Başlıktaki ricam, aynı zamanda Sayın Bahçeli için de geçerlidir. Anladınız. Milletvekili aday listesinden söz ediyorum, milletin yüz yıllık hesaplaşmayı, tarihi beka mücadelesini sabırla omuzladığı bir dönemde siyasetin hata yapma lüksü yoktur.
“Cumhur ittifakı” Amerikan emperyalizminin proje örgütleri FETÖ ve PKK’ya karşı “beka mücadelesinin ana omurgasını” oluşturuyor, bu nedenle, AK Parti ve MHP listelerinde bir tek “kripto” sızmaya bile milletin tahammülü yoktur!..(Diğer partileri de izleyeceğiz kuşkusuz ama onların zaten bu iki örgütle mücadele konusunda ortaya koydukları bir plan yok, kripto sızma görürsek şaşırmayız, ilan ederiz, o kadar.)
15 Temmuz ihanetinden sonra ortaya çıkan tablo, en yakınımızdakilere bile tam güven duymadan yürümemiz gereken uzun yolculuğumuz olduğunu gösteriyor. En güvendiğin adam henüz ortaya çıkmamış bir kripto ise ne yapacaksın?.. Devletin istihbarat kurumları orada, TSK’da uygulanan ve garantili sonuçları ortada FETÖMETRE elinin altında, uygularsın, milletin önüne tertemiz bir listeyle çıkarsın.
Derin kaygı duyuyorum: Erdoğan kendi siyasi yaşamının geleceğini de yakından ilgilendiren hayati bir konuda yine yalnız kalmış gibi görünüyor…
(Üst düzey yöneticilik yaptım yıllarca, astların bu listeler konusundaki uyanıklıklarını çok iyi bilenlerdenim, bir konuda üç isim istersin, berbat bir listeyle gelir, kardeşim bu iş bu insanlarla olmaz dediğin anda koltuğunun altındaki ikinci dosya birden ortaya çıkar, orada, etkili işlere sokuşturacağı kendi ekibinden isimler vardır, zaten FETÖ de hep böyle çalışmış…)
FETÖ içimizde öyle, duruyor…
Sayın Erdoğan…
Deniz Kuvvetleri’nde daha henüz, 34 gözaltılı operasyon gerçekleşti, bunlardan 8’i görevde, bu 8 kişiden yalnız 2’si hakkında bir FETÖMETRE sonucu bulunmuyordu. Diğerlerinin hepsi tespit edilmişti, şu anda uygulamanın başarı oranı yüzde 95 olarak şekillenmiş durumda, ısrarla SİVİL BÜROKRASİDE UYGULANMALI diye belirtiyorum, o cenahtan “çıt” yok…
Resmi rakamlar geldi, sivil bürokraside FETÖ’den ihraç ortalaması yüzde 4… Diyanet, personeli arasında ancak yüzde 1 oranında FETÖ’cü yakalayabilmiş!..
En yüksek oranlar, Milli Eğitim, Sağlık bakanlıklarında yüzde 15 civarı, (İçişleri Bakanlığı ayrı bir konu, bu bakanlık TSK gibi ciddi ayıklama içinde) TRT’nin içine bir dönem 3 bin kadroluk dev çıkarma yaptığını bildiğimiz bu örgütle bağlantısı nedeniyle uzaklaştırılan personel oranı yüzde 6...
Her yere sızmış olan bu örgüt meğer, Aile Bakanlığı’na yüzde 3, SGK’ya yüzde 3, hatta Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı’na da yüzde 1.8 oranında bulaşmış, peh!..
Maliye, Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı, Merkez Bankası?.. Onları bilmiyoruz henüz ama ekonomideki dış destekli kriz senaryosunun işlediğini hep birlikte izliyoruz...
Güç kirlenmesi var mı, var…
10 yılı aşan tek başına iktidar olma durumu, bir parti için ağır siyasi yüktür, AK Parti, lideri Erdoğan’ın olağanüstü kişiliği ve partiyi iktidarda tutmakta kararlı “siyasi dip dalganın mütevazi neferleri” sayesinde bu yükü azaltarak yaşadı.
Ama bir “güç kirlenmesi” var mı, var, zaten Erdoğan bunu “metal yorgunluğu” olarak tanımlayalı aylar oldu. Bu süreçte yapılan il kongreleri bir değişim rüzgarı oluşturdu mu, yer yer belki, ama eh işte…
İl başkanlıklarından yerel yönetim makamlarına, oradan da Ankara siyasetinin labirentlerine sızan bir ekipleşme, ülkenin tarihindeki en reformcu hareketini statükocu çizgiye taşıma gayretleri, fazla değişim olmasın, işlerimiz bozulmasın anlayışının öne çıktığı lobileşmeler var mı, var...
Çözüm, köklü kadro yenilenmesi, güvenlik süzgecinden geçmiş genç kadroların, daha fazla demokrasi, güçlü adalet ve özgürlükler için AK Parti’de kontrolü ele almasıdır.
24 Haziran’da yıllanmış milletvekili kadroları, 2019 yerel seçiminde ise bir türlü oturdukları makamları bırakmak istemeyendinozor belediye başkanları ile vedalaşma günü olmalı…
15 Temmuz akşamı, emperyalizmin 1 Dolar’lık askerlerinin karşısına dikilen millet, başlattığı direniş ruhunun takipçisidir ve bu işin kendini yenileyen bir kadro ile mümkün olabileceğine inanmaktadır.
Millet AK Parti’den siyasetin tüm alanlarında, “radikal reformcu, genç, son sözünü baştan söyleyen, biat kültürünü siyasetten söküp atan, fikri hür, vicdanı hür, beka mücadelesinin ön safında Erdoğan’a bile yer bırakmayacak ataklıkta” bir kadro bekliyor.
Millet bunu hak ediyor…