24 Haziran akşamı sandıklar açılmaya başlayınca kimi sevinecek, kimi üzülecek. Seçmenin oy verdiği partinin ve adayın kazandığını görmesi elbette sevinç vesilesidir. Kaybedenlerin mahzun olması da doğaldır. Ama bir de seçenlerin ve seçilenlerin dışında sevinenler ve üzülenler vardır. Türkiye’de yaşayan veya yaşamayan, oy veren veya vermeyen, vatandaş olan veya olmayan…
Türkiye’deki seçimleri yakından takip eden, seçimleri kendi geleceğiyle ilişkilendiren veya kendi planları açısından seçim sonuçları üzerinden hesaplar yapan başka çevreler de yok değil.
Seçen-seçilen ilişkisinin ötesinde anlamlar taşıyan bir seçimden bahsediyoruz.
Allah muhafaza AK Parti biraz sendelese kimlerin sevineceğini aklımızdan çıkarmamamız lazım:
Darbeci Pensilvanya’daki hainlerin sevineceğinden şüphe yok.
Kandil’deki eli kanlı teröristlerin sevineceğinden şüphe yok.
DEAŞ’tan DHKPC’sine kadar Türkiye’yi karıştırmaya çalışan terör örgütlerinin sevineceğinden şüphe yok.
Küresel odaklara uşaklık yapan FETÖ’cü alçakların sevineceğinden şüphe yok.
Erdoğan’ın one minute çıkışıyla, Türkiye’nin Kudüs direnciyle fiyakası bozulan İsrail hükümetinin sevineceğinden şüphe yok.
Cami kapatan ve her fırsatta İslam düşmanlığı yapan Avusturya hükümetinin sevineceğinden şüphe yok.
İslamofobya ve Türkiye karşıtlığı üzerinden siyaset yapan Avrupalı liderlerin sevineceğinden şüphe yok.
Türkiye üzerine karanlık oyunlar oynamaktan geri durmayan NATO gladyosunun sevineceğinden şüphe yok.
1960’dan beri yaptıkları darbelerle vesayet düzeni kuran ve Erdoğan’ı baş engel olarak gören cuntacı anlayışın sevineceğinden şüphe yok.
28 Şubat sürecinde milletin değerlerine savaş açan, başörtüsünden imam hatiplere kadar her şeye düşman olan zihniyetin sevineceğinden şüphe yok.
Türkiye’nin dev projeler yapmasından, savunma sanayiinden ekonomiye, enerjiden ulaşıma bölgesel bir güç haline gelmesine çekemeyen ülkelerin sevineceğinden şüphe yok.
IMF’nin, Soroscuların, faiz lobisinin sevineceğinden şüphe yok.
Halkını katleden zalim Esed’in sevineceğinden şüphe yok.
Bu listeyi uzatmak mümkün. Yani sandık sonuçlarına göre kimi sevindireceğimizi kimi üzeceğimizi iyi hesap edelim.
Ya Gazze sokakları, Saraybosna caddeleri, Halep mahalleleri sevinecek ya Kandil ve Pensilvanya...
Ya dünya mazlumları sevinecek ya da terör baronları, darbeci çeteler, küresel güçlerin uşaklığını yapan karanlık odaklar...
AK Parti inşallah güçlü bir şekilde yoluna devam edecek. Çünkü AK Parti’nin yolu büyük ve güçlü Türkiye yoludur.
AK Parti’yi sendeletmeye çalışanlar ise 15 Temmuz’da yapamadıklarını yapmak veya 28 Şubat’ta yaptıklarını tekrar yapacakları bir ortama geri dönmek isteyecekler.
Filmi başa sarmaya çalışanların, ülkeyi geri götürmek isteyenlerin, milleti boğan veya boğmaya çalışan senaryoların peşinde koşanların ekmeğine yağ sürmemek gerekir.
Bu yüzden seçim gecesi kimi sevindireceğimizi aklımızdan çıkarmayalım.