Memleketle arada tam beş saatlik zaman farkı var. Güneş, Çin'de daha erken doğuyor. Sabah Yazarlar Kulübü'nün 15 Temmuz darbe/işgal girişiminin ardından başlattığı mükemmel iletişim hamlesinin son halkası olan Şangay-Pekin programını gerçekleştiriyoruz. An itibariyle Şangay'dan Pekin'e hızlı trenle seyahat halindeyiz.
Şangay Üniversitesi'nde "Türkiye-Çin ilişkilerinde yeni dönem" başlıklı konferansımızı Cuma günü tamamladık. 27 Mart Pazartesi günü de Pekin'de aynı başlıkla dinleyicilerin karşısında olacağız.
Daha önce aynı çerçevede düzenlenen toplantıların Washington ayağına da katılmıştım.
Turkuvaz Medya Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Fecir Alptekin'in zihinsel mimarlığı ve Turkuvaz Medya Grubu Başkanı Serhat Albayrak'ın da sonuna kadar desteklemesiyle hayata geçen proje, mükemmel bir sonuç oluşturdu.
Türkiye'nin yurtdışındaki tanıtım ihtiyacına, kendini anlatma çabasına ilmek ilmek bir emekle karşılık verildi çünkü. Kilometreler aşıldı. Sabırla anlatıldı. Duymak istemeyen kulaklara, görmek istemeyen gözlere ulaşılmaya çalışıldı. Bıkmadan. Bana da bu süreçte iki kez karınca kararınca katkı sunma imkanı doğmuş oldu. Batı medyasındaki algı operasyonlarını anlatıp "gerçekleri, bizi onların merceğinden görmeyin, kendi kanallarımızı oluşturalım" diyorum özetle.
Şangay Üniversitesi'ndeki konferansta oldukça ilgili bir dinleyici topluluğu vardı. Prof. Hasan Bülent Kahraman, Prof. Kerem Alkin, Şeref Oğuz ve ben Duygu Leloğlu moderatörlüğünde katılımcılara bir vizyon anlatmaya çalıştık. Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca da toplantının açılışında konuştu. Şangay Başkonsolosumuz Tunç Angılı'nın ev sahipliği de toplantının mükemmel geçmesini sağladı.
Paris merkezli olarak Avrupa'da gazetecilik yaptığım yıllarda çok fazla tren yolculuğu yaptım. Muhasebedir tren yolculuğu. Varacağınız noktaya, yola çıktığınız gardan yüklediğiniz bagajın ağırlığıyla ilerlersiniz. Sizi o noktaya hangi amaç getirmiştir, hedefe giden yolculukta nokta atışı olarak hangi kareyi seçeceksinizdir, hızla ilerlese de poetik bir momentum olan o yolculukta zihin fırtınası eşsiz bir tatla devam eder.
Paris'ten hareket edip, Brüksel, ardından Köln ve devamında Amsterdam'a giden Thalys treni, Avrupa Birliği'nin serbest dolaşım ilkesinin canlı simgesiydi sanki. Hani şu, 11 Mart gecesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya hanımefendinin Rotterdam'da 30 metre giderek, başkonsolosluğumuza girmesine bile engel olan sözde serbest dolaşım hakkı... Bir gecede rafa kaldırdıkları...
Şangay treni son hızla ilerliyor. Brüksel treni hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık duvarına çarpmışken.
Pekin notları da Salı gününe...