Israrla “erken seçim!” isteyen muhalefet ipe un sermeye başladı.
Meğer hazırlıklı değillermiş!
Madem hazırlıklı değildiniz, neden hodri meydan deyip durdunuz?
Hem iddia ettiğiniz gibi halk, iktidarı değiştirmek için dört gözle bekliyorsa o halde sizin cabası hazırlığınıza ne gerek var?
Demokrasilerde halk hazır ise fazladan bir şeye gerek yok çünkü. Koyarsınız halkın önüne Bay Kemal’i, olur biter! Bay Kemal’in sahi neyi eksik ki CHP’liler onu-bunu düşünüp duruyorlar? Anlamak güç doğrusu.
Madem Bay Kemal’in yüreği yetmiyor ve CHP’liler de Bay Kemal ile sonuç alamayacaklarına inanıyorlar, o zaman “özgürlük savaşçısı” olarak parlatıp durdukları HDP’nin o hapisteki eski genel başkanını ortak aday olarak ilan etsinler! Hem o yere göğe sığdıramadıkları HDP’liye Bay Kemal’in izinden giden CHP’liler de gönül hoşluğuyla oy verirler!
Atatürk’ün izinden giden CHP’lilere ise dizlerini dövmek kalır!
Bay Kemal kendini koltuğundan edecek bir siyasi riske girmeyecek kadar akıllıdır! O yüzden “iyi olacak” dediği başka seçeneklere pekâlâ yönelmesini bilir.Daha doğrusu onu nereye yönlendireceğini söyler o birileri.
***
Muhalefetin erken seçim istiyor gibi yapıp işbu gerçeklik ortaya çıktığında nasıl ipe un serdiğini ve bunu da OHAL üzerinden bahaneler üretip yaptığını Perşembe günkü yazımda belirtmiştim.
Şimdiden hem yenilgilerine kılıf hazırlıyorlar hem de 16 Nisan sonrasında yaptıkları gibi meşruiyet tartışmalarını krize dönüştürmenin alt yapısını oluşturuyorlar.
OHAL ve seçim güvenliği bahsinde dedikleri birer bahanenin ötesinde efendileri tarafından kurgulanmış senaryonun replikleri.
Okyanus ötesindeki efendileri ne diyorsa tıpkısının aynısını diyorlar.
Çok açık söylüyorum: Bu yapıp edilenler ipe un sermenin ötesinde bir ihanet senaryosunun adıdır. Pensilvanya’daki deccale verilen rolün siyaset formuna dönüştürülmüş bir biçimidir bu.
15 Temmuz ihaneti şekil değiştirerek devam ediyor. Bu ihanetin arkasında FETÖ ve PKK’nın iplerini elinde tutan malum güç odakları var. Bunların başını ise ABD çekiyor.
“Üst akıl” dediğimiz güç odaklarının doğrudan Erdoğan liderliğini hedef alan Türkiye düşmanlıklarının içeriye hangi figüranlar üzerinden ne tür kirli ve kanlı kumpaslarla taşındığı artık görülüyor.
Onların oyunları erken seçim kararıyla bozulduğu için fena halde rahatsızlık duyuyorlar.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün “Türkiye’de OHAL altında yapılacak bir seçimin özgür, adil ve şeffaf olamayacağına inandığımız için endişeliyiz!” demesi, ülkemize kimlerin marifetiyle nasıl bir tehlikeli kumpasın kurulmak istendiğinin göstergesidir.
Türkiye demokrasisine yönelik darbe girişiminden “endişe duymayan“, en fenası o darbe girişimin arkasındaki İblis’i kendi topraklarında korumaya ve kollamaya devam eden ABD özgür, adil ve şeffaf bir seçimden yana endişe duyduğunu söylüyorsa oturup düşünmek lazım.
ABD’nin demokrasi adına endişe duyduğuna inananların aklına şaşarım. Çok şükür halkımız o Amerika’nın gerçek amacının farkındadır.
Kendi başkanlık seçimlerindeki endişeleri izale edeceklerine Türkiye’ye özgür, adil ve şeffaf seçim üzerinden küstahça ve kibirlice parmak sallayan o Amerika’nın niye rahatsız olduğunu çok iyi biliyoruz. Halkımız da çok iyi biliyor. O yüzden diyoruz ki başaramayacaksınız.
15 Temmuz’da başaramadığınızı figüranlarınız üzerinden siyaset yoluyla asla başaramayacaksınız. Başaramayacağınızı yaptırdığınız anketler sayesinde bildiğiniz için endişe duyuyorsunuz. Endişe duymaya devam ediniz.
15 Temmuz’da başaramadığınızı 24 Haziran’da asla başaramayacaksınız.
Erdoğan’ın birinci turda açık ara farkla seçileceği ve cumhur ittifakının da Meclis’te çoğunluğa sahip olacağı gerçeği yüreğinize endişe salıyor.
Endişenizin demokrasi adına olmadığını söylemek bile gereksiz.
Asker kılığındaki figüranlarınızın başaramadıklarını siyasi figüranlarınızın başarmasına asla milletimiz izin vermeyecektir.
Aziz milletimiz siyasi figüranlar üzerinden sahneye koymak istediğiniz ihanet senaryosunu 24 Haziran’da 15 Temmuz ruhuyla sandığa gömecektir.