Can sıkıntısından intertnette dolaşırken yeni yetme kanallardan birine şöyle bir bakayım dedim. Tanımadığım üç adam ve bir hatun oturmuş "dönmeler" den söz ediyor. İri kıyım bir adam, "dönmeler eş cinsel değildir. Erkek bedenine hapsolmuş kadınlar ya da kadın bedeninde acı çeken erkekler vardır ve ameliyat sonrasında , ruhla beden bütünleşir. Yani dönüşüm sağlanır.. Bu kişilere halk arasında Dönmeler denir..." diyerek palavra üstüne palavra sıkıyor! Peki nedir, kimdir bu Dönmeler?
Efendim, dinler tarihinde Anadolu'da varolmuş gizli Yahudi cemaati "Sabetaycılar" ya da halk arasında kullanan deyimiyle "Dönmeler" e benzer çok az oluşum, örgütlenme vardır. Cemaat yüz yıllarca devam etmiş, etki alanı gittikçe genişlemiş ancak cemaatin temelinde var olan gizlilik nedeniyle geriye hemen hemen hiç bir belge kalmadığından, ciddi ve kapsamlı bir araştırma yapılamamış. Sabetaycıların öyküsü Kabala öğretisinin üzerine bina edilmiş bir Mesih efsanesidir.
Kabala, bilindiği gibi geleneksel ezoterik öğretiler içinde en çok merak edilenidir. Kabalacılar, harflerin kendi aralarında gizemli ilişkileri, kutsal bazı anlamları ve buna bağlı, değişik mistik açıklamalarının olduğuna inanırlar. Bu karmaşık sayı dizinlerine bağlı hesaplamalarda bilinen üç yöntem vardır: Bunlartemurya, gematriya ve notarya olarak bilinir.
Bu yöntemlerden temurya, bir sözcük içinde yer alan harfleri değiştirerek farklı sözcük ya da sözcükler oluşturma anlamına gelir. Örneğin Malaki yani Melek kelimesinde harflerin yeri değiştirilince, Michael, yani Yahudilere göre başmeleği tanımlayan sözcük oluşur.
Diğer bir yöntem olan gematria, Kabala'yı esas alarak sözcükler ve sayılar üzerinde yapılan bir tür şifreleme yöntemidir ve İslamiyet'te yer alan ebced hesabına benzer. Gematria'da İbrani alfabesinin her harfine sayısal bir değer verilir.
Son ve üçüncü yöntemse bu harflerin evrilerek kullanımına dayalı bir düzen olan notaryadır. Basite indirgersek, her sözcük, kendisini oluşturan harfler kullanılarak farklı sözcükler türetir.
Beklenen Mesih olduğu öne sürülen Sebatay Sevi 7 Temmuz 1626 tarihinde, İzmir'de, İspanya Yahudisi bir ailede dünyaya gelir. Ticaretle uğraşan ailesinin yolunu seçmez, ilahiyat ve ezoterik bilimlere merak sarar. İlk öğretmeni Haham Isaac d'Alba'dır. Kabalça'yı bir başına okuyup anladığında yaşı henüz on beşti. Dahası 18'ine geldiğiinde müridi olan bir gurup genç vardı. Ailesi, artık çevresiyle de ilgilenmesi gerektiğini düşünerek onu evlendirdi. Ancak hem bedenini hem de ruhunu temiz tutmaya yemin etmiş Sevi'nin bu evliliği uzun sürmeyecekti. Karısına elini dahi sürmemişti, ruhunu saf tutmalıydı, onun inandığı ve müjdelenen Mesih kendisi olabilirdi çünkü!
Sebetay Sevi ardında birçok kendine inananı bırakarak, 1650 yılında İstanbul'a geldi. İzmir'de tanıştığı Abraham Yakini adında bir sahte haham, onun adına cemaati dolaşıyor ve onun beklenen Mesih olduğunu anlatıyordu...