iması ile ona da cevabı yapıştırdı:
"Bize dayatılan hiçbir tekçi, iktidar yanlısı söylemi asla kabul etmiyoruz."
CHP ve İYİ Parti, bu defa, düştükleri HDP batağından kurtulmanın fırsatını bulmuş olabilir mi?
Belki bu sorunun cevabını hemen bulamayız.
Ancak bu böyle devam etmez. HDP; Ermeni tehcirine, Batı/Haçlı ağzıyla "Ermeni soykırımı" demekle muhalefet partilerinin tabanına gerçek yüzünü hem de alçakça, onursuz bir şekilde gösterdi.
CHP-İYİ Parti bloğunun, önümüzdeki günlerde HDP ile daha kötü savurmalar yaşayacağı kesin.
Kobani olayları davası var. HDP'lilerin Meclis'e gelen tezkereleri var. Kahraman ordumuzun PKK'yı inlerinde tarumar etmesi var...
PKK'ya vurdukça HDP inliyor. Ağızlarından daha çok barış ve demokrasi lâfları çıkıyor.
HDP'nin bütün umudu şimdi Biden Amerikasında...
Yakında HDP'liler, "Türkiye'de laikliği ancak bizimle koruyabilirsiniz. Ortadoğu coğrafyasında Batı'nın ve İsrail'in garantisi biziz" diye yalvarırlarsa hiç şaşırmamalı.
CHP, İyi Parti ve diğerleri ile HDP arasında olan biten için şöyle de diyebiliriz: