Günün birinde sana böyle hitap edeceğim aklımın ucundan dahi geçmezdi.
Bir şeye daha hiç ihtimal vermezdim: Senin Recep Tayyip Erdoğan’dan bu denli nefret edeceğine. Dahası, tıpkı başkaları gibi Erdoğanfobik olabileceğine.
Kırgınlığı anlayabilirim. Gönül koymaları da... Sitem ve eleştirileri de anlayışla karşılarım. Çünkü bütün bunların sevgiden kaynaklandığını bilirim. İnsan sevdiğine kırılır, gücenir. Lakin insan sevdiğinden nefret etmez. Nefret etmeye başlamışsa işin rengi değişmiş demektir.
Dahası ve en fenası, dün sevdiğini söylediğin kişiye düşmanlık etmeye başlamışsan, onun kaybetmesi veya devrilmesi için düşmanlarıyla işbirliği yapmaktan kaçınmıyorsan artık bunun adına başka bir şey denir. O şeyin adını ben demeyeyim burada…
***
Merak ediyorum: Hangi ara Erdoğan’a bu kadar nefret biriktirdin sen? Hangi nedenle bu denli muhalif kesildin?
Dün etrafında pervane olduğun ve öve öve bitiremediğin Erdoğan, ne oldu da içini nefretle dolduran bir isme dönüştü? Sahi, sana veya senin gibi eski arkadaşlarımıza ne yaptı da bu kadar acımasız ve amansız bir karşıtlık içine girdiniz?
Her fırsatta zehir zemberek bir dille Erdoğan’a saldırmak veya saydırmak niye?
Dün Yenikapı’da yaptığımız mitingten Erdoğanfobikler gibi rahatsızlık duymuşsun. Sütununa taşıdığın o suret-i haktan cümleler bilesin ki düşmanın güllesinden daha ağır geldi yüreğime. Kurnazlıkla yazdığın o yazı gerçekte Erdoğan’a karşı nasıl bir kinle dolu olduğunu gösteriyor.
Her bir satırın patolojik düzeyde sorunlu…
FETÖ şemsiyesi altında bir araya getirilen siyasi unsurların ağzıyla getirdiğin eleştiriler giderek kendini kimlerin safına yerleştirdiğini gösteriyor. Onlar bir ağızdan “Erdoğan seçim için Filistin ve din istismarı yapıyor. Mitingin amacı bu!” deyip dururken sen kalkıp aynı kapıya varan farklı laflar ediyorsun.
“Devlet miting yapar mı?” sorusunun altına yerleştirdiğin o lafların var ya kurnazlığını ve hinliğini örtmeye yetmiyor. Henüz “din istismarcısı!” deme noktasına gelmedin. Lakin yakında onu da dersen hiç şaşırmam artık.
Şunu anladım zahir: Sen ve refiklerin tıpkı tek amaçları Erdoğan’ı devirmek olan o şer ittifakının gönüllü taşıyıcılarısınız. “Erdoğansız AK Parti”den sonra “Erdoğansız Türkiye”de gelip karar kıldınız.
Yenikapı’daki mitingin devlet tarafından değil sivil toplum kuruluşlarımız tarafından tertiplendiğini pekâlâ bildiğin halde sorgulayıp duruyorsun.
Rahatsızlığın pek derin anlaşılan. O yüzden ne diyeceğini tahmin edebiliyorum: “O kuruluşlar paravan. Mitingi düzenleyen devlet/hükümet.”
Tut ki öyle olsun. Bundan sen niye rahatsızlık duyuyorsun hanımefendi?
“Sen 16 yıldır iktidarsın. Miting yapacağına adım at!” türünden laflarla Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin İsrail konusunda adım atmayıp sadece “istismar siyaseti” izlediğini iddia eden o malum odakların değirmenine su taşıyan bir algı operatörlüğüne kalkışman niye?
Cumhurbaşkanımız devletin başı olarak atılması gereken adımları attı. Bunu en başta Filistinli Müslümanlar biliyor ve takdir ediyorken senin o malum odakların safına kendini yerleştirip Erdoğanfobik bir algı oluşturmaya kalkışman elbette manidardır.
***
Dün Yenikapı’da milletimiz, liderinin gösterdiği doğrultuda anlamlı bir gövde gösterisi yaptı. Şanlı bir direnişin öncülüğünü yaptı. Ve Yenikapı 15 Temmuz’dan sonra yeniden o ruhun tecessümü olarak dirildi.
Buradan yükselen imanlı ses, o malum odakların yüreğine korku, mazlum milletlerin gönlüne de umut saldı.
Görüyorum ki safın/ız değişmiş.
Yoksa herkesten çok Reisçi kesildiğiniz dün de öyleydiniz de, biz mi anlayamadık?