Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir ay içinde, Türkiye’nin anti-emperyalist mücadelesinde üç “dev karar” aldı:
1940’lı yıllarda Amerikan emperyalizminden gelen baskıyla yasaklanan kenevirin üretimi 70 yıllık aradan sonra başladı.
Yine, Amerikan emperyalizminin nişasta bazlı şeker saldırısını göğüsledi, kotayı yüzde 2.5 seviyesine düşürdü, yakın gelecekte bu uygulamanın da ortadan kalkacağını duyurdu.
Amerikan emperyalizminin “yumuşak gücü” olarak adlandırılan Hollywood’un sinema işletmecisi bir şirket üzerinden Türk sinemasına vurmaya çalıştığı ağır darbeyi, hem de Külliye’de Türk sinemacılarının önünde koruma kanununu imzalayarak durdurdu.
Cevabını, Washington’da neo-con/Siyonist lobinin tetikçisi, küresel faşizmin bekçi köpeği Michael Rubin’den aldık, Erdoğan’ın infazından bahseden bir saldırı makalesiyle Amerika’da artan sinirliliği o bize aktardı.
Bence ayaklanın, hazırız…
Venezuela tarzı gelişmeler, varoşlardan başlatılması planlanan ayaklanma stratejileri, narko-terör ile sağlanan silahların metropol mahallelerine yığılma çabaları, hepsi biliniyor, izleniyor.
1 Nisan sabahı itibariyle ülkeyi iç çatışmaya yöneltecek tüm unsurların özellikle İstanbul’da toplaştırıldığını, FETÖ/Ruzi Nazar-Enver Altaylı çizgisinin ve PKK çizgisinin hangi partilerin İstanbul teşkilatlarında tahkim edildiği de görülüyor.
… Ve Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından anladığımız net gerçek, bu kez emperyalistin emriyle milletine saldıranların, mahkeme salonlarını göremeyecekleridir.
Nedim Şener’in de altını çizdiği gibi, 15 bin FETÖ’cü kripto TSK elemanının adlarının tespit edildiği, bin kripto FETÖ’cü hakim-savcının varlığının bilindiği bir dönemde bu milletin ve gazi devletimizin beka mücadelesinde boşluk bırakılacağını mı sandınız, geçiniz.
1’e 5 fiyatlandırma vatana ihanettir!..
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar bir-kaç gün önce çok önemli bir açıklama yaptı, gıda enflasyonunda asıl sorumlunun üreticiden 1 TL’ya alınan ürünün tüketiciye en az 5 TL’ya ulaşmasına neden olan aracı ve marketler olduğunu söyledi.
Bu açıklama önemlidir, üzerinde tartışılmalıdır. Eğer bu ülkenin “Kuvvacı medyası” varsa, vatana ihaneti belgeleyen bu açıklamanın takipçisi olmalıdır.
Kimdir bu aracılar? FETÖ bağlantılı mıdırlar? Emperyalizmden aldıkları emirleri mi uygulamaktadırlar? Marketlerin yöneticileri kimlerdir? Bu yöneticiler hakkında Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) araştırma yapmakta mıdır? Neden, gıda sektöründeki aracılar ve market işleten şirketler, tüm uyarılara karşın bu kadar rahat direnmekte, umursamadan vatandaşı canından bezdiren bir ekonomik saldırının parçası haline gelmektedir?
Sayın Erdoğan…
Bu saldırı, belediyelerin veya Ticaret Bakanlığı’nın denetimleriyle göğüslenecek bir saldırı değildir, belli oldu.
Şili’nin solcu lideri Allende’yi o korkunç sona götüren 1973 Pinochet darbesinin öncüsünün CIA tarafından tezgahlanmış kamyoncular grevi olduğunu ve o grevin halkta yarattığı bezginliğin nerelere vardığını görmüş bir kuşağız, anladınız siz beni.
Eğer, bu enflasyonist saldırının perde arkası aydınlatılmaz ve sorumluları millete teşhir edilmezse, bu piyasa sizi yer!..
Bu konudaki ilk uyarımı, 10 Mayıs 2018’de yapmıştım (Sayın Erdoğan, bu bürokrasi sizi yer!..) sonrasında neler yaşadığımız ortadadır.
Danışmanlarınızdan ricam, o uyarı yazısının linkini veriyorum, bu yazıyla birlikte onu da tekrar masanıza koysunlar.
https://www.star.com.tr/yazar/sayin-erdogan-bu-burokrasi-sizi-yer-yazi-1341005/
Okurlar, siz de o yazıyı bir daha okuyun.