‘Oruç tutanın iki sevinci vardır, oruç bittiğinde ve Rabbine kavuştuğunda.’ mealinde bir hadis hatırlıyorum.
Oruç tutanlar her iftar vaktinde oruç tutmanın sevincini ve ferahlığını yaşarken bayrama eriştiğinde de bir ibadeti tamamlamanın sevincini yaşarlar.
Asıl sevinci ise Rabb’lerine kavuşunca yaşayacaklar.
***
Ben bayram sevincine bir sevinç daha ekliyorum. Oruç tutmayanları görmeme sevinci.
Yüzde 99’u Müslüman diye övündüğümüz ülkemizin sokaklarında alenen oruç yiyenleri gördükçe duyduğum üzüntüye bayram son verdiği için inanın seviniyorum.
İki gün önce oruç tuttuğunu düşündüğüm birine ‘Oruçla aran nasıl?’ diye sormuştum da rahatsızlığı sebebiyle iki senedir oruç tutamadığını söylediğinde geçmiş osun dileklerimi ilettim.
Dindar biri değildi, sigara tiryakisiydi ama Ramazan boyunca oruç tutmadığını gösterecek bir hareketi de olmadı.
Geçen senelerde bir komşumu iftara davet ettim, geldi ama sonra onun da oruç tutmadığını öğrendim. Lakin tutmadığını gösterecek hiçbir belirti göremedim.
Bu adamlara saygı duyulur.
***
Hastaların, seferilerin ve inanmayanlarınoruç tutmamalarını anlayışla karşılamak gerekir ve kimseyi oruç tutmadığı için kınamamak gerekir.
Hiçbir mazereti olmayıp oruç tutmayan müminlerin(!), lisan-ı münasiple/kavl-i leyyin ile uyarılması gerekir.
Özellikle Diyanet’in bu hususta daha etkin olmasını, Ramazan yaklaşırken sadece camilerde değil billboardlar dahil bütün iletişim yollarını ve etkileme tekniklerini kullanarak tutmayan müminlere orucu hatırlatmasını ve teşvik etmesini bekleriz.
***
Fakat bazıları var ki hem oruç tutmuyorlar hem de Müslümanların kendilerine saygı göstermesini istiyorlar.
İstemekle yetinmiyorlar, adeta dayatıyorlar.
Maalesef kimi medya organları da insan hakkı ve benzeri gerekçelerle bu saygısızlara destek veriyorlar.
Evet saygısızlar diyorum.
***
Ezici çoğunluğu Müslümanolan bu ülkede Ramazan günü sokakta/caddede açıktan sigara içenler ve simit yiyenler saygısızdır. Oruç tutanlara saygısızlık etmektedirler.
Hele kaldırımlara taşmış masalarda alenen öğle yemeği yiyenler kusura bakmasınlar onlar da masaları kaldırıma koyanlar da saygısızdırlar.
Oruç tutanlara karşı bu saygısızlığı yapanların Müslümanlardan saygı bekleme hakları yoktur.
Oruçlunun gözüne soka soka caddenin ortasında yemek yersen sana ‘afiyet olsun’ denmez.
Oruç tutanın yüzüne sigara dumanını üflersen senin saygı isteme hakkın yoktur. Çünkü sen sadece saygısız değil üstelik ahlaksızın birisin.
***
İşin en garip tarafı da bu alenen oruç yiyenlerin Müslüman olduklarını söylemeleri.
Eskiden Müslümanlar Ramazan’da lokantalarını gündüz kapatırlardı. Açık olanlar camlara perde çekerdi. Hatta meyhaneciler bile Ramazan ayında oruç tutanlara saygı için kapalı tutarlardı. Gayr-i müslim vatandaşlar orucu saygı için açıktan yemezlerdi.
Şimdi kendisinin Müslüman olduğun söyleyenler oruç tutan Müslümanlara saygı göstermediği gibi kendisinin açıktan yemesine içmesine saygı beklemektedirler.
Saygısıza saygı gösterilmez.
Müslümanlar oruç tutmayanlara karşı saygılı olmayı öğretmekle mükellef olduğu gibi oruç tutmayanların da tutanlara saygıyı bilmeleri ve öğretmeleri gerekir.
Tutmayanın hakkı olduğu gibi tutanların da hakkı vardır.
***
İşte ben bayram gelince en çok oruç tutmayanları görmeyeceğim için seviniyorum.
Çünkü ben Müslümanlıkla yoğrulmuş bu ülkede kimi Müslümanlarınalenen oruç yediğini gördükçe üzülüyorum, kahroluyorum.
Bayram gelince onları göremediğim için inanın çok seviniyorum.
Bu vesileyle bayramınızı tebrik ediyorum.
Rabbimsağlık, afiyet, huzur içinde nice bayramlara kavuştursun.